five

2.2K 220 59
                                    

keyifli okumalar...

Dikkatlice yanağının hemen üzerindeki çiçekleri yara bandı ile kapadı Taehyung. Kendi de dahil kimse görsün istemiyordu çiçeklerini.

Aynadan kendini kontrol ettikten sonra üzerine milli takım sweatini geçirdi ve düzeltti.

Yanında duran valizini de aldıktan sonra evden çıktı. Namjoon onu kapıda bekliyordu.

Yoongi hala kızgınlıkta olduğu için o bir hafta sonra gelecekti kampa, Jimin'in de aynı şekilde 1 hafta sonra geleceğini öğrenmişti.

Böyle denk gelmesine sinirleri bozulmuştu. İkisi de takımın en önemli oyuncularıydı.

Sanki her şey üst üste geliyordu.

Tek tesellisi ilk bir hafta kamp olacaktı, diğer hafta maçlar başlayacaktı ama yine de kızgınlıktan yeni çıktıkları için yedek başlama ihtimalleri yüksekti.

"Yeontan'ı bıraktın mı?"

"Aynen, dün annemlere bıraktım. Sabah erken çıkacağımızı bildiğim için."

"Yani annenlerle görüştün?"

"Evet, görüştüm tabii ki."

"Yani konuştun?"

"Hyung, ne demeye çalışıyorsun tam olarak?"

"Oğlum normal halin zaten gergindi şu olaydan sonra iyice saatli bomba gibi oldun herkes korkuyor senden. Bir şey soramıyoruz bile."

"Ne alakası var hyung? Normal bir şey sordunuz da bir şey mi dedim. Ama şu siktiğimin 2 günü duyduğum tek şey ruh eşi, çiçek, alfa, omega, kader!"

Son söylediği şey ile sesi iyice yükselmişti çünkü asabı bozulmuştu. Sesini yüksekttiğini fark ettiğinde ise artık çok geçti.

Derin bir nefes alıp gözlerini kapadı.

"Özür dilerim hyung, sanki her şey üzerime üzerime geliyor ve ben itecek gücü kendimde bulamıyorum."

"Biliyorum Taehyung, her şey üst üste geldi. Hem hiç beklemediğin anda hem de hiç beklemediğin kişiden ama emin ol geçecek, iyi olacaksın."

"Hiç sanmıyorum hyung, hem de hiç."

"Neden Taehyung? Neden bu kadar kesinsin Jungkook'a?"

"Çünkü!"

"Çünkü?"

"Hyung geç kalacağız lütfen."

Taehyung, gözlerini kaçırdı ve camdan dışarı bakmaya başladı. Namjoon ise üzerine gitmedi çünkü biliyordu şu an ne dese geri tepecekti.

Bu yüzden sadece tesise sürdü ve başka bir şey hakkında konuşmadılar.

Milli takım tesislerine geldiklerinde Taehyung arabadan indi ve valizini aldı.

"Hyung önden gidiyorum. Teşekkürler."

"Antrenmanda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Lobiye hızla girdiğinde kimseyi görmemeyi umdu hiç değilse antrenmana kadar.

"Kolay gelsin, kartımı alabilir miyim?"

"Tabii ki Bay Kim, buyurun."

"Teşekkür ederim."

"İyi istirahatler."

Ufak bir baş selamı verdi ve hızla asansörlere yöneldi Taehyung. Kata geldiğinde ise hissettiği huzuru tarif edemezken hızla etrafına bakındı.

clash | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin