Dün yapılan hain saldırıdan sonra bölüm atmak hiç içimden gelmese de sizlere söz verdiğim için bölümü paylaşıyorum. Türk Milletimizin başı sağ olsun.
.
Uzun bir aradan sonra yeniden sizlerle olmanın mutluluğu var üzerimde. Umarım aynı mutluluğu paylaşıyoruzdur yoksa bozuşuruz ona göre çiçeklerim (gözleri dolu duygusal emoji)
Satır aralarında buluşmak dileğiyle, oy ve yorum yapmayı unutmayın çiçeklerim (galp galp galp)
10.Bölüm 'CEHENNEME ADIM ADIM'
.
.
.Kimsesizler Şehri
Güneş gökyüzünden ayrılıp yerini aya bırakırken, Kimsesizler şehrinde ruhları parçalanmış dört bir yana dağılan bedenler geziniyordu.
Pars Köse koridorda dalgın bir şekilde yürürken, aklındaki ihtimali def etmeye çalışıyordu. Yük tepesindeyken Hazanın o hali gözünün önüne geldikçe göğüs kafesine bir ağırlık yerleşiyordu. Ayakları bilindik kapının önünde durduğunda, kapıyı bir kez tıklatırken cevap beklemeden kapıyı araladı.
Araladığı kapının arasından gövdesinin yarısını uzatıp Nova'ya baktı. Yatak başlığına yaslanmış kitap okuyan Nova duyduğu sesle birlikte başını kapıya doğru çevirdi. Yuvarlak gözlerinin altında duran ışığı sönmüş yeşil gözleriyle bakıyordu.
Novanın durgun halini bakarken, yüzüne bir hoşnutsuzluk yerleşti. "Doktor çağırmalı mıyım?" diye sordu.
Nova elindeki kitabı kapatıp, sırtını yatak başlığından ayırarak doğruldu. "Doktorların bana pekte yardımı dokunduğu söylenemez." derken acı bir şekilde gülümsedi. Bir komut beklercesine hala kapı arasında duran Pars'a baktı. "Gelsene."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSESİZLER ŞEHRİ
Fiksi Remaja"Kimsesiz." diye fısıldadı. "Kimsesizler." derken sesi biraz yükselmişti. "Biz sokağın bile kucak açmadığı kimsesizleriz. Bizim geçmişimiz kan kokuyor Hazan. Biz yalnızca aynı acıdan vurulmuş insanlarız. " dikleşti. "Burası bizim şehrimiz. Buras...