『❁𝓔𝓵𝓮𝓷𝓪⋆✮』

Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 2

Merhabalarr💜
________________________________

Gözlerimi kırmızı renk bir tavanla açmak beklediğim son şey bile değildi.Kafamı kaldırıp oturur pozisyona geldim. Burası benim odam değildi.Kaçırılmış mıydım?Rüyada mıydım? Odamda olmamanın şokunu atlatmaya çalışırken karşımdaki aynadan gördüğüm yansımayla resmen yerime çivilenmiştim.

Bir insan neden yatağının karşısına ayna koyar ki?

Belki tablodur diyerek elimi yavaşça havaya kaldırıp yüzüme dokundum, kesinlikle bu bir tablo değildi. Birazcık aynaya aval aval baktıktan sonra kendime gelmemle ayağa fırlamam bir oldu. Ayanaya daha çok yaklaştım bu güzellik kesinlikle ben değildim ve ayrıca nedense bu görüntü çok tanıdık geliyordu.

Hafif koyu pembe saçlar ve koyu pembe gözler...

Ve tabi ki daha dün akşam okuduğum ve ezbere bildiğim romanı unutmayacağıma göre aynada gördüğüm kişi büyük ihtimal  Elena, Elena Herbert. Herbert dukalığının biricik kızı aynı zamanda okuduğum romandaki 3.kötü kadın karakter. Evet yanlış duymadınız,bu romanda 3'ten fazla kötü karakter var.

Elena ne kadar kötü olsada İmparatorlukta güzelliğiyle bilinir. Şuan çok fazla yorum yapmış olsamda bu dediklerimi doğrulamak için sanırım bir başkasına adımı sormam lazım.

Sanki benim bunu dememi bekler gibi içeriye elinde büyük tastaki suyla bir hizmetçi girdi. Beni gördüğü anda yüzünde ufak bir şaskınlık geçsede hemen kendini toparladı ve eğilip selam verdi.

"Günaydın Leydim. Yüzünüzü yıkamanız için size su getirdim.

Hizmetçiyi süzdüm,kısa siyah saçlı ve siyah gözlüydü. Yüzünde soğuk bir ifade vardı ve cevap vermemi bekliyordu. Tebessüm ettim.

"Pekala, yatağımın yanına koy ardından sana birşey soracağım"

İtaatkâr bir şekilde başını salladı ve koymasını istediğim yere tası bıraktı ve bana doğru ne diyeceğimi beklemek üzere döndü.

Odada bulunan masanın altından rasgele bir çekmeceyi açtım ve bingo! Kağıt ve kalem hemen önüme çıktı. Onları elime aldım ve hizmetçiye döndüm.

"Bana şuan bulunduğumuz imparatorluğu,dükalıklarını,benim kim olduğumu ve tarihi bu kağıda yazıp verebilir misin?"

İlk bana anlamaz bakışlar attı ardından tekrar itaatkâr bir şekilde istediklerimi yaptı.

"Ha birde kendi ismini yazarsan sevinirim."

Yapacaklarını bitirdikten sonra tekrar aramızda mesafe bırakıp uzaklaştı

"Başka bir isteğiniz yoksa isterseniz çıkabilirim."

Başımı salladım ve o çıktıktan sonra kağıdı elime aldım ve okumaya başladım. Okuduklarıma pekte şaşırmamıştım çünkü herşey tahmin ettiğim gibiydi ve bundan daha önemlisi ise şuan Lucas'la aynı evrendeyim! Ve daha daha önemlisi, hikaye şuan başlamış olsa da Lucas henüz ana kadın karaktere aşık olmadı.

Gerçeklik algımı kaybettiğim için kendime çok hızlı olmayan bir tokat attım. Evet şuan romanın Dünyasındayım! Bu demek oluyor ki Wolf bakışlımı da görebileceğim!!

Heyecandan bir oraya bir buraya adımlandım. Cidden umarım şuan rüyada değilimdir. Ben kendi içimde sevincimi yaşarken odanın kapısı tıklatıldı. Gelmesini söyledim ardından içeri yine bir hizmetçi girdi bu hizmetçi önceki gelen hizmetçiden farklıydı. Yani Luna'dan. Bana bir bakış attı ve eğilip selam verdi.

"Giyinmenize yardımcı olmak için buradayım Leydim."

Başımı salladım ve aklıma daha yüzümü yıkamadığım geldi. Çabuk adımlarla Luna'nın az önce koyduğu sudan yüzümü yıkadım. Ben bunları yaparken gelen hizmetçi bana kıyafet seçmişti bile.