Hastanenin hemen çaprazındaki cafeye gelip oturduğumuzda yanımıza gelen garson siparişlerimizi sordu.
" henüz bir şey almayacağız, teşekkürler " yanıtını vermişti tekin bey.
Onlara bakarken onlarda bana bakıyorlardı.
Yaklaşık 1 dakika 17 saniye süren bir bakışmanın ardından soruyu züleyha hanım sordu.
" ne yapmak istiyorsun "
" siz ne yapmak istiyorsunuz " diye sorduğumda tuğrul telefonundan başını kaldırıp bana baktı.
" sen ne istiyorsan onu " diye yanıt aldığımda yutkundum.
" daha 18 yaşımı doldurmadım, bu yüzden ne derseniz onu yapmak zorundayım ama benim fikrim, hepimiz kendi yolumuza bakalım "
Züleyha hanım yutkunmuştu bu sefer, çenesi titrediğinde gizlemeye çalışıp başını önüne eğdi.
" ben bir lavaboya gideyim " deyip ayağa kalkınca tekin bey bana bakmıştı.
Gözlerimi kaçırdığımda miray ile göz göze geldim.
Başını sola doğru eğdi ve dudaklarını oynatarak, tanımak iste demişti.
" Yapamam miray "
" yaparsın, alaz gerçek bir ailen olabilir "
" pişman olacağım "
" her zaman yanında olacağım. "
" ya üzülürsem "
" elini bırakmayacağım "
" dağılırsam "
" seni toparlayacağım "
" yıkılırsam "
" sarılırım "
" düşersem "
" kaldıracağım "
Çaresizlikle başımı önüme eğdim.
Tekin bey telefonunun calması ile birlikte müsaade isteyerek kalkmıştı.
Bacağımın alttan dürtülmesiyle başımı kaldırdım.
Tuğrul telefonumu işaret ettiğinde telefonuma baktım.
0542 ***
En azından annem üzülmesin diye biraz tanımak iste, olursa olur, olmazsa olmaz zaten
Beni istemediğini sanıyordum.
Seni istemiyorum değil, bir velet daha istemiyorum. ama annemin üzülmesini hiç istemiyorum, en azından yemek yiyelim, ailenin geri kalanıyla tanış ondan sonra konuşuruz.
Sensin velet
Söylediğimin sadece bu kısmına mı takıldın.
Bu arada veletsin.
5 ay sonra 18 olacağım
Yani veletsin.
Tuğrula ters bir şekilde bakıp göz devirdim.
Gözleriyle tekrar telefonu işaret ettiğinde yine baktım.
Fikrin ne