Simaydan :Kalbindeki ağrı bir türlü gitmiyordu . Nasıl berdel olurdu nasıl Murat başka biriyle evlenirdi . Konağın arka kapısından sessizce çıktı kimseyi görecek halde değildi zaten yeterince küçük düşmüştü . Yollar çok sessizde biraz ilerledikten sonra bir bankta oturup taksi çağırdı . Göz yaşı hiç durmuyordu . Taksi geldikten sonra Simay zar zor bindi ve 'Hava Alanı' dedi . Bir süre yol aldıktan sonra hava alanına geldiler . Taksinin parasını ödeyip indi. Hemen gitmesi gerekti yoksa Murat onu bulurdu . Danışmada ki bayana ' istanbula ilk uçak ne zaman ' diye sordu . Bayan ' 10 dakika sonra kalkacak ' dedi . Aceleyle işlemleri tamamlayıp uçağa doğru yol aldı . Uçağa geçip oturduğunda ağlaması dinmişti . Gözleri yerine kalbi ağlıyordu . Uçak havalanmaya başlayınca Simayın içinden birşeyler koptu geleceği sandığı insanı arkasında bırakıp gidiyordu . Geçmişi Muratta kalmıştı peki Muratsız bir gelecek nasıl olacaktı ? . Düşüncelerle uykuya daldı . Yanına oturduğu teyze ' hadi yavrum kalk geldik 'demesiyle uyandı Simay . Her şeyin bir rüya olmasını istedi ama değildi . Uçak iniş yaptıktan sonra eşyalarını da alıp indi. Hemen yardımcısı ve sağ kolu olan Selimi aradı ' Selim arabamı hemen Atatürk havaalanına getir ' dedi .Murattan hala bir ses yoktu ne yüzle karşısına çıkacaktı ki . Simay telefonunu Mardinden bu yana yeni açmıştı . Havaalanının kapısına çıkıp beklemeye başladı . 10 dakika sonra kırmızı son model ferrari ve arkasında koruma dolu araba Simayın önünde durdu . Selim hemen arabadan indi ve Simaya doğru geldi ' hoşgeldiniz Simay hanım ' dedi . Selim bişeyler anlamıştı ama sormaya çekindi . Simayın sağı solu belli olmaz aniden patlayabilirdi . Istanbulda büyük bir namı vardı . Canını yakanı yaşatmaz türlü işkenceler yapardı . Tam Emir Karahan'a yakışır bir kızdı Simay . Simay Selime cevap vermeden arabaya bindi . Hızı 300dü . Giderekte yükseliyordu . Ama umrunda değildi o zaten ölmüştü . Müziği son ses açtı . Deniz kenarına gitmeye karar verdi . Bir süre yol aldıktan sonra Murartla geldikleri sahile geldi . Her şey aynıydı tek fark Murat yoktu . Ne yapacaktı şimdi İstanbul dardı Simaya . Kendine en mantıklı gelen şeyi yaptı ve Newyorktaki babasını aradı . Bir kaç çalmadan sonra Emir bey açtı telefonu " Simay bitanem " , " baba çok kötü birşey oldu şimdi lütfen birşey sorma eşyalarımı toplayıp araya gelicem gelince anlatırım herseyi " , " tamam kızım " dedi sesi çok endişeliydi daha fazla konuşmadı kapattı telefonu . Saat çoktan gece 2 olmuştu . Arabaya tekrar binip eve doğru gitmeye başladı . Selimi tekrar arayıp Newyork işlemlerini halletmesini söyledi . Arabayı park edip eve girdi . Hemen asansöre binip 4 kata tıkladı. Evleri 4 katlıydı ve 4.kat tamamen Simaya aitti . Çalışma Odası , yatak odası , Jakuzi , spor salonu ve dinlenme odası vardı . Normalde asansör kullanmayı sevmezdi ama şu anda hiç hali yoktu 4 katı çıkmaya . Asansörden inip yatak odasına yöneldi . Kapıyı açtığı anda duvardaki tablo ile kalbi daha bir sıkıştı . Muratla Simayın resmiydi . Fotoğrafın çekildiği güne gitti birden ne kadarda mutlululardı . Murat'ın ve Simayın yakın arkadaşları olan Ezgi ve Ozan nişan akşamları parti vermişlerdi . Partide Azad ve Yekta da vardı Ozan ve Ezgi onların da yakın arkadaşıydı . Herkes çok eğlenmişti . Bu fotoğrafıda Yekta çekmişti . Simay hemen kendine gelip . Giysi odasına gitti . Toplam 3 tane valiz hazırladı . Birdaha gelmeyi düşünmüyordu en azından bir süre . Odadan çıkacakken tabloya tekrar baktı 'gerek yok artık buna' diyip duvardan alıp parçaladı ve çöpe attı . "Seninde artık bir çöpten farkın yok MURAT ASLANOĞLU" dedi...
Bu bölüm sadece Simay oldu .
Birdaha ki bölümde Murat'ı anlatıcam arkadaşlar .
Medyadaki Murat .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFFEDEMEM ...
RomanceBir Tarafta Güzeller Güzeli Simay , Bir Tarafta Yakışıklılığıyla Her Kızın Gözdesi Murat Ağa Diğer Tarafta İse Yaşanmamış Yıllar ...