Türkiye/Mersin📍 23/09/2007 03.37
Bütün aile hastahane koridoruna dizilmiş, Esin'in doğumdan sağ salim çıkmasını bekliyorlardı.
Küçük Alin,doğması planlanan günden birkaç gün önce gelmeyi tercih etmiş ve sabahın bu saatinde doğum merasiminin kapılarını çalmıştı.
Esin Hanım'ın kocası Han Bey, çocuklarını etrafına toplamış Allah'a dua ediyordu. Tek temennisi karısına ve kızına hiçbir şey olmamasıydı. Böylece duaya devam ederken ameliyathanenin kapıları açıldı. İçeriden boneli,yeşil gözlü bir hemşire elinde örtülere sarılmış bir kız çocuğu ile çıkageldi.
Koridorda olan herkes birden hemşirenin başına üşüştü. Kız çocuğunun yüzündeki örtüyü açan hemşire ile çocuğu gören herkesin gözleri doldu.
Bembeyaz yuvarlak bir yüz,çok hafif aralanmış kehribar gözler,geceden daha siyah saçlar. Bahtsız kız çocuğu keşke bahtın da yüzün kadar güzel olsaydı.
Alin'i temizlemek için izin isteyen hemşire yola koyuldu. O sırada içeriden gözleri kapalı Esin Hanım'ı çıkarıverdiler. Hızlı yanına yürüdü Han. Ellerini sımsıkı tuttu, Han'ın ellerini hisseden Esin gözlerini araladı. Verdikleri narkoz etkisiyle her yeri uyuşan Esin, içerde duyduklarının hayal mi gerçek mi olduğunu kavramaya çalışıyordu. Bunları düşünemeden uykuya daldı.
Geleceğin acı dolu sillesini bilseydi eğer uyur muydu hiç biricik anne?
"Bir gemiye benzer insan, denizlerin içinde savrulup duran. Limandan limana koşan, rıhtımlara oturan. En çokta eninde sonunda batacak olan."
sevgilerimle arwen🌷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•RIHTIM•
Teen FictionGürcistan'dan Türkiye'ye uzanan kayıp bir yolculuk. Söyle bana Gürcü Güzeli Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? gerçek aile•