Türkiye/ Mersin📍 23/09/2007 07.46
Dışarıda sonbaharın getirdiği şiddetli yağmur ve fırtına vardı. Esin Hanım'ı odaya almışlar ve uyanmasını bekliyorlardı. Küçük Alin hemşireler tarafından götürülmüş hâlâ odaya getirilmemişti.
Bu duruma streslenen Han Bey, hızlıca odadan çıkıp yeni doğanların olduğu bölüme yürümeye başladı. İçinde garip bir sıkıntı onu baştan aşağıya sarıyor,nefesini kesiyordu. Sonunda kapıya kadar gelen Han Bey, bir hemşireyi çevirip kızını sordu. Hemşire bilmediğini ama hemen içeriye soracağını söyleyip gözden kayboldu.
Her geçen dakika daha kaygılanan Han, kafayı yemek üzereydi. Kızı ortada yoktu resmen!
Kapı açılma sesini duyan Han hemen ayağa kalktı. İçeriden kırklı yaşlarında hemşire önlüklü bir kadın çıktı.
Han acele ile kızını sordu fakat aldığı yanıt onu şoke etmeye yetti.
" Yeni doğan bölümünde Alin Ahlat adına herhangi bir kayıt ve çocuk yok efendim. Buraya hiç getirilmemiş."
Bu insanlar ne diyordu böyle biricik kızı nasıl ortada olmazdı. Elleriyle göndermişti onu. Sinirden gözleri dolan Han,koşarak ailesinin yanına gitti.
Babası Cengiz Bey, olanları duyunca hızlıca adamlarını gönderdi.Her yer arandı fakat küçük Alin ortada yoktu.Ne onu götüren hemşire ne de Esin'in doğumuna giren doktorlar vardı. Ortada büyük bir oyun dönüyor, Ahlat ailesinin canını pençeleriyle kazmaya çalışıyorlardı.
Elinde laptop ile koşan bir koruma Cengiz Bey' in yanında durdu.
" Efendim bunu izlemelisiniz! Alin'i alan hemşire elinde Alin'le 33 FSK 654 araca binip kaçıyor."
Bunu duyan Cengiz Bey'in başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Bu plakayı adı gibi biliyordu. Üvey kardeşi Fuat Sait Karhan'a aitti. Babalarının ölümünden bu yana çok kan dökmüş, çok acı çektirmiş ve zulüm etmişti.
"Çabuk o plakalı aracı takip edin. Her yeri kontrol edin o it Fuat'ı saklandığı yerden bana getirin. Torunumu da derhal bulun!"
Allah bazen önümüze imtihanlar çıkarır.Kimisine zor gelir kimisine hafif. Önemli olan sabırlı olmak der,kulum isyan mı edecek yoksa şükür edip nasibini mi bekleyecek diye sınar seni.
Allah biliyor ya Ahlat ailesini çok imtihan etmişti. Her şeye sabırla yaklaşan bu aile, bu son olaya isyan etmeden duramadı.
Kader ağlarını ördü,zaman acımasız kollarını bu ailenin üstüne tuttu.Küçük Alin uzak diyarlara göç etti. Arkasında gözüyaşlı bir ana,ciğeri koparılmış bir baba ve daha neyin ne olduğunu bile tam anlayamayan beş abi bıraktı.
Ve bizim Gürcistan yolculuğumuz böyle başladı.
sevgilerimle arwen🌷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•RIHTIM•
Teen FictionGürcistan'dan Türkiye'ye uzanan kayıp bir yolculuk. Söyle bana Gürcü Güzeli Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? gerçek aile•