Bu kitap kurgudur gerçek değildir. Çalıntı söz konusu bile değildir esinlenmeler olabilir.
Karakterler bana aittir
Teşekkürler
:)
Vedalar kadar kötü birşey yoktur. Vedalar sadece sevdiğin değer verdiğin insanları kaybetmektir. Ne kadar istemesekte ya ayrılırız ya da değer verdiklerimiz uzaklara gider.
Hikayeler kalanlara mı aittir gidenlere mi? En çok acı çeken gidenler midir kalanlarmıdır? Bana soracak olursanız giden kişinin de size sevgisi varsa değeri varsa eşittir. Ama eğer gidenler yalandan sevmişse hikayelerde acıda kalanlaradır.
Babam onca şeyi yaptıktan sonra siktir olup gitti. Annem pavyonda sürttüğü bir gün bir adamla yurt dışına çıktı. Adam anneme evi bırakıp gitmiş bunu duyan babam onun yanına geçmiş.
Yıllar sonra babam iki annem bir kere karşıma çıktı. Yüzsüzler di para gelirim yüksek olduğu için bana yaklaşacaklardı. Kralın babamı alıp nereye götürdüğünü bilmiyordum. Açıkçası merakta etmiyordum. Annem ise patronla en son o halini gördükten sonra bir daha görmemiştim.
Babamın ve annemin karşıma geçip hiçbir şey olmamış gibi dikilmeleri bile bende travma yaratıyordu. Onları görmek bile travma yaratıyordu. Kimseye göstermek istemediğim ve baştan yıkılmak istemediğim için travmalarımı yok sayıyordum.
Koltukta uyanmayı beklemiyordum. Heleki Alendra'nın yüzümü koklayarak uyandırmasını hiç. Acıyan gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım. Koluma yeni sargı takılmıştı. Üzerimde bir ince pike vardı.
Yerdeki cam kırıkları ve kanlar temizlenmişti. Alendra'ya döndüm. "Günaydın." Alendra'nın başının üzerine bir öpücük bıraktım. Fenix bahçe kapısından koşarak içeri girdi. Kolumu görüp yanıma damlamasıda bir oldu. Kolumu kokladı. Sonra kafasını karnıma koyup masum bakışları atmaya başladı.
"İyiyim oğlum birşey yok sakin ol." Fenix yüzümü koklamaya başladı. Kıkırdayarak kafasını sol elimle okşadım. Oturur pozisyona geçtiğimde ikiside yanıma oturdu. Kafalarını aynı anda dizime koyduklarında güldüm.
"Siz benimi özlediniz bakayım?" Sağ elimi dikkatlice Fenix'in karnına koyup okşamaya başladım. Sol elimi de Alendra'ya daldırdım. Bir süre onlarla sohbet edip karınlarını okşamıştım. İçeri bıcır bıcır yürüyerek giren Kaan'la Fenix ve Alendra kalktı.
Kaan gülerek bana yaklaştığında düşmemesi için Fenix yanında yürümeye başladı. Alendra da yanında ilerledi. Kaan en sonunda bana ulaştığında sol kolumla kucağıma aldım. Yanaklarını öptüğümde geri çekilip dudağıma öpücük bıraktı.
Güldüm bu haline. "Özledin mi beni Kaan?" Kaan başını sallayıp boyun girintime kafasını koydu. Gülerek onun ve Fenix ile Alendra'yla mutfağa ilerledim. Feinx ve Alendra önümde oynaşarak giderken mutfağa girmiştik bile.
Mutfakta kahvaltı hazırlayan kadın ve kız beni görünce günaydın diyerek gülümsediler. Gülümsedim onlara. Buzdolabına ilerlediğimde kadına konuştum. "Sizin isimleriniz neydi?" Kadın "ben Eyşan bu da kuzenim Ayşin." Gülümsedim. "Tamamdır."
Buzdolabının kapağını açıp içine bakınmaya başladım. Gördüğüm ton balığını alacakken Eyşan "bir isteğinizmi vardı İkra hanım?" Başımı sağa sola salladım. "Hayır siz devam edin." Buzdolabının içindeki ton balığını almaktan vazgeçip limonlu maden suyu ve biberonda ki bebek mamasını elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekler Gün Yüzünde (Düzenlenecek)
ChickLitGerçekleri öğren ve onlarla baş etmeye çalış. 25 yaşında olan İkra Karaduman doğduğunda dört yaşına kadar üvey ailesinden taciz tecavüz şiddete uğrar. Bir gün babasından tacize uğrayan İkra'yı bilmediği tanımadığı bir kadın kurtarır bilmezki bu kadı...