clash | taekook

twenty

clash taekook'u özleyin istedim biraz(3gün)

keyifli okumalar...

"Neden geldin ki! Beni mi merak ettin?"

Ağzından çıkanların aksine kalbi, heyecanla çarpan Taehyung ve omegasını iyi gördüğü için sakinleşen Jungkook.

Yani hiç değilse sadece gripti. Ona ulaşamadığı her dakika çok daha kötü senaryolar düşünmüştü çünkü.

"Çok merak ettim Taehyungie, sabahtan beri ulaşamadım. Önce yalnız kalmak istediğini düşündüm, rahatsız etmek istemedim ama bu saate kadar telefonunu açmayınca çok merak ettim."

"Hastalandım da o yüzden açamadım."

Telefonunu kapattığı gerçeğinin mahcubiyetiyle gözlerini hızla kaçırdı ve loş odasında gezdirdi.

Jungkook geldikten sonra omegasının annesiyle ayak üstü tanışsa da Taehyung çok bitkin olduğu için tanışma faslını kısa kesip, omeganın odasına çıkmışlardı.

Taehyung yatağının içinde, Jungkook da yatağının kenarında, yanı başında oturuyordu omegasının.

"Benim hatam, yağmur yağmaya başladığı an eve götürmeliydim seni."

"Hayır, benim hatam. Ben eve gelince öylece yatağa bıraktım kendimi... Islak kıyafetlerimle birlikte."

Bunu da utanarak söylemişti çünkü yaptığı saçmalıktı. Alfanın gözleri şaşkınlıkla açılırken, dayanamayıp şaşkınlığını dile getirdi.

"Delirdin herhalde Taehyung!"

Alfası da doğrulamıştı işte, yaptığı saçmalıktı hatta delilikti.

Jungkook elinin tersi ile zarifçe dokundu omegasının tenine. Ateşi yoktu çok şükür ki...

"Öyle bakılmaz ki ateşe."

Taehyung ateşine bakılma şeklini beğenmemiş, hafifçe dudaklarını büzmüş, alfaya bakmıştı.

Alfa hızla başıyla onaylamış, aradığı şeyi görmek umuduyla etrafa bakınmıştı.

"Doğru, tam anlaşılmaz böyle var mı termometre? Bayan Kim'e sorayım mı?"

Taehyung yine göz göze gelmemeye özen göstererek konuştu. Gözleri, kalın yorganının desenlerindeydi.

"Hayır öyle de değil, annem hep öper. Daha iyi anlaşılıyormuş da."

Jungkook, omegasının istediği şeyle gülümserken, hafifçe yaklaştı Taehyung'a.

"Öyle, dediğin gibi bakabilir miyim peki ateşine?"

Taehyung hafifçe başını salladı.

"Bakabilirsin."

Alfa dudaklarını omegasının alnına bastırdığında, derin bir nefes çekti ciğerlerine.

Hemen özlemişti.

Dudaklarını çekti ama uzaklaşmadı.

"Ateşin yok, çok şükür..."

Taehyung, titrek bir nefes çekerken tatlı tarçın kokusuyla huzur buldu adeta. Burnu tıkalı olmasına rağmen öyle yoğun hissediyordu ki kokuyu, rahatlıyor hatta mayışıyordu.

Alfa yanına uzansa, hemen kıvrılırdı kucağına derin bir uyku çekerdi mesela.

Bu sırada alfa hala omegasının yüzünden uzaklaşmamış biraz daha aşağı inmişti. Öyle masum bekliyordu ki Taehyung o an ne yaparsa yapsın sesini çıkarmaz gibi duruyordu. Dayanamadı ve omegasının burnunun ucundaki minik bene bastırdı dudaklarını.