15.Bölüm-Ben Kendimi Sende Buldum....

30 2 0
                                    

Haftalar Sonra...

21 Ekim

Gözlerimi güneşli bir havaya açtım.Gözlerimi ovuşturdum.Biraz esnedikten sonra yatağımdan kalktım.Erenin yatağına baktığımda yatağı topluydu.Haftalar önce Sarenin kaçırıldığı zamandan beri dışarı çok az çıktık.Korktuk...En çokta ben gerilmiştim.Babam heryerde olabilirdi çünkü.Bir kaç adım atıp camdan dışarı baktım.Camı biraz açtım.Lavaboya gidip yüzümü yıkadım.Dolabımdan beyaz bir bluz altımada siyah keten bir pantolon giydim.Saçımıda örüp aşağı indim.Nedense evde hiç ses yoktu.Aşağı indiğimde kimse yoktu.Allah Allah nereye gitmişlerdi.Yoksa babam onlara birşey yaptıysa...Bunu düşününce bile karnıma ağrılar giriyordu.Duvara çöküp kafamı duvara yasladım.Onlara birşey olmamasını diliyordum.Kapımının açılması ile irkildim.Gelen onlardı.Ilk kapıdan Eren girdi.Eren beni görünce koşarak yanıma geldi.Sonra beni gören Ege Sare ve Öykü.

"Adel iyi misin noldu!"dedi Eren bana bakarak.

"İyiyim evde sizi göremeyince babamın birşey yaptığını sandım"dedim titreyen sesimle.Öykü yanıma gelip elimi tuttu.

"Adel korkma ballı lokumum hadi gel biraz hava alalım"dedi Õkü beni kaldırarak.

"Peki"dedim tek düz sesle.Ege,Eren ve Sare mutfağa doğu ilerlediler.Bizde Öykü ile bahçeye çıktık.Derin bir nefes aldım.

"Ballı lokumum canım korkma baban bize birşey yapamaz"dedi Öykü gülümseyerek.Nasıl yani?

"Baban hapiste"dedi Öykü elimi sıkıca tututarak.Hapiste mi?Ama ya ordan kaçarsa.

"Nasıl ya nasıl yaptınız"dedim.

"Orası uzun hikaye ama Eren hapise soktu diyebilirim"dedi.Eren babamı hapise sokmuştu.Bizim için babamı hapise sokmuştu.

"Artık korkmaya gerek yok,ama biz yinede evden pek çıkmicaz her zamanki gibi"dedi yüzü düşerek.

"Peki.Ege ile nasıl"dedim Öykünün saçını okşayarak.

"İyi normal işte.Adel Eren seni gerçekten seviyo çocuk tutulmuş sana kızım"dedi gülerek.

"Neyse artık içeri girelim"dedim üşüyerek.

"Peki gel girelim"dedi Öykü.Beraber içeri girdik.Eren elinde pasta ile bana geliyordu.Sare ve Egede yanındaydılar.Şarkı mırıldanıyorlardı.

İyiki doğdun Adel...

İyiki doğdun Adel...

Mutlu yıllar mutlu yıllar sana...

O an gözlerimin dolduğunu hissettim.Bugün benim doğum günüm dü.21 Ekim.Ama ben resmen doğum günümü unutmuştum.Mumu üfledim.Eren pastayı masaya koydu.

"Teşekkür ederim"dedim hepsine bakarak.

"Doğum günün kutlu olsun ballı lokum"dedi Öykü bana sarılarak.Cebinden bir bileklik uzatıp elime koydu.Bilekliğe baktığımda bilektikte Adel yazıyordu.Ona tekrar sarıldım.Sonra Sareye sarıldım.

"Doğum günün kutlu olsun Adelim"dedi saçlarımı okşarken.Sonra Egeye döndüm.

"Gel buraya iyiki doğdun he valla"dedi bana sarılarak.Ve Erene geldim.Eren kendini bana çekip sıkıca sarıldı.Saçımı okşadı.Cebimden bir kutu çıkardı.Ve bana verdi.

"Aç bakalım"dedi kutuyu göstererek.Kutuyu açtığımda içinden gümüş "E"harfi yazan bir kolye çıktı.Birde not.

"Vayyyy kolyeye bak"dedi Öykü gülerek.

"Eren bu çok güzel teşekkür ederim"dedim ona tekrar sarılarak.Ondan ayrılıcakken ayrılamadım..Eren kulağıma fısıldadı.

"O notu akşama deniz kenarında benim yanımda okuyacaksın.Ve şimdiden doğum günün kutlu olsun güzelim"diyip yanağımdan öptü.Deniz kenarı mı?

Üvey Ablamın SevgilisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin