7. Çay Saati

481 40 18
                                    

Gürcistan/ Mestia📍24/04/2024   06

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gürcistan/ Mestia📍24/04/2024   06.32

Sabahın erken saatleri; özgürce düşünebildiğim,vicdanımı rahat bıraktığım saatlerdi. Genellikle bu saatlerde kalkıp odamın minik balkonundan gökyüzünü izleyerek ruhumu dinlendirirdim.

Aradan tam bir hafta geçmişti,zaman su gibi akıp gitmişti. Hastanede kaldığım iki günden sonra eve geçmiş evde dinlenme kararı almıştım. Bu geçen sürede her ne kadar o insanları düşünmemeye çalışsam da sürekli zihnimde bir yerlerde kendilerini hatırlatıyorlardı.

Doktorun dediğine göre DNA testinin bugün çıkması lazımdı. Hatırladıkça içim  öyle bir sıkılıyordu ki ruhuma daral gelmişti yine.

Üstümdeki ince örtüyü sıyırıp ayağa kalktım. Rodos dışında diğerleri uyanmış olmalıydı. Sakin adımlarla aşağı kata inmeye başladım,mutfaktan gelen tıkırtılar nenemin kahvaltı için hazırlığının habercisiydi.

Mutfağa girdiğimde yanılmadığımı anladım. Mükellef bir sofra yine bizi bekliyordu. Sessizce yürüyüp neneme arkadan sarıldığımda irkilmişti.

"Გიჟი გოგო!(deli kız) Korkuttun beni daha kaç defa diyeceğim aniden gelme diye."

Yanağını kocaman öpüp sandalyelerden birine çöktüm. Kenardaki çörekler gözüme çarpmıştı ,nenem sadece misafirimiz olduğunda yapardı bu sütlü çörekleri. Kim gelecekti acaba?

"Büyükanne, misafirimiz mi var? Senin özel tarifi yapıvermişsin."

Söylediklerimle derince iç çeken nenem mahçupça bana baktı.

"Güzel kızım ne desem şimdi,dedeni biliyorsun. Aile işlerine çok önem verir,testi alıp diğer aile ile burda konuşmamız gerektiğini söyledi."

Dedem her geçen gün beni daha da kırıyordu. Ne kadar belli etmem gerekiyordu o aile ile konuşmak istemediğimi.

Kırgın bakışlarımla bahçeye doğru yürümeye başladım. Arkamdan nenemin öğlen geleceklerini , kardeşime de haber vermemi istediğini duydum.

Çardakların birine yığıldım adeta. Ya gerçekten onların kızıysam ve onlarla gitmemi isterlerse ne yapacaktım ben. Bu sorular beynimi kemiriyordu. Derin bir nefes alıp , gözlerimi yumup ölen anne-babamı düşünmeye daldım. Eğer o aileye iyi davranırsam onlara ihanet etmiş olur muydum?

Bu düşünceler kafamın içine doldukça daha da benliğimi kaybediyor gibi hissediyordum. Hızlıca ayağa kalktım,üst kata kardeşimin odasına doğru yola koyuldum. Biraz onunla vakit geçirirsem ruhum nefes alırdı.

~
Kardeşimin odasında vakit geçirdikten sonra zaman su gibi akmıştı neredeyse saat öğleden sonra bir  olacaktı. Nenemin dedikleri aklıma geldiğinde, kıyafetlerimi değiştirme kararı aldım. İspanyol paça siyah pantolonum ile beyaz basic bir tişört giymiştim. Kapıyı açıp merdivenlere doğru gittiğimde Rodos odasından çıkmıştı. Üzerine baktığımda benzer renkler giydiğimizi görüp gülümsedim.

Biz böyle aptal aptal birbirimize bakarken aşağı kattan nenemin hoşgeldiniz diyen sesi duyuldu. Derin bir nefes alıp elimi kardeşime uzattım,beraber merdivenleri inmeye başladık.

Salona doğru ilerlerken dedem kapıdan girmiş ,kafasıyla içeri girmemizi işaret etmişti. Yavaş adımlarla içeri girdim. Bunlar dört kişi değil miydi? Ben neden şuan salonda tam tamına yedi kişi görüyordum. Han Bey elindeki zarfı sıkarak bana doğru konuştu.

"Kızım,DNA testini alıp geldik. Sağolsun deden bizi evinde ağırlamak istedi. Şaşkın bakışlarını görüyorum, bunlar benim oğullarım kızım."

Söyledikleriyle şaşkın bakışlarımı onlardan çektim çünkü hepsi bana o kumral adam gibi bakıyordu. Bağırmak istiyordum. Ben ne yapmıştım onlara kafayı yiyecektim!

İçeri giren nenem ve dedemle odanın havası gerginleşti. Zarfı açma vakti gelmişti. Bakışlarımı öne eğip sessizce beklemeye başladım. Önce zarfın yırtılma sesi sonra Esin Hanım'ın derin bir iç çekişi ve ağlama sesi kulaklarıma geldi. Kafamı hızlıca kaldırdım o an üstüme doğru gelen Esin Hanım birden bana sarıldı.

"Kızım,güzel yavrum. Biliyordum benim kızım olduğunu,bu güzel çehren babanın kopyası iken başka bir sonuç olamazdı."

Böylelikle onların öz çocuğu olduğum kesinleşmişti. Bakışlarımı diğerlerine çevirdiğimde öz babam olan adam gözleri dolu dolu bana bakarken çocukları ise kapıyı çarparak dışarı çıkmıştı.

Bu yükün altında daha fazla kalamayacağımı anladığımda ise bende hızlı adımlarla bahçemize yürüdüm. Nefes almak çok zor geliyordu. Kabullenmek istemediğim gerçekler yüzüme vurulunca kalbim can çekişiyordu.

Kendimi kenarda duran minik salıncağa adeta fırlattım. Gözlerimden yaşlar akarken,tırnaklarım derime batıyordu.

Birden birileri saçımı hızlıca arkaya doğru çekmeye başladı. Yaşla dolu gözlerimi açtığımda o adamlar olduğunu gördüm. Biri saçımı çekerken biri sinirli sinirli bana bağırıyordu.

"DNA testi hiçbir şeyi değiştirmez. Senin gibi bir kıza ihtiyacımız yok. Seni ne kardeş ne de bir evlat olarak görürüz. Boşuna ümitlenme asla bizimle gelmene izin vermeyeceğiz!"

Bu insanlar ne yaşıyordu Allah aşkına? Kafayı yiyecektim. Şuan şiddet görüyor ve buna karşı çıkamıyordum. Eliyle kapattığı ağzım ve burnum yüzünden nefes alamazken, anılarım beni cehennem olan dokuz yaşıma götürmüştü bile.

Karşımda bana dokunan o adamı görmeye başladığımda bütün vücudum zelzele oluyormuş gibi titremeye başladı.  Ellerini vücudumdan çeken adamlar birden beni bırakınca salıncaktan kayarcasına düşmüştüm. Kafamın içinde panik sinyalleri, kalbimdeki sancılı acı yeni bir krizin habercisiydi.

"Korkusuz bir kadın gibi olmak isterdim. Sıradan,dokunuşlardan korkmayan,kalbi haddinden fazla acımayan. Yerimde olsanız belki karşı koymuştunuz bu basit kavgaya ama ben yapamamıştım. İnsanlar özellikle erkekler bende korkudan başka hiçbir şey değildi."

sevgilerimle arwen🌷

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

•RIHTIM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin