clash | taekook

nineteen

keyifli okumalar...

"Yoongi-ah, bebeğim boğaz spreyini Taehyung'a götürür müsün? Ben de çorbasını koyup geliyorum."

Yoongi, salonda battaniyenin altında yatan kuzenine şüpheli şüpheli bakıp teyzesinin yanına yavaşa yaklaştı.

Taehyung'un duymayacağı bir ses tonuyla konuştu.

"Teyze, bu asalak neredeymiş de tüm gece, böyle hastalanmış."

Taehyung'un annesi, yeğeninin söylediği şeyle heyecanlanırken, minik adımlarla Yoongi'ye yaklaştı.

Sesini Yoongi gibi kısarken yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu. Sanki yakın arkadaşıyla dedikodu yapıyor gibi konuştu.

"Söyleyeceğim ama söylediğimi ve bildiğini Taehyung'a kesinlikle çaktırmayacaksın tamam mı?"

Yoongi'nin kaşları çatılırken, elini yumruk yapıp hafifçe teyzesinin omzuna vurdu.

"Ne zaman çaktırdım kız! Aramızda."

Teyzesi, Yoongi'nin hareketine gülerken devam etti.

"Dün gece, sen telefonla konuşurken Taehyung aşağı indi, üzerini giyinmiş çıkıyorum ben dedi."

"Hiçbir yere çıkmaz ki o saatte."

"İşte! Baktım, böyle biraz heyecanlı indi aşağı, şaşırdım. Dayanamadım o evden çıktıktan sonra dışarı baktım. Bir de ne göreyim?"

"Ay teyze! Çatlayacağım he şimdi, ne gördün ya?"

"Jungkook'u gördüm."

Yoongi'nin gözleri Jungkook'un adını duymasıyla anında açıldı. Evet, minik çekik gözleri açılabildiği kadar açıldı.

"Nasıl Jungkook'u gördün? Jungkook Busan'da!"

"Bilmiyorum Yoongi, buradaydı kapının önünde. Taehyung'u bekledi, sonra birlikte gittiler."

"İnanmıyorum, inanmıyorum. Bunu hemen Jimin'e söylemem lazım."

Ağzından çıkan isimle hemen ağzını kapadı ve kapının ilerisinde kızaran burnunu silmekle meşgul olan kuzenine baktı.

Umurunda değildi.

"Duymadı, duymadı. Sümüklü burnunu silmekle meşgul baksana."

Ve tabii ki teyzesi, Jimin ile olan ilişkisini biliyordu. Teyzesi onunla ilgili her şeyi bilirdi.

Onlar dedikodu arkadaşıydı, birbirlerine her şeyi anlatırlardı.

Jimin ile olan ilişkileri de buna dahildi.

"Anne!"

Kısık, çatallı sesiyle içeriden sesini duyurmak için bağırdı Taehyung.

"Geliyorum, bebeğim."

Bayan Kim, oğlu için çorbayı kaseye koyarken, bir kase de diğer bebeği için koydu hatta bir kase pilav koymayı da ihmal etmedi.

"Çorbanı iç öyle ara Jimin'i, bitanem."

"Ellerine sağlık teyze."

Yanağına hızlı bir öpücük bıraktı teyzesinin ve onun için hazırlanan masaya oturdu.

Bu sırada Taehyung, önünde küçük bir peçete yığınıyla ve kızarmış gözleriyle önünde açık olan maça bakıyordu.

Dün eve geldiğinde sıcak bir duş almak yerine ıslak ıslak yatağa yatmıştı. Sabaha karşı titreyerek uyanmış ve ateşlenmişti.