Bu hikaye hayal ürünüdür başka bir kitaptan çalıntı değildir!
Teşekkürler
...
Tavandan yüzüme vuran güneş ışığı ile gözlerimi zorlayarak açmaya çalıştım. İlk bir kaç dakika herşeyi sorguladım. İstemsiz olan bir şey daha bu da. Yatakta oturur pozisyona gelip yüzümü ovuşturdum. Telefondan saate bakmak için ekranı aydınlattım.
Saat 11.00'di işe geç kalmıştım. Hızla telefonu şarjdan çıkarıp ilaçlarımın ilk ikisini ağzıma attım susuz yuttuktan sonra yataktan fırlayıp giyinme odasına girdim.
Dolaptan siyah deri ceketimi siyah kravatımı crop beyaz gömleğimi ve tenisçi siyah eteğimi giyip hızla tel çoraplarımı dizlerime kadar çektim. Bağlamalı olan siyah topuklularımı da giyinip saçlarımı yaptım. Dalgalı bukleler belime kadar uzanırken kravatımı da hafif açık bırakarak taktım.
Çantama gerekli dosyaları, şarj aletimi, ilaçlarımın bir ikisini ve suyumu atıp sırtıma taktım. Elime bir iki dosya daha alıp dudağıma lip gloss geçtim masanın üstünde ki kirpik kıvırıcı ve maskara bana masum bakışları attığı için onlarıda ceketin cebine sıkıştırdım.
Telefonumuda alıp hızla aşağı indim. Askılıktan arabamın anahtarını aldım. Kartlarımıda çantama sıkıştırıp hızla garaja geçtim. Garajın kapısı açılırken bende sürücü koltuğuna geçip oturdum. Çantamı, dosyaları ve telefonumu yan koltuğa bırakıp çalıştırdım. Garajdan çıkarken kapıyı kapatmayı unutmadan arabada ki ekrandan kapattım.
Tünele girip kısa yoldan gitmek için gazı körükledim. Patron şimdi arar. Benden sadece 4 yaş büyük patronum 27 yaşındaydı genç bir adamdı. Yakışıklıydı ama işine önem biriydi.
Şirketin önüne geldiğim gibi eşyaları koluma takarak anahtarı valeye verdim. Resmen uçarak asansöre yetişip en üst katı tuşladım. Asansör yavaş yavaş çıkarken gergin bir nefes verdim. Asansör geldiği anda uçarak patronun yanındaki odama geçtim. Camla çevrili odanın ortasında ki masama çantamı ve dosyaları bıraktım.
Telefonu deri ceketimin cebine tıkıp hızla dosyalardan bir kaçını açtım. İmzalaması gerekenleri koluma tıkıp patronun odasına geçtim. Kapıyı tıklatıp bekledim içeriden 'gel' sesi geldiğinde odaya girdim. Patronun masasına yaklaşırken sadece elimdeki dosyalara bakıyordum.
Patron "neden geç kaldın İkra?" Yalan, yalan, yalaaannn, "hastanedeydim patron" başımı kaldırıp ela gözlerine baktım. Anlayışla başını salladı. Dosyaları masaya koyarken konuştum. "Patron bu dosyaların hepsi bugün imzalanıp departmana gidecek ama ondan önce şu dosyadaki resimlerde seçmiş ılduğunuz resimler var bunlara da bakıp en beğendiğiniz bir tasarımı işlemlerini başlatacağım. Model konusuna gelirsek-"
Eli ile durdurdu "model sen olacaksın İkra bundan sonra hem modelimiz hemde asistanım olmanı istiyorum." yutkundum."Yani patron bilemedim benim fiziğim diğer kadınlara göre iyi değil-" tekrar susturdu. "Hayır senin fiziğin çok iyi tam istediğim modelsin"
Ayağa kalkıp elimi tuttu. Elimi havaya kaldırıp beni etrafımda döndürürken oda da başka bir ses "bence değil" gözlerim şaşkınlıkla o tarafa çevrildi çünkü bu tam karşı koltukta oturan ve ellerimize bakan bir Aras Ali'ydi. Ona kısa bir bakış attım.
Patron "Hayır hayır cidden fiziği çok ideal tam oturur tasarımlar " vücuduma bakmayı kesip suratıma baktı. "Seni daha ünlü yapacağım İkroş" beni samimi bulduğunda genelde İkroş derdi. Ve şuan yüzü yüzüme yakındı. Çok fazla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekler Gün Yüzünde (Düzenlenecek)
ChickLitGerçekleri öğren ve onlarla baş etmeye çalış. 25 yaşında olan İkra Karaduman doğduğunda dört yaşına kadar üvey ailesinden taciz tecavüz şiddete uğrar. Bir gün babasından tacize uğrayan İkra'yı bilmediği tanımadığı bir kadın kurtarır bilmezki bu kadı...