keyifli okumalar...
"Tüm haftayı birlikte geçirdik Jimin, rüya gibiydi yemin ediyorum. Hiç ayrılmak istemedim, sürekli yanımda olsun istiyorum."
Jimin, en yakın arkadaşının yüzündeki gülümsemeyle mutlu oldu ve o da gülümsemeden edemedi.
"Şuna bak Jungkook nasıl da tutulmuşsun."
Jungkook duyduğu şeyle daha da mutlu olurken, akşamki planı unutup, yaşadığı heyecanla aklına gelen ilk fikri attı ortaya.
"Daegu'ya mı gitsek napsak?"
"Oha Jungkook! Bu akşam geliyormuş zaten seni görmeye Taehyung daha ne istiyorsun?"
"Jimin, çok aşığım ne yapayım..."
"Hocayla konuş da Daegu'ya transferini istesin amına koyayım."
"Jimin, inanır mısın bir düşünürüm lan."
Jimin'in gözleri anında kocaman olurken, Jungkook'un omzuna vurdu sertçe.
"Vay hain piç!"
"Of! Hainlik değil işte oğlum, aşk bu aşk. Sen ne anlarsın aşktan?"
Jimin gözlerini devirirken, Jungkook ise omuzlarını bilmişçe kaldırıp indirdi.
"Niye anlamayayım?"
"Bul birini de görelim anlar mısın anlamaz mısın!"
Jimin az önce devirdiği gözlerini hızla kaçırırken, bu sefer Jungkook sordu arkadaşının tatilini.
"Senin tatilin nasıl geçti bu arada? O orospu çocuğu baban sıkmadı değil mi canını tüm hafta boyunca?"
Jungkook biliyordu, her şeyi olmasa da çoğu şeye hakimdi çocukluklarından beri. Nefret ederdi Jimin'in babasından.
Hoş, gerçi Jimin'in babasının da Jungkook'a bayıldığı yoktu. Hatta arkadaş olmalarını bile istemiyordu. Çünkü Jungkook hem annesiz hem babasızdı. Gözünde beş para etmez herifin tekiydi. Bir de oğlunu sürekli ona karşı koruyup, karşı geliyordu... Neyini sevecekti?
"Yok, sıkmadı."
Jungkook hemen anlıyordu işte, en yakın arkadaşının tek bir mimiğinden bir şeyler olduğunu fark ediyordu.
"Bak, doğruyu söyle!"
"Gerçekten, doğruyu söylüyorum. Her zamanki şeyler, alıştım artık."
"Jimin, bak sen iste başına yıkarım o adamın dünyasını. Veririz mahkemeye sürüm sürüm sürünür."
"Jungkook... O benim babam."
Jimin'in yaşadığı güçsüzlük omuzlarının düşmesine neden olurken, Jungkook, Jimini kollarının arasına aldı.
"İşte bu yüzden elim kolum bağlı oturuyorum ya! Sırf o şerefsiz senin baban diye."
Jimin, alfanın daha fazla kendini üzmemesi için gülümsedi. Çünkü biliyordu, bu halleri, ailesinin ona olan davranışları Jungkook'u çok üzüyordu.
"Bırak ne hali varsa görsün! Sen de sarılma lan bana, bak akşama omegan gelecek. Kokum sinerse üstüne çiğ çiğ yer seni!"
Jimin, Jungkook'un kolları arasından çıkarken fark ettiği şeyle kaşlarını çattı fakat alfanın söylediği şeye de gülmeden edemedi.
"Keşke yese!"
"Jungkook lan! Bu arada bir şey fark ettim. Siz bir haftadır birliktesiniz ama sen... Sen kokuyorsun oğlum, kendin yani... İşaretlemedi mi Taehyung seni hiç? Yani dediğin gibi bir hafta geçirdiyseniz şu an buram buram Taehyung kokman lazımdı senin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
clash | taekook
عاطفيةkim taehyung'un en büyük nefreti ve rakibiydi jeon jungkook, sahada çarpıştıktan sonra çıkan çiçekler ise beklediği son şey bile değildi omegaverse