clash | taekook

two

keyifli okumalar...

Hakemin de yerini almasıyla herkes maçı başlatacak olan o düdük sesini bekliyordu.

İki takımda hırslı, inatçı ve kazanmayı istiyordu. Çünkü taraftarlarla birlikte onlar da haftalardır bu anı bekliyorlardı.

İki takımda ezelden beri rakipti, ezelden beri düşman...

Kim o şehirde doğarsa o takımın renkleriyle büyüyordu. Ailelerinin kucağında daha bebekken maçlara gidiyorlardı.

İki şehirde aşıktı takımlarına.

Oyuncuları ise tutkuyla bağlıydı hem şehirlerine hem takımlarına... Kazandıkları zaman yürekleri gururla kabarıyor, gol attıkları zaman dünyalar onların oluyordu.

Kim Taehyung ve Jeon Jungkook da o oyuncuların arasından iki kişiydi sadece ama en çok o ikisi sevmiyordu birbirini, en çok o ikisi düşmandı birbirine.

Sebebi ise... İşte orası pek bilinmiyordu en azından Jeon Jungkook tarafından. Tek suçu Busan'da doğup o takıma hizmet etmek miydi? Sanmıyordu, Jimin de kendisiyle aynı şartlar altındaydı ama Taehyung milli takım aralarında ona Jungkook'a davrandığı gibi davranmıyordu, evet can ciğer değillerdi ama Jungkook'a baktığı gibi - tiksinir gibi- bakmıyordu işte Jimin'e. Gerçi Jimin bir omegaydı, Jungkook ise alfa... Sebebi bu olabilir miydi emin değildi ama emin olduğu bir şey vardı.

O da Kim Taehyung'un Jeon Jungkook'a çok farklı bir muamele gösterdiğiydi...

İkisinin arasında yaşanan mevzu taraftarların gözünden de kaçmamıştı ayrıca. Konu lig maçlarına geldiğinde aralarında ki düşmanlığı destekliyorlar ama milli maç olduğunda ikisini de topa tutuyorlardı. O yüzden ikisi de durumu az çok anlamış, hem taraftarlar hem de ülkeleri için ikili oynamaya başlamışlardı.

Lig maçlarında aynı öfke ve hırs, milli aralarda tamamen birbirlerini yok sayma...

Hatta bu durum öyle bir raddeye geliyordu ki Taehyung, Jungkook'a pas bile atmıyordu. Haliyle bu sahada değil soyunma odasında büyük bir kaosa dönüşüyordu. Arada kalanlar ise arkadaşlarından başka kimse değildi.

İkisiyle de birçok kez konuşup aralarındaki durumu halletmek istemişlerdi. Evet aralarında bir rekabet tabii ki olmalıydı ama bu düşmanlığa kadar ilerlememeliydi.

Her ne kadar Jungkook başlarda ılımlı yaklaşmaya çalışsa da Taehyung tam tersi öfkeyle doluyordu. Hal böyle olunca Jungkook da zamanla aynı şekilde karşılık vermeye başlamıştı.

Taehyung ondan nefret ediyorsa o da edecekti, Taehyung onu yok sayıyorsa o da onu yok sayacaktı.

Kavga mı istiyordu? Jungkook pekala verecekti karşılığını.

Aynı bu maçta olduğu gibi...

Taraftarların tezahüratları kulakları silip geçiyordu adeta Busan, deplasmanda olduğu için tribünlerin hemen hemen hepsi Daegu taraftarıydı. Bu yüzden Busan üzerinde ekstra baskı hissediyordu. Böylesine kritik bir maçta kendi sahalarında olmayı tercih ederlerdi elbette.

Jungkook kısa olan saçlarını elleriyle düzeltti, aslında istemsiz yaptığı bir hareketti çünkü uzun saçlarını kısa bir süre önce kesmişti. O zamanlardan kalan bir alışkanlık olarak elleri saçlarına gidip duruyordu.

Yeşil çim sahanın kokusu burnuna doluyor, dört tarafından gelen beyaz büyük ışıklar gözlerini kısmasına neden oluyordu.

Pozisyonunu almıştı, sahaya ufak bir göz attı ve o an da çoktan ona bakan bir çift göz ile karşı karşıya geldi.