199 18 39
                                    

-Şimdi bu bölümde okuyacaklarınız minnienin komada gördükleri bu bölüm sayesinde bundan sonraki ve belki önceki 1-2 bölümü daha net anlayanileceksiniz-
-Keyifli Okumalar-

"Ölüm saati neymiş ki bu kızın uzun süredir burada herhalde" diye bir ses işittim. Sanırım yoğun bakım ünitesine ve bir takım kablolara bağlıydım(benim tıp bilgisi👌)

"Hayır ölmedi o" diye başka bir ses daha işittim.

" nasıl ölmedi kızım iyimisin kalp ritimleri sustu"

"baksana susmamış demekki kız debeleniyo burda"

"banane ya bize görev verdiler mi morga götürün diye verdiler ben işimi yapar paramı alırım kardeş"

"Saçmalama istersen Ho-jin hipokrat yeminine noldu senin hem bak kızın diyaframı hala aktif demekki yaşama tutunmaya çalışıyor biz bu fırsatı geri tepemeyiz"

"ne yapmamızı önerirsin Harel"

"Sen şu kızı yeniden masaya al ben  Yalın  hocayı ve Meyran  hemşireyi alıp geliyorum bu ameliyat tekrarlanmalı ben bu kızı ölüme terk edemem."

Sonra sesler sustu ve herşey yeniden tekrar karanlığa gömüldü.

***

Bir çocuk parkındaydım.

Bir salıncakta oturuyordum.

Karşımda minik bir kız çocuğu vardı. Kahve gözlerini dikmiş melül melül bakıyordu bana.

" ne oldu? "diye sordum gereksiz bir neşeyle.

" Unuttun" dedi somurtan bir ifade takınarak.

"Neyi unutmuşum"

"Eskilerini unuttun min"

"nasıl yani"

"yaşama sebebinin olan minicik bir bedeni unuttun."

"o minicik bedeni ben değil sen unuttun"

"ahh hadi ama açık konuşalım ben o bedeni unutmak istemedim sen unutturdun."

"Ben unutmadım büyümek bana unutturdu" dedim bu beni suçlayan bakışlarına mağruz bırakan küçük kıza doğru "büyüsen bile unutmak senin seçimindi" diye inatla sürdürdü.

"bazen farklı seçim yolları olmaz"

"sen yeni bir yol oluşturabilirdin neden unutmayı, unutmamızı seçtin heh benim yaşam sebebim olan o çocuğu kalbimin ve beynimin gerilerine atmamı sağlayan senin seçimlerindi" öfkeyle soludu

Daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım "ben istemedim anlamıyormusun? Bana unut dediler o çocuk senin hurafendi dediler yok artık o dediler ne kadar zorfu bilmiyor musun? Bizzat biz yaşadık çünkü."

"Sen öyle san hıhh" diyerek kollarını göğsünde çiçek yapıp sallana sallana farklı bir tarafa doğru yürüdü.

***

Bu sefer bir papatya bahçesindeydik.

Biz diyorum çünkü yanımda oturmuş güneşi izleyen kızla birlikteydim yine.

Kafamda bir papatya tacı elimde bir papatyanın yapraklarını okşuyordum.

"Suçlu hissetme" dediği için ona dönmek zorunda kaldım.

"Nasıl yani"

"Hiiç Belki de haklısındır"

"Ne yani beni haklımı buluyorsun"

Sen Kiminle Dans Ediyorsun-Lee Minho ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin