Çok uzun bir süre geçti. Artık tek bir yazarım👋🏼
Yaşananların üzerinden bir haftadan fazla geçmişti. Furkan'dan pek bir ses çıkmamıştı. Derin karakol ve yumruk mevzusunun üzerine pek düşmemişti bu yüzden. Belki de Furkan gerçekten yalan söylemişti bunu çözebilecek veri ortada yoktu. Bu yüzden düşünmekten vazgeçti.
Yaşananları anlattığından beri Ceylin evde tam bir Eylül fanına dönüşmüştü. Daha onu görmeden idolü olarak nitelendirmişti. Annesi ve babası ise olayı desteklemiyorlarmış gibi görünseler bile içten içe onlarında azıcık keyif aldığını hissediyordu. Babası hiç şaşırmamıştı. Üniversiteden beri ne yapacağı hiç belli olmayan bir kız demişti onun için. Sadece bunun Furkan'ı daha çok pervasızlaştırabileceğinden de az çok endişe duymuşlardı.
Derin ise artık daha çok hayatını tekrar iki kişilik düzene sokabilmek için her şeyin hallolmasını istiyordu. Bugün ise kızına vakit ayırdığı bir gün olacaktı. Tüm yaşananlar ve daha öncesini düşününce bugünü özellikle kızına ayırması gerektiğini düşünüyordu bir süredir.
Sabah herkesle yapılan kahvaltıdan sonra anne ve kızı vakit kaybetmeden dışarı çıktı. Büyük şehirler de yaşamanın dezavantajı da buydu her yer taş olduğu için gidecek yer de tabiki AVM idi. Önce güzel bir animasyon film seçerek sinemada kızının bol bol kahkasını dinlemişti Derin. Senamadan sonra kızına birkaç yeni model oyuncak ve elbise seçtikten sonra kızına sordu ''Tatlım şimdi ne yapalım söyle bakalım'' Dolunay ise koşturduğu haliyle heyacanla '' anne anne oyun salonuna gitmek istiiyorum'' diyerek çocukların koşturduğu ailelerinin ise peşlerin de olduğu yeri gösterdi.
Derin saatine ve karşıya baktıktan sonra ''Dolunaycım önce seninle karnımızı doyuracağız sonra oyun oynayacağız tamam mı bir tanem'' Dolunay ise huysuzca ''ama anne beeen oyun oynamak istşyoom'' diyerek kollarını bağladı göğsünde. Derin kızının önüne eğilerek ''bebeğim ben de istiyorum oynamak ama önce karnımızı doyurmamız gerek ya oyunlarda karnın acıkırsa oyunu erken mi bırakacağız.'' Diye konuştu. Dolunay ikna olmuştu bu yüzden başını olumlu anlamda salladı el ele tutştular ve yemek bölümüne doğru ilerlediler.
Yemeklerini bekledikleri sırada Derin'in telefonu çalmıştı. Arayan avukattı. Açmayı düşünmesede belki önemli bir olay olmuştur düşüncesi ile cevapladı.
-Alo Merhaba Derin hanım.
-Merhaba Eylül hanım.
-Derin hanım dava hakkında birkaç şey için görüşmemiz gerekli diye düşünüyorum. Birkaç problem olabilir dava üzerinde bunun hakkında konuşmamız gerekli.
Dolunay'ın yemeği bekledikleri yerin oyun havuzunda zaman geçirmesine baktı ve düşündü.
-Aslında bugünümü kızıma ayırmıştım. Yarın sizi ofisinizde ziyaret etsem olur mu?
Karşıdan bir süre cevap gelmemişti.
-Eylül hanım orda mısınız? Alo?
-Buradayım aslında önemli konular ben sizi olduğunuz yerde ziyaret edebilirim.
Kararsız kalmıştım Dolunay ne tepki verir bilmiyordum. Ama sorunları merak etmiştim ve avukat önemli olmasa bu kadar ısrar etmezdi herhalde diye düşündü Derin.
-Peki ben size konumu gönderiyorum. Gelince ararsınız iyi günler.
-Görüşürüz.
Yemekleri gelmişti ve Derin tedirgindi. İnşallah Dolunay huysuzluk yapmaz diye düşündü. Tabiki tam tersi olmuştu. Şuan karşısında ayaktaki Eylül e somurtkan yüzle bakan bir adet Dolunay'ı ikna etmeye çalışıyordu. ''tatlım ama bak bu Ablayı yıllardır görmedim. İkimiz üniversite arkadaşıydık ve iletişimimiz kopmuştu. Lütfen suratını asma sadece geçiyormuş size katılabilir miyim dedi tek başına oturursa üzülür ama değil mi?'' Dolunay annesini dinledi ve karşısında ayakta duran kadına baktı ve gözlerine baktığında utanarak gözlerini tekrar annesine çevirdi. ''oyuncaklara gidicez mii anne'' Derin bunun kabul etmek olduğunu biliyordu ve başını sallayarak onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayat Tek "AŞK" (GxG)
General FictionAldatılmış çocuklu bir kadın şimdi onun için yeni bir hayat zamanı ama hangi hayat? hangi zaman? Bu aşk gerçek mi hayal mi? Ya gerçek uyanmak istemediğin bir rüya haline gelseydi? Dipnot: Vote ya da yorum kaygımız yoktur. Tek beklentimiz değerli ger...