keyifli okumalar...
"O günün çok daha önce gelmesinden..."
Jungkook vücudunu tamamen Taehyung'a çevirmişti. Şaşırmıştı çünkü Taehyung'dan asla böyle bir itiraf beklemiyordu.
Bunu kaçınılmaz bir son olarak görüyordu, bu yüzden böyle söylemişti ama yine de direkt olarak ondan duymak hem şaşırtmış hem heyecanlandırmıştı Jungkook'u.
"Neden korkuyorsun Taehyung?"
"Korkuyorum işte..."
Jungkook oturduğu yerde biraz daha yaklaştı Taehyung'a...
Taehyung bunu fark etmemişti çünkü gözlerini zeminden ayırmıyordu.
"Korkmana gerek yok ben hep seninle olacağım."
"Korktuğum şey zaten sensin Jungkook, senden korkuyorum. Senin sevgin, ilgin, bakışların beni korkutuyor. Ben bunların hiçbirini istemiyorum. O yüzden yol yakınken bırak, bekleme... Bu davranışlarını da bir an önce kes."
"Hayır!"
Bıkkınlıkla ayaklandı Taehyung ve Jungkook'a baktı.
"Ne halin varsa gör, beni rahatsız etme. Elbet bir gün farkına varacaksın zaten."
Taehyung, çıkmak üzereyken büyük el bileklerini hızla sardı. Hızla kurtardığı bileğiyle bir iki adım geriledi.
En ufak temasa bile izin vermiyordu.
"Niye böyle yapıyorsun Taehyung? Neden izin vermiyorsun?"
Kırgınlıkla bakan gözlere, hırsla baktı Taehyung. Gardını indirmek istemiyordu.
Hiçbir şey demeden buhar odasından çıktı Taehyung ve ardında sinirli bir alfa bıraktı.
Tarçın kokusu tüm odayı sarmıştı. Şu an biri buhar odasına girecek olsa muhtemelen bir iki dakika içerisinde öksürerek geri çıkardı.
Öyle keskinleşmiş, öyle acılaşmıştı kokusu.
Sinirle sıcak mermere geri oturdu ve bu sefer gözlerini kapayarak geriye yaslanan o oldu.
Sakinleşmesi gerekiyordu, sakinleşmesi ve düşünmesi.
Omegasını bu hale getiren şeyi öğrenecekti. Taehyung inatçı olabilirdi ama bilmediği şey Jungkook'un ondan daha inatçı olduğuydu.
-
"Cam kenarına ben oturucam."
"Ne var bir kerede ben otursam."
"Olmaz midem bulanıyor benim."
Hoseok, Jimin ile tartışırken. Jin valizini yukarı koyuyor bir yandan da Namjoon'a soru soruyordu.
"Merhaba, japoncada ne demekti lan Namjoon?"
"Konnichiwa..."
"Günaydın neydi?"
"Ne yapacaksın oğlum japoncayı sen önce koreceyi adam gibi konuş."
"Ne var ya? Bir iki kelime öğreneyim... Japon hayranlarım benden böyle şeyler bekliyor."
"Jin, kanka senin Japon hayranın yok amına koyayım?"
"Bir ara instagram dm'lerime uğramanı isterim Jung Hoseok."
Yüzündeki sırıtış, etrafından şüpheli bakışlar alsa da Namjoon, Hoseok'un yüzündeki ifadede takılı kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
clash | taekook
Romancekim taehyung'un en büyük nefreti ve rakibiydi jeon jungkook, sahada çarpıştıktan sonra çıkan çiçekler ise beklediği son şey bile değildi omegaverse