41

601 46 12
                                    


5 gün sonra...

Keşke bu çalan alarm sesi beni uykumdan uyandırsaydı ama gözüme  hiç uyku girmemişti ki uyandırsın. Sabaha kadar tavanla bakışıp Ekin'i düşünmüştüm. İlk mesajlarımızı falan okumuştum, ve o bugün evleniyordu, artık hayatında başka birisi vardı, onun.. ailesi vardı. Komidin'in üzerinde ki telefonumun ekranı yanıp söndüğünde kimin mesaj attığına bakmak için elimi uzattım, Ekranda gördüğüm isimle tekrardan telefonu bırakacaktım ki bir bildirim daha geldi, pes edip bildirimlere tıkladım.

Nevra: bak artık şu telefona! (07:23)

Nevra: Esila! gerçekten önemli!

Siz: dinliyorum Nevra

Nevra: sonunda

Siz: hadi uykum var

Nevra: bütün gece uymadığına adım kadar eminim ama şuan çok daha önemli bir konu var

Nevra: *ses kaydı*

Nevra: Yetiş Esila lütfen

Nevra Çevrimdışı

Az önce dinlediğim ses kaydı zoraki kurumuş göz yaşlarımı tekardan orataya çıkartmıştı, Ekin... gitmem lazımdı yetişmem lazımdı.

Parmaklarım rehberde bulduğu isime tıkladığında hiç beklemeden kulağıma götürdüm, bir kaç saniye sonra Okan'ın uykulu sesini işittiğim. "Esila iyimisin" ve bir kaç hışırtı sesi duydum sanırım yataktan kalkmıştı "O-Okan" lanet sesimin titremesini engelleyememiştim "Esila! n- ne oldu? iyisin değilmi?" "Okan Mardine gitmemiz lazım" yaklaşık on saniye sustu "Esila ne Mardin'inden bahsediyorsun sen!" "Okan bak gitmemiz lazım, yada ben tek başımada gidebilirim" "Esila!" "sana bir ses kaydı atacağım dinle" telefonu kapatıp ses kaydını ona gönderdim ve yataktan  doğrulup banyodya bir kaç kez yüzüme su çarpıp giyinme odasına girdim.

Saçımı elimle tarayıp Okan tarafından iki kere çalan telefonumu da cebime atıp evden çıktım. Arabama bindiğinde direkt olarak Okan'ın evine doğru sürmeye başlamıştım.

Kapısına vardığım gibi telefonum da çalmıştı, arayan kişiye baktığımda Okan olduğunu görünce cevaplamak yerine direkt olarak kapıyı çaldım. Bir kaç saniyelik bekleyişim'in ardından abim yüzünde ki bariz şaşkınlıkla bana bakıyordu, hemen arkasından merdivenlerden bir eliyle gözlerini oluşturarak diğer eli ile geceliğin'in ipini bağlamaya çalışan Ece iniyordu, büyük ihtimal yeni uyanmıştı ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.  "Esila" abim bana seslendiğinde gözlerimi Ece'den ayırıp ona odaklandım.  "lütfen yetişelim" dedim yalvarır gibi beni başıyla onayladı ve yukarıya çıktı. Ece arkasından bağırsağa bir şey söylemedi "ne oluyor? nereye yetişmeye çalışıyorsunuz?" dedi sorusunu bana yönelterek "Ece sonra anlatsam olurmu" beni başıyla onayladı ve sıkıca sarıldı "nedense bu acelenizin sebebi Ekin'miş gibi geliyor" kollarımı bende onun beline sıkıca sarıldım "iyiki varsın Ece" "Hadi Esila" Okan üzerini değiştirip gelmişti. Ece'den ayrılıp abimi başımla onayladım, "güzelim" abim Ece'yi kendine çekip sarıldı ardından dudakalrına buse kondurdu "yarına kadar gelirim" dedi  birlikte evden çıktık ve mardine doğru yola koyulduk.
...

Nevra'nın attığı konuma bir kaç dakikalık yol kalmıştı, Eren beni aradığında üstün körü herşeyi anlatmıştım ve onlarda şuan Mavi ile birlikte yoldaydı, "geldik" arabanın durması ve Okan'ın sesi beni daldığım düşüncelerden uzaklaştırmıştı.  Başım hışımla ona döndüğünde gülümsedi bana güven verircesine "gidelim"  "gidelim" dedim onu tekrar ederek ve ne zaman düştüğünü fark etmedigim göz yaşımı sildi "hadi" derin bir nefes çektim içime ve arabadan indim, Okan da benimle beraber indiğinde karşımda ki koca konağa baktım, kapıda ki üç adamdan birisi yanımıza geldi "buyrun" "biz" nefesimin kesildiğini hissetim ama Okan benim yerime cevap verdi "Ekin'in düğünü burda değilmi?" "neyi oluyorsunuz" "arkadaşları İstanbuldan geldik" "buyrun" adam diğer iki adam işaret verdiğinde koca kapı açıldı zaten bahçe de ki çalgı sesleri dışarıya çıkıyordu ama kapı açılınca daha da yüksek gelmeye başaldı. Okan belimden destek vererek beni ilerletmeye başladığında adımlarım hızlandı ve onu gördüm Ekin'i...

Üzerinde ki siyah damat'lığı ve damat tıraşı olan saçları ona gerçekten çok yakışmıştı. Hemen yanında oturan Sarı saçlı yeşil gözlü kız da gerçekten çok güzeldi..  Ekin her ne kadar benim gözümde o kadar yakışıklı görünse de yüzü hâlâ bem beyaz göz altları mosmordu kan dolu gözleri ise kaç gündür uyumadığının belirtisiydi. Ben ona dalmış öyle onu izlerken birden yükselen "EVET" sesi ve alkışlar beni kendime getirmişti. Irmak Ekin ile evlenmeyi kabul ettiğini bağırarak dile getirmiş ve ben anca kendime gelmiştim. Nikâh memuru Ekin'e birşeyler söylediğinde Ekin'in gözleri baygın bir ifadeye Nikâh memuru'nun bitirmesini bekliyordu, tam ağzını açmıştı ki ben neden hâlâ bir şey yapmadığımı sorgulayıp tüm gücümle bağırdım. "EKİN!" hışımla ayağı kalkıp etrafına baktı yanında ki Iramk'ta onun gibi ayağı kalkıp birden Ekin'in elini tuttu Ekin sanırım onun elini tuttuğunun farkında bile değildi, müzik sesi kesilmiş insanlar kendi aralarında konuşmaya başlamıştı Ekin'in arkasından "YENGEM BE" diye bağıran Yektaya baktım ama sadece iki saniye sürdü, gözlerim tekrardan Ekin'le buluştuğunda şaşkınlığını her şekilde anlaşılıyordu. Hiç kimseyi umursamadım kim ne derse desin şuan umrumda değildi, bütün insanların arasından koşarak geçtim ve o bir kaç saniyelik yol benim için sanki sonu olmayan up uzun bir yol gibi geldi taki kendimi Ekin'in kollarına atana kadar.

Oda anında sarılışıma karşılık verdiğinde Irmak'ın sesini duyduk "Ekin! ne yapıyorsun sen!" Ekin kokumu içine çektip yavaşça ayrıldı benden "senin burada ne işin ver Esila" gözlerim doldu sonra kendilerine bir yol çizip süzüleler yanaklarımdan "se...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oda anında sarılışıma karşılık verdiğinde Irmak'ın sesini duyduk "Ekin! ne yapıyorsun sen!" Ekin kokumu içine çektip yavaşça ayrıldı benden "senin burada ne işin ver Esila" gözlerim doldu sonra kendilerine bir yol çizip süzüleler yanaklarımdan "senin değil" diye fısıldadım "ne?" anlamazsa bakıyordu gözlerime "sen Irmak'la hiç yatmadın Ekin" sesim normal boyutuna ulaşmıştı yanında ki Irmak'ın taş gibi kesildiğini hissede biliyordum "O ÇOCUK SENİN DEĞİL EKİN" bu sefer bağırmıştım etrafta ki sesler yükseldi insanların ne konuştu umrumda değildi "nasıl" dedi Ekin şaşkın sesiyle "bu nasıl.. kim ozaman..  babası kim" bu soru karşısında durdum bilmiyorum ki "benim"

Bölüm Sonu
❤❤❤❤❤❤❤❤❤

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, bence çok heycanlı bir bölüm oldu.

Ne düşünüyorsunuz?

Komtanım (Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin