Öykü ve Sare ağlamaktan perişan olmuşlardı.Koltukta yanyana uyuya kalmışlardı.Ben ise derin düşüncelerdeydim.Telefonumu cebime koydum.Montumu üzerime geçirdim.Odama gidip bir kağıt kalem aldım.Ve oturup not yazmaya başladım.
Ben sizin engelinizim.
Sevdiklerimi,sevdiklerinizi aile
denen ama bana düşman olan insanlar tek tek ellerimizden alıyolar.Ve ben artık sizi kaybetmenin korkusuyla değil ölmenin korkusuyla
yaşamak istiyorumSiz bunları hak etmiyorsunuz siz benim aile denen düşmanlarımın günahları değilsiniz.
Siz meleksiniz...
Ve şimdi bu notu bilinki beni merak etmeyin önemsemeyin diyedir.
Orda Egenin,annemin,üvey babamın,Sarenin hatta hatta Erene zaran veren bir insan var.Oda benim öz babam.
Ve şimdi hayatımın son noktasındayım.Beni canından çok seven bir ailem var.Oda Ege,Sare,Öykü ve Eren.
Ve ben onları kaybedemem.
Sizi seviyorum.Beni merak etmeyin.
Adel
Notu ağlaya ağlaya yazdım.Masadan kalkıp tam Öykü ve Sarenin uyuduğu masanın önüne koydum.Son kez onlara baktım.Ve evden çıktım.Yüzüme vuran soğuk rüzgarla derin nefes aldım.Yerler buzdu,yerlerde bembeyaz...Ve hala lapa lapa yağan kar.Ve orman kokusu.
Büyük bir adım atıp ilerledim.Buzlar çok kaykandı.Uzaktan gelen 2 insanı gördüm.Bulanıklardı.Biraz daha yaklaştıklarında bunların Ege ve Eren olduğunu gördüm.Koşarak onların yanlarına ilerledim.Yerdeki buzlar umrum değildi.Düşsemde kalktım ve devam ettim.
Eren Egeyi sırtında taşıyordu.Ege Erenin kollarından kayıp karın üzerine düştü.Erenin ilk yaptığı bana sımsıkı sarılmak oldu.Korkmuştu.
"İyi misin?"dedi.
"Asıl siz iyi misiniz?"dedim.
"Ben iyiyimde Ege pek iyi değil"dedi.Egenin gözleri kapalıydı.Evden sadece 2 km uzaktaydık.Eren Egeyi tekrar sırtına aldı.Ve eve doğru ilerledik.Kapıyı açtığımızda kızlar ayaklanmış benim notumu okuyorlardı.Hayır şimdi değildi!
Öykü ve Sare bize şaşkınlıkla bakarken Öykü Egenin soğumuş elini tuttu.Ve tekrar başladı ağlamaya Eren Egeyi koltuğa yüz üstü yatırdı.Sırtından vurulmuştu.
Erenin gözlerinin masada duran nota gittiğini görebiliyordum.Sarede içerden sağlık malzemeleri arıyordu.
Köşeye çöküp oturdum.Ve Eren kağıdı aldı.Notu okuduktan sonra onu büzüştürüp yere attı.Ve o bakışını attı.Ben ise çaresizce başımı yere diktim.
Sare makas vb.şeyler getirdi.Eren Egeye dönerek önce Egenin üzerini çıkardı.O bakışları unutulmazdı.
Öyküye işaret yaparak Öykü montunu giyip dışarı çıktık.Hava çok soğuktu,ama benim kalbim daha soğuktu.Öykü ile uzun bir odun parçasının üzerine oturduk.Öyküye baktığımda onda tek görebildiğim şey
İntikamdı.
Onlara bunu yaşatan bendim.Benim öz babamdı.Ve şimdide yeni biri eklendi ablam.Üvey ablam.Hani kardeşler annesinin yeni yapacağı evlilikteki kardeşlerini sevmezler ya hiç.Ben ise ona o ilk gün tanışmaya geldiği gün ona inanmıştım,güvenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Ablamın Sevgilisi
Fantasía"Ay geceye muhtaç" "Yıldızlar ise Ay'a muhtaç" Eren ve Adelin hikayesi...