Minhocukdan
Saat gece 12yi vurdu ve tarih 12 nisanı gösterdi. Bugünün tarihi aklıma kazınmıştı. Neden ve Nerede kazındığına dair ufak bir fikrim dahi yoktu ama o lanet olası gözlerim dolmuştu. Hayır ağlamamalıydım hele ki karşımda bu kadın yatarken, minniem yatarken.
"Doktorlar ne diyor" gelen sesle kafamı kaldırıp gelen kişiye yani chan oppaya diktim gözlerimi.
" komaya girmiş her şeye hazırlıklı olmalıymışız falan filan" dedim artık uykusuzluktan kızarmış gözlerimi kucağımda birleştirdiğim ellerime indirerek
"peki neden bu hale gelmiş onu bu hale getirn ne" diye başka bir soru yöneltirken yanımdaki sandalyeye oturdu.
"travması tetiklenmiş diyorlar ama bu kadar şeyi bir travma ile geçiremiyeceğide ortadaymış uzun süredir süren başka bir hastalığın ilaçlarını doktor kontrolü haricinde bıraktımı diye sordular bilmiyorum demek zorunda kaldım kendisini tetikleyen neyse eğer bunu bilmeleri gerekiyormuş ve eğer sorun psikolojik ise psikiyatri seanslarıana gitmesi gerekmiş eğer bunu yapmazsa ve bu sorun artarsa ölüme kadar gidebilirmiş"
" ovvv baya kötü olmuş kuzum yaaa" gelen başka bir sesle kafamı tekrar o yöne çevirdim ve nabi unnienindw burda olduğunu gördüm.
Minnie tam bir haftadır bu haldeydi. JYP hepimize izin vermişti minnie kendine gelene kadar.
Tam bir haftadır yanından bir adım öteye gitmemiş, gözlerimi bir salise bile kırpmadan onu izlemiştim. Dertleşmiştim. Eski anılarımdan bahsetmiştim. Kitaplar okumuş, şarkılar söylemiştim.
Artık uykuya ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Bir haftadır uykusuzdum ve bu beni çeşitli sağlıksal problemlere itmeye başlamıştı bu durum beni.
"minho uyumak istermisin iyi görünmüyorsun" diye bir öneri sundu lara. Anladığım kadarıyla tüm ekip buradaydı
"Olabilir belki ama min bu haldeyken rahat edebilirmiyim emin değilim"
"Bak şimdi kesin ilanı aşk falan edecek" diye sözde fısıldayan felixe döndü bakışlar.
"neee kim kime kiminle" diyerek ayakta uyumak üzere olan hyunjine baktım.
"anlasana akıllım bizimki yengeye" diyerek devam ettirdi bu dedikoduyu felix.
"ne zaman naapmışım" diye araya girme mecburiyeti hissettim.
"sadece soruyorum minho maa kızmak falan yok" diyen changbine döndüm bu seferde
"evet seni dinliyorum" dediğimde derin bir nefes verdi.
"sen diyorum acaba bu minnieye aşık olmuş olabilirmisin diyorum" dedi çekingen bir sesle
İlk cevapsız kaldım. Sessizliğimi koruduğum her saniye binin gözüne imalı bir pırıltı geldi.
"gerçekten mi" diye sordu seung
"vallahi de minho" diyen bir lara sesi duyuldu
"aha ateş bacayı sarmış arkada-" araya giren eun'un jeongin kolunu omuzuna sararak kendine doğru çekmesiyle lagı yarım kalmıştı.
"ayy minho gerçekten mi yaaa" dedi nabi unnie
Sadece dudaklarımı birbirine bastırarak omuz silktim. Terleyen ellerimi pantolunumun dizlerine sürerek silmeye çalıştım. Gözlerimi kapatıp başımı geriye atarak göğüs kafesimi kırmak adına atan kalbimi yok sayarak kendime sakinleşme süresi verdim.
"minho gel biz seninke bir yürüyüşe çıkalım hm hem sıcak birşeyler içersin nefes alırsın olmaz mı biz gelene kadar nabi bakar min'e olur mu" diyen chan oppayla birlikte gözlerimi açıp merakla bana bakan gözlerle karşılaştım.
"olabilir belki" diyerek yerimden kalktım
Chan oppayla bahçeye ulaştığımızda ve boş bir bank bulup oturduğumuzda gözlerini bana çevirdi.
"sen bu minnieye gerçekten aşık mı oldun bakalım"
"bilmiyorum ki oppa hiç bilmiyorum yani daha önce hiç aşık olmadığım için minnieye beslediğim duyguların ne olduğunu bilmiyorum sadece bir sevgimi yoksa aşk mı bilmiyorum varlığı kendimi iyi hissetmeme neden olsada yokluğunu düşünmekten kendimi alamıyorum mesela ya da benim yüzünden bu hale geldi diye düşünsemde birşey olacak dite ödüm kopsada kendimi onu düşünürken buluyorum bir de gülüyor o zaman diyorum ki sen hep gül minnie çünkü onun gülmesi bana bir bakıma iyi hissettiriyor" derin bir nefes verip devam ettim "veya ondan ayrı kalınca hemen özlüyorum burnuma onun kokusu dolmayınca lanet okuyorum bilmiyorum b-ben hiç bilmiyorum hiç bir şeyi bilmiyorum oppa en iyisi ondan uzak durmam çünkü yanında oldukça ona kötü geliyorum travmasını tetikliyorum doktorlar hayati riskinin sürdüğünü söylüyor bensiz daha iyi o ben bilmiyorum oppa-" chan oppanın güven verici kolları bana dolanana kadar ağladığımı bilr fark etmemiştim.
" oppa ben çok çaresiz hissediyorum napıcam ben lanet olsunki napıcağımıda bilmiyorum" ağlayarak son noktayı koyduğumda ve kafamı yaslandığım o göğüsten geri çekip chan oppaya baktığımda gözlerimin tam içine bakıp şöyle dedi:"minho kardeşim sen gerçekten vurulmuşsun bu kıza abayı yakmışsın minmieye"
Hellööööö nabaysunuz uşaklar 650 kelimelik bir minhocuk bölümüyle geldim hoş gelmişmiyimmm bence bu bölüm sonundan sonra çok çok hoş geldim aynı zamanda boşta gelmedim bazı duyguların aydınlandığı bir bölümle geldimmmm💐 Neyse diyorum bu bölümü bırakıyorum ve uçan adımlarla gidiyorum
Şimdilik see youuuu🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Kiminle Dans Ediyorsun-Lee Minho ile hayal et
Fanfictionİdolüm sensin -minho ile hayal et DİKKAT BU HİKAYENİN KONU İLHAMINI 0aNimecixX den ALDIM. O HİKAYEYİDE OKUMAK İSTERSENİZ OKUYABİLİRSİNİZ ^ ^ ^ "O neydi peki" diye bambaşka bir soru yöneltti. "Ney neydi" hayır bu sefer mala yatmıyordum cidden anlam...