Evet kelebeklerim ben geldim umarım kitabı beğenmişsinizdir. İlk bölümler biraz kısa olabilir ama sonraki bölümler uzun olucak. Kitaba oylayıp yorum atarsanız çok mutlu olurum.
Ben dükkandan çıktığım da Emrah hala kendine gelememişti. Motoruma binip, hastaneye doğru ilerledim. Hastaneye vardığımda çoğu çalışan ortalıkta yoktu. Danışmaya "Tüm çalışanlar şu an da neredeler?" Diye sordum.
"Bir hasta sorun çıkardı, bir doktora zarar verdi. Herkes orada toplanmış olmalı." Her gün yaşanan sorunlardan biriydi bu, acaba bu sefer kime zarar vermişlerdi. "Anladım." Diyerek acil bölümüne doğru ilerledim. Vardığımda, koca bir kalabalık beni bekliyordu. Bu sefer olay fazla büyük olmalıydı ki bu kadar insan bir arada toplanmıştı. Kalabalığa doğru ilerlediğimde Alya'nın yaralandığını fark ettim. Hızla yanına gittiğimde elinde bıçakla diğer doktorlara saldırmaya çalışan hastayı gördüm. Bağırarak, "Hey! Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, burası bir hastane haddinizi bilin."
"Size mi soracağım nerede nasıl davranmam gerektiğini, asıl siz kendinizi ne sanıyorsunuz. Ben karımla bir kadın doktorun ilgilenmesi gerektiğini söylediğim hâlde sizler hâlâ daha karımı bir erkek doktora muayene ettiriyorsunuz."
"Anlamadım? Burada hangi doktorun sizi muayene etmek istemeniz mümkün lütfen o bıçağı bırakın" Dememle adamın elimdeki bıçakla üzerime gelmesi bir oldu. Aniden adamın tuttuğu bıçağın kolumu sıyırdığını fark ettim. Alya panikle, "Beste, iyi misin?" Diye sordu. "İyiyim ben, siz şu hastayı dışarı çıkarın ben kolumu pansuman edip geliyorum." Diyerek bir odaya geçtim. Alya da peşimden geldi.
"Sen niye adamla konuşuyorsun ki.."
"Alya bunlar artık fazla olmaya başladı, hem sende yaralanmışsın hâlâ yaptığım şeyin yanlış olduğunu söylüyorsun." Bir yandan yaramı pansuman ediyor bir yandan Alya ile konuşuyordum.
"Asıl sen niye buraya geldin, bugün senin izin günün değil mi?" dedi. Alya
" Evet izin günüm evde canım sıkıldı sizin yanınıza gelip konuşalım demiştim ama iyiki gelmişim" dedim. Alya'nın yarasını sardım o da her zaman ki benim yaralarımı sardı ama bu sKeremr fiziki yaramı sardı.
Birkaç saat sonra kızlar beni eve gönderdiler. Evegittiğimde üstümde bir ağırlık vardı. Sargıya dikkat ederek duş aldım.Saçlarımı kuruladım ve çay suyu koyup salona geçip Emrah'ı aradım eve çağırdımkonuşacak çok konu var Emrah'la ben buraya taşındığımda tanıştım Semiha teyzeEmrah'la ilk taşındığım gün yemek göndermişti. O zaman dan beri Emrah'la çok iyi arkadaş'dık hatta arkadaş dan ötekardeş gibiydik Semiha Teyze bana annem den daha fazla annelik yapmıştı banaannem ablam, abim , Kağan ve beni evden kovduğunda Abim, ablam, Kağan ve beni alıp babaannemlerin yanınagötürdü.
Biz 3 sene babaannemlerin yanında kaldık sonrasında İlk önce abimüniversitesine devam devam etti sonra ablam üniversiteye başladı . Ben ve Kağan üniversiteye başladığımızdabirbirimizden farklı şehirlere gittimiştik. Abim Jandarma Özel Harekat olabilmek için şehir dışına gitti ve olduda Ablam Milli Üniversitesine gittiKağan(yani ikizim) İstanbul'a Mimarlık okumaya gitti ve bende tıp okumak içinburaya geldim. İlk önce Emrah sonra Alya derken burada yuva kurudum kendime arasıra ablam geldi ara sıra Kağan geldi ama Abim... o hiç benim yanıma GELMEDİaslında Gelemedi çünkü ben üniversiteye başladığım sene benim yanıma Bursa'yagelirken pusuya düşüp şehit oldu .
Buraya halamlar babaannemle birliktegeldiler ben gittim onların yanına ama ablam hiç onun yanına gelmeme izinvermedi tehlikeliymiş orası falan ne zaman yanına gitmeye çalışsam ya görevegidiyor ya da ben otobüse binmeden bir yerden haberi oluyor gelmektenvazgeçiriyordu beni ben böyle düşünürken kapı çaldı gelecek tek bir kişi vardıo da Emrah olduğu için kapıyı açıp kimin geldiğine bakmadan salona geçtim. "Kimin geldiğine bakmadan kapıyı açıp gidiyorsan kesin bir şey olmuş hemen anlatdedikodu ver bana " dedi bana Emrah. "Sana da merhaba Emrah hoş geldin geçmez misiniçeri kapıyı kapat hadi üşüdüm" dedim. Emrah kapıyı kapatıp koşarak yanıma oturdu " Hadi anlat artıkdamarlarımda dedikodu tükendi" dedi Emrah biraz olsun moralimi düzeltmek içinyaptığı bu şakalara istemsizce güldüm. Bütün akşam Emrah'ın yaptıklarına gülüpbol bol dedikodularla geçmiş saatin 12 olduğunu bile fark etmemişiz SemihaTeyze Emrah'ı aramasa saatin farkında bile olmayacaktık. Emrah eve ben yatağımageçtim. Sabah kalktığım da saat 5.30'du üstümü giyindim, çantamı hazırladım. Odadançıkıp mutfağa gidip kahve hazırladım kendime bende üniversite sınavı senesindeuyumamak için kahveye bağımlı olup kahve içmeden kendine gelemeyenlerdenim. Herşeyi yanıma aldığıma emin olduğumda aşağıya indim. Motorun yanına gittiğimde daha sabah ezanı yeni okunuyordu.
20 dakikasonra hastaneye varmıştım. Her zamanki gibi hastalarla uğraşmıştım, akşam evinönüne geldiğimde motoru kilitliyordum ama birinin beni izliyormuş gibihissettim ayağa kalkıp etrafa baktığımda sokağın başında bir araba vardı içindeiki adam bana bakıyordu adamlardan biri geçen hastanede olay çıkaranadamdı etrafa baktım başka biri var mıdiye ama kimse yoktu eşyalarımı alıp hızlı adımlarla eve geçtim eve girergirmez alya ve Emrah'ı aradım onları çağırdım o adamı onlara şimdiden söylememlazım. Yarım saat sonra ikisi de gelmişti ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordumsöyleyemedikçe içimdeki söyleme hevesi kaçıyordu. Artık Emrah dayanamamış olmuşolucak ki " Beste kızım ne karın ağrınvarsa ne söyleceksen söyle hadi ya sende rahatla bende rahatlayayım" dedi."Tamam söyleyecem ama sakin ol ilk önce" dedim. Emrah ben böyle söyleyinceiyice meraklanmış olacak ki " Kızım bak sen böyle söyledikçe meraklanıyorum vesinirliyorum ne söyleyeceksen söyle hadi tek nKeremste söyle kurtul" dedi Emrahben de " Tamam tek nKeremste söyleyecem Alya hani bir adam vardıya şu karısıyla hastaneye gelip sorun çıkaran adam" dedim Alya ise "Hani şuhastaneye gelip bıçakla bizi yaralayan ad-" Alya sözünü tamamlamadan Emrah bağırarak " NE! Beste bunu bana nasıl söyleyemeyipnasıl saklarsın sen Beste .... Beste bana bir cevap ver Beste bunu benden nasılsaklarsın" dedi. Emrah ben tam cevap verecekken kapı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimizdeki Psikopat
ChickLitGözlerimin önünde uzayıp giden uçsuz bucaksız masmavi deniz, etrafımdaki çam ağaçlarının yapraklarına çarpıp ses çıkaran hafif soğuk rüzgar, cıvıl cıvıl öten kuşların sesi, ağaç diplerinde rüzgar esintisiyle sallanan papatyalar insana yaşama sevinci...