Sen Kiminle Dans Ediyorsun-Lee Minho ile hayal et

Bölüm25: Geçmiş Geçememiş

Bir elimi ensesinde ki saçlara atıp dudaklarımızı birleştirdim.

Şok olmuş bir şekilde gözleri fal taşı gibi açılmış hareket edememişti benim lee'm

5 saniye...

Sadece 5 saniye süren bu öpücüğün ardından geriye çekildiğimde sadece minhonun değil tüm ekipin ağzı açık beni izlediğini gördüm. Evet tüm ekip.

Dudaklarımda hafif bir tebessüm belirirken kıkırdadım "cevabını aldığı düşünüyorum know"

"Ben iyiyim demi rüya falan görmüyom"lix

"Aynı rüyayı görmüyorsak..."hyun

"Biz yalnız bırakalım mı sizi" Nabi

"Hop aile var ama" chan

"Aaa aaa ayıp oluyor" Lara

"hayırlı olsun gardişler" seung

"Bence sadece Minho hyung değil hepimiz cevabı aldık" jeon

Kapı gıcırdayarak açılınca Minho hariç bütün bakışlar oraya döndü. O gözünü dahi kırpma gereksinimi duymadan dudaklarıma bakıyordu.

"ooo minnie hanım gözünüz aydın uyanmışsınız" diyen neşeli doktorum kendini tanıttı. " ben yalın hoca seninle ilgilenen doktor" ben hafif tebessüm ederken o sırıtmıştı.

"şimdi seni muayene etmeme izin verir misin" kafamı salladığımd arkasında dizilmiş ve hala şok içindeki ekipe bakıyordu "evet bir kişi hariç odayı boşaltabilirmiyiz gençler hastamız zor bir ameliyat geçirdi onu çok yormayalım şimdiden muayene işlemi bitince daha detaylı konuiuruz olur mu, şimdi kalacak ve bazı konularda yardım edecek kişi hariç çıkabilir misiniz lütfen"

Minho ayağa fırlayıp kapıyı çarparcasına çıkınca omuz silktim.

Nabi unnie kalmıştı yanımda diğerleride çıkınca doktaor farklı tetkikler yaptı idrar ve kan örnekleri aldı.

Sonra diğerlerini çağırdığında minho yoktu.

"Nesi var" konuşan chan oppaydı.

"midesinde bir kitle tespit edildi. Sorun psikolojik değil merak etmeyin.
Zaten ameliyatında küçük bir operasyon ile aldık. Durumu stabil zaten. Ancak ölümden döndüğü için biraz daha gözetim altında tutmalıyız. Ara ara baş dönmesi mide bulantısı gelir ama geçici şeyler korkmayı gerektirecek bir durum yok. Ani hareketlerden ve ani duygu değişimlerinden kaçınmanız gerek. Geçmiş olsun" diyerek odadan çıktı.

Doktor odadan çıkınca minho girdi odaya.

"oppss bence çıkmalıyız konuşacaklarınız vardır şimdi sizin" diyen chan oppa grubu toplayarak dışarı çıktığında minho sessiz bir şekilde karşımdaki sandalyeye oturdu.

"bişey demiyecek misin" diye sorduğumda oda benimle aynı anda "o kız sensin değil mi minnie"

Minik bir tebessüm göndererek cevabı bildiğim halde sordum " hangi kız"

"mala mı yatıyon nie"

"evet"  kıkırdadım

"yani sensin"

"evet know benim"

"senin için ölümlerden dönen senden önce kalbi atamayan o çocukta benim nie"

"biliyorum"

"ne zamandan beri"

"aslında bakarsan komada öğrendim"

"ama yine andırıyordun ki hep bir şey vardı sende anlam veremediğim ama beni büyüleyen etkisi altına alan bir şey. Dedim bu kızda bir şey var fakat geçmişyen olduğunu çok sonradan fark ettim"

"Ne kadar sonradan"

"sen o kanlı zemine bayıldığında"

"Geçmiş geçememiş demek ki"

Kıkırdadığımda tebessüm etti.

"o neydi peki" diye bambaşka bir soru yöneltti.

"Ney neydi" hayır bu sefer mala yatmıyordum cidden anlamamıştım

"az önce beni öptün minnie"

"evet öptüm"

"pişman değilsin yani"

"hiç olmadım" dediğimde bu kez o ensemdeki saçları kavrayıp çekiştirerek başımı kaldırdı.

"Birdaha söylesene" diye fısıldadı kışkırtıcı bir tonda

"ben seni sevmekten hiçbir zaman pişman olmadım minho"

Üzerime eğilip aralık kalan dudaklarımın üzerine bastırdı dudaklarını.

Bittiiiii ayh nasılsınız arklar umarım iyisinizdir falan filan öyle bir bölüm atıp evet böyle fırlatıp kaçıyomm çok sıkıldım yaaaaa