2

20 3 15
                                    

Eğer ben olucaksan her gün rezil olmaya, insanlar tarafından dışlanmaya, şiddet görmeye alışman gerekir.

Arkadaş çevresinde dışlanıyorum demiştim ya birazdan onu daha detaylı göreceksin.

İyi de ben zenginim kim bana ne yapabilir.

Yapıyorlar valla. İnsanlar benden korkmak yerine Eylülden korkuyorlar.

Erkekler zaten paçasında geziyor. İgrendirici.

Yani her şekilde Eylül.

Annem babam önemsemiyor. Zaten onlarda beni öldürmek için uğraşıyorlar. Büyük ihtimalle ödülü alınca beni öldürücekler.

🗽

Eylülle kısa süren fakat bana bir ömür gibi gelen bakışmamızdan sonra bana doğru gelmeye başladı.

Elini şıklattı. Adamlar etrafima toplanıp kolumdan tuttular. Sürükleyerek bir yere götürmeye başladılar. Çığlık atıyor, bağırıyor ve hatta ağlıyordum. Ama bu kimsenin umurunda değildi. Herkes eğlence peşindeydi.

Burada, benim yerimde olsalardı keşke. Ama ben halimden memnunum. Çünkü bildiğim bir şey varsa o da mutlaka bir gün intikamlarının alıncaklarıdır. Kim ve ya ne tarafından bilmesemde en acı şekilde alınmasını dilerim.

Koridor sesimle yankılanıyordu. Ne duyan vardı, ne de yardıma gelen. Beni hala sürüklüyordu. Giderek kaybolan insanların kahkahaları beni biraz daha rahatlamıştı.

"Bıraaaaak!"

"Bırak kolumu!"

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bana ne yapıcaklardı.

Beni bir odaya attılar. Kapıyı kapattılar. Kapı metalden yapılmıştı galiba. Duvardan da olabilir. Ne olduğunu unuttum. (Çaktırma hahahahahha)

Kapıya vuruyordum. Çığlık atıyordum.

"Açın şunu!!"

"Açın!"

Giderek yaklaşan pes etme duygusu dizlerimin üzerine düşmemi sağladı.

Dizlerimin üzerine düştüm ve elim kapıda hala bir umutla bekliyordum. Giderek soğumaya başlayan odaya baktım. Burası soğuk hava deposuydu.

"Hayır beni öldürücekler mi?"

Kafamı reddedercesine sallıyordum.

"Hayır. Hayır!"

"Açın şunu!"

Diyerek kapıya daha sert vurdum.

"Telefonum"

Çantamı alıp içine baktım. Fakat içinde bir defter ve kalemkutudan fazlası yoktu. Eylülle bakıştığım sırada biri gelip çantasıyla, çantamı değiştirmiş olmalıydı.

Pes etmiştim. Nasıl bu kadar çaresizdim. Neden bu kadar bencil olmak zorundaydılar. İnsanlar neden bu kadar igrencti. Kendi yaşadığım dünyadan, insanlarımdan, vücudumda bulunan insan kanından nefret ediyordum. İnsan olduğuma utanıyordum.

Para belki her şeyi satın alabilirdi ama zengin olan insanlar bile mutlaka bir şeye muhtaçtır. Ben bir umuda, bir sevgiye muhtaçtım. Eylül de bir şeye muhtaçtı.

Eylül belki sevgiye, bir aileye muhtaç olabilir ama bence en muhtaç olduğu şey karakter.

Bitmişlik bedenimi sararken kolumdaki saate baktım. Ders çoktan başlamıştı ve ben sınıfta değildim. Çok geç olmadan aileme ulaşırdı. Evde olucaklara hazır olmam gerek. Kıyamet kopucak.

İNTİKAMIM ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin