CHEF x Taekook

episode 26

Yavaş adımlarla Taehyung'un odasına yönelmiş ve kapıyı adamı uyandırmamak için çalmayıp sessizce açmıştı omega. Kasıkları yanıyordu ve deliği şimdiden ıslanmaya başlamıştı kalça arasında hissettiği ıslaklık  yüzünü buruşturmasına sebep olurken sırtı ona dönük olan deltanın yanına yaklaşmış ve arkasından adama sarılmıştı.

Burnunu hiç vakit kaybetmeden adamın saçlarına daldırmış ve kendisini mest eden feromonlarını sanki son kez kokluyormuş gibi ciğerlerinin içine çekmişti. Adamın kokusu acısını biraz olsun dindirmişti ama deliğinden akan öz sıvısının da çoğalmasına neden olmuştu.

Deltanın bir anda sırt üstü uzanmasıyla telaşlanan Jungkook kollarını adamın bedeninden çekmiş ve sessizce hareketlerini izlemişti. Neyse ki delta olan uyanmamış, sırt üstü uzanarak yatmaya devam etmişti.

Jungkook'un bakışları adamın kasıklarına indiğinde dudaklarını dişlemiş ve içindeki sesi dinlememek için büyük bir çaba sarf etmişti.

Omega olan dayanamayıp kalçalarını yatağın ince kumaşına sürtmüş ve ağzından kısık sesli bir inleme kaçırmıştı, fakat istediği şey bu değildi o adamın kasıklarına oturmak ve dolgun kalçalarını deltanın penisine sürtmek istiyordu.

Bu isteğine dayanamayan Jungkook adamın penisi deliğine baskı yapacak şekilde oturmuş ve belini bükerek ellerini siyah t-shirt'ün altından Taehyung'un kaslarına yerleştirmişti.

İçi hareket etme tutkusuyla yanarken kalçalarını oturduğu penise daha fazla bastırmış ve deltanın kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Taehyung'un uyanması Jungkook'un umrunda değildi hatta adamın uyanıp kendisine karşılık vermesini istiyordu bu yüzden kalçalarını dairesel bir şekilde hareket ettirmeye ve inlemeye başlamıştı.

Jungkook gözlerini kapatmış inlerken kendisine griye dönmüş gözleriyle bakan delta dan bir haberdi..

"Siktir! Jungkook ne yapıyorsun sen tanrı aşkına!?"

Taehyung'un normalinden yüksek çıkan sesi kızgınlığın da getirdiği duygusallıkla Jungkook'un gözlerini doldurmuştu. Omega hareketlerini durdurmuş ve başını eğerek dudaklarını ısırmaya başlamıştı gerginlikle, yaptığı şeyin yanlış olduğunu o da biliyordu ama adamın ona bağıracağını tahmin etmemişti.

"Ö-özür dilerim ben.."

Jungkook istemsizce büzülen dudaklarıyla burnunu çektiğinde Taehyung o an kavrayabilmişti neler olduğunu elini hızlıca küçüğün yanağına götürüp göz yaşlarını silmiş ve oturur hale gelerek küçüğünü kolları arasına almıştı.

"Güzel Bebeğim benim...şaşırdığım için öyle bir tepki verdim yoksa sana asla kızmam, kıyamam ki ben meleğime"

Jungkook ağlamasını durdurduğunda kafasını adamın boynundan çıkartmış ve muhtaç bir sesle konuşmuştu.

"Teyung~ canım yanıyor"

Taehyung çocuğun kendisine hafifçe sürtünmesini fark etmişti ama kendisini sakin tutuyordu. Omegasının feromonları o kadar baştan çıkarıcıydı ki Taehyung dışarıya derin bir nefes vermiş ve kafasını geriye yaslayarak sakinleşmeye çalışmıştı.

"Delta'm sev beni.."

Jungkook adamın elini tutup kalçasının üzerine koyduğunda Taehyung çocuğun dolgun kalçalarını okşamış ve yumuşak eti sıkmıştı elleri arasında. Delta'nın hareketi karşısında inleyen Jungkook kalçalarını adamın penisine daha hızlı sürtmeye başlamıştı.

Taehyung penisini süren omegasına karşı boğukça inlemiş ve vakit kaybetmeden küçüğün dudaklarına yapışarak dilini emmeye başlamıştı.

Jungkook adamın ağzına doğru boğukça inliyor ve dişlerini zevkle adamın dudağına geçiriyordu. Uzun bir süre öpüşen ikili dudaklarını sadece kıyafetlerini çıkartmak için ayırmış ve pembeliklerini yemeğe kaldıkları yerden devam etmişlerdi.