13- İntikam Uğruna, Balo

11 1 0
                                    

Bu kitap kurgu ve hayal ürünüdür. Başka bir kitaptan çalıntı değildir!!

Teşekkürler

:)

Bazen bazı insanlara aşık olursunuz. Size iyi geleceğini düşünür hiç sorgulamadan hızlı başlarsınız. Ama sonu hüzünle bitme ihtimali yüksektir. Çünkü aşık olduğunuz kişinin karekterini ve geçmişini öğrenmeden hızlı gidersiniz bu da kötü şeyler ortaya çıkarır.

Tek derdiniz o an size nasıl yaklaştığıdır. Kedim patlayan evimde kalmış ve ölmüştü. Arkasından üzülmüştüm.

Aras Ali'nin göz boyamak için yaptığı saldırıdan sonra şuan salonda oturmuş doktorun gelmesini bekliyorduk. Beyfendi beni vazgeçirmeye çalışıyordu. Ama naparsa yapsın o koltuktan kalmayacaktım.

Komada ve komadan çıktıktan sonra öğrendiklerimle zaten oraya oturmam katılmam en iyisiydi. Başıma ne geleceğini bilmiyordum. Tek derdim şuanlık arkamdan dönen oyunlar ve o masadaki bazı insanların işini bitirmek.

On yakın korumam yüzündeki maskelerle korku filmini izliyordu. Ege Aras Ali'nin yanına gitmiş birşeyler yapmasını engelliyor gözetliyordu. Bir yanımda Yusuf diğer yanımda Fırat, karşı koltukta Gülce sağında Murathan solunda Abdi. Geri kalan diğer koltukta Max Salih ve Davonte oturuyordu.

Yerde sehpanın etrafında Atlas, Kazım ve Doğan vardı. Gülce benim Kazım'ın ve Fırat'ın üstünde battaniye vardı. Orta sehpanın üzerinde çerezler vs vardı. Kucağımdaki karamlardan birini aldım. Bakışlarımı televizyondan ayırmıyordum.

Ekrana bir anda çıkan Samara ile benim Gülce'nin ve Doğan'ın ağzından bir çığlık koptu. Gözlerimi ellerimle kapatıp suratımı Yusuf'un göğsüne bastırdım. Bir eli kafamı tuttu. "Gittimi?" Yusuf "gitti." Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım.

Atlas göğsüne saklanan Doğan'a sövüyordu. "Kızın çıkacağı belliydi. Kalk lan üstümden sülük herif." Doğan "gittimi?" Arkasında oturan Salih ensesinden tutup kaldırdı. "Gitti manyak herif gitti." Doğan yerine geçti. Gülce gözlerini kapatmış sayıklıyordu.

Max "sakin olun efendim gitti." Gülce bir parmağını gözünden çekip kısık gözlerle Max'e baktı. Sonra televiyona bakıp gözlerini açtı. Murathan "bu kadar korkulacak bir şey yok aslında." Fırat "varda biz eğitimli olduğumuz için korkmuyoruz..." Doğan'a baktı. "Gerçi eğitimli olup korkanda var."

Doğan omuz silkti. Davonte "efevdim korkuvovsanız kapavtavım." Başımı sağa sola salladım. "Hayır izleyelim." İçerden kıkırdama sesleri gelince dikkat kesildim. Kim gülüyordu? Tek kaşım kalktı. "Sesini kısın bir."

Abdi televizyonun kumadasıyla sesi kıstı. Kıkırdama sesine bir erkek gülme sesi geldi. Ses kesildi. "Acıyor azcık yavaş ol." Denen şeyle bir hışımla ayağa kalktım. "Siz oturun Yusuf ve Fırat gelin benle." Hızlı adımlarla Aras Ali'nin yattığı odaya girdim.

Kadın doktor Aras Ali'nin üzerinde bildiğiniz bacaklarını iki yana atmış yarasına bakıyor bir yandan kaslarına dokunuyor cilveleşiyorlardı. Bizi fark etmeyip gülüştüler. Boğzaımı temizledim. Doktor bana dönüp bakınca korkuyla Aras Ali'nin kucağından kalkmaya kalkıştı.

Aras Ali ise beni görüp sırıttı. Kadın doktorun kalkmasına izin verip bana baktı. "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Kaşlarımı çatıp iyice odaya girdim. Arkamdan Yusuf ve Fırat'ta geldi. Doktora çevirdim başımı "sana işini yap ve git dedim. Gelip hasta biriyle cilveleşip KUCAĞINA çık demedim."

Doktor başını öne eğdi. Aras Ali keyif alırken ona döndüm. "Anlaşılan Asude yetmemiş Aras Bey'e." Sinirle dişlerini sıkarken tekrar doktora döndüm. "Kovuldun defol git şimdi." Doktor. "Ama-" elimle durdurdum. "Aması falan yok." Kapıyı gösterdim. "Alın bunu Fırat." Fırat doktoru kolundan tutup çıkardı.

Gerçekler Gün Yüzünde               (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin