Haberin yok ölüyorum, Hyunlix.

21.

hwang_jnn

Terasta buluşalım mı?

lee_lixie

sevgilim
eve dönme vakti oldugunun farkindasin degil mi
saat 17.36

hwang_jnn

babanın bugün olmayacağını söylemiştin
o hâlde sana kimse karışamaz

lee_lixie

pekâlâ pekâlâ
hocanın yanından çıkayım, geleceğim
10 dakikaya oradayım

hwang_jnn

bekliyorum bebeğim

____

Felix, hocası son soruyu da ona anlattıktan sonra yanından çıktı, kendince büyük adımlarıyla terasa doğru yürümeye başladı. Giderken içecek bir şeyler de aldı terasta içmek için, hava biraz serin olduğu için kendine sıcak çikolata, sevgilisine de kahve aldı. Eskiden de hep böyle yapardı.

Terasın kapısı açıktı, aslında buraya girilmesi çoğu kişiye yasaktı, genelde çoğu kişi buraya gelip sigara içtiği için yasaklanmıştı uzun zaman önce, fakat onlar gizli iş çevirmeyi pek severlerdi.
Önceden de hep böyle yaparlardı, okulun çıkış saatinde, ortalıkta kimse kalmayıncaya dek bekler, sonra kimseye görünmeden yukarı çıkarlardı.

Felix terasın aralık olan kapısından içeri girdi ve sırtıyla iterek kapıyı kapattı. Hyunjin bu sesi duyunca hemen o tarafa döndü, Felix'i görünce yüzünde minik bir gülümseme belirdi. Felix biraz yaklaşınca ayağa kalktı ve sarıldı.

"Dur elimdekiler dökülecek!"

"Umrumda değil."

"Benim de üstüme dökülebilir."

Hyunjin oflayarak geri çekildi, elindeki kahveyi ve sıcak çikolatayı aldı, terasın köşesine bıraktı ve tekrar kocaman sarıldı. Felix gülümsedi ve o da sarıldı. Sanki birbirlerini hiç görmemiş gibiydiler, oysaki daha 15 dakika önce ayrılmışlardı.

"Tamam koca bebek, artık oturalım mı?"

Hyunjin kafasını salladı ve yere oturdular, bir süre sadece güneşi izlediler, yavaş yavaş batıyordu ve bu turuncu bir görüntü oluşturuyordu. Sonra Felix hayranlıkla izlemeye devam ederken, Hyunjin ise asıl güneşini, yan tarafındaki çocuğu izlemeye başladı. Felix bunu fark ettiğinde hemen ona döndü.

"Ne oldu?"

"Hiç, herkes kendi güneşini izliyor."

Felix'in yanakları kızardı.

"Şöyle şeyleri birden söyleme, utanıyorum."

"Utanınca çok tatlı oluyorsun, şu yanaklara bak!"

flashback~

"Senin gibi bir güzeli hak edecek ne yaptım bilmiyorum..."

"Hyunnie! Yapma şöyle, utanıyorum."