Bu hikaye kurgudur gerçek veya başka bir kitaptan çalıntı değildir!!
Teşekkürler
:)
Araba kazası geçirdiğimde komaya girdiğimde fazlasıyla değişmiştim. Ne o eski neşem vardı ne de çocuk ruh halim... herşeyim gitmişti. Şimdi ise herşey daha beterdi. Annem benim için beni bıraktığı andan beri ölü olmuştu. Aynı şekilde babamda.
Onları görmemek için sürekli kaçmıştım. Hatta şehir bile değiştirmiştim. Babamdan kaçma sesbebim beni bırakmadan bir yıl önce öldüresiye dövmesiydi. Hak etmemiştim. Annemde beni bırakıp kaçmadan önce sırtıma bıçak saplamaya kalkışmıştı. O gün beni kurtaran yaşlı bir teyze vardı.
O teyze beni üç adamdan da kurtarmıştı. Bu teyze kimdi bilmiyordum. Yaşlı ama tontiş bir kadındı. Kimseye güvenemiyordum. Gülce dışında. O tontiş teyzede bir şeyler vardı.
Ben aptal değildim. Bu ana kadar üstüme oynanan oyunları çözmüştüm. Hepsini biliyordum. Onlara bilmediğimi söylerken sadece göstermemeye çalışıyordum. Daha ne kadar ileri gidecekler diye düşünüyordum.
Patron mesela benim yanıma gelmişti. Boş bir anımda beni asistanı yapmıştı. Bir anda benimle yakınlık kurmuştu. Patron aslında bir köstebekti. Kimin köstebeği olduğunu bulamamıştım. Ya kendisiydi ya da başkasının.
Aras Ali mesela o da bir şeyler çeviriyordu. Babasının bana karşı kurduğu planların hepsini Çağatay Er'den moruktan öğrenmiştim. Benden neden uzaklaştığını neden Asude'yle olduğunu da biliyordum.
Ama ona karşı olan duygularımı önleyemiyordum...
Burak'ın bir şeyler çevirdiğini biliyordum. Evimin dağıldığı gün bizimle hiç konuşmamıştı. Bu konuşmama benimle bir hafta sürerken Gülce'yle üç gün sürmüştü. Evimi dağıtanın arabamı patlatanın hala kim olduğunu araştırıyordum.
İnsanların sandığının aksine ben komadan çıktığımda güçlenmiştim. Çağatay Er beni bulmuştu. Yer altının kraliçesi olacak dereceye getirmişti beni.
Çağatay Er bana yardım etmeye çalışan yaşlı tonton bir adamdı. Huysuz olması dışında bir sorunu yoktu. Beni bu yaşıma kadar gelirimle o ilgilenmişti. Herşeyi elime aldığımdaysa sadece beni izlemiş bir süre sonra beni tekrar bulmuştu.
İlkokulum ortaokulum lisem hatta üniverstemde bana karşı bir tutumları olurdu. Sonradan öğrendiğimdeyse Çağatay Er beni koruyormuş. Son yaşananlardan sonra artık sabrı kalmamış beni tekrar kanadının altına almıştı.
Herkes beni gizli karakter olarak biliyordu...
Komaya girmeden önce Aras Ali tekrar hayatıma girmişti. Komadan sonra ise ona olan tutumum değişmiş hatta kendim değişmiştim.
Benim için ölü olan annem ise sadece bana acı vermek için kırk takla atmaya başlamıştı artık. Karşımda dudakları kızarmış üstündeki gömleğin düğmeleri açılmış eteğinin de ta kasıklarına kadar çıkmış olması beni yaralamak için döndüğünün göstergesiydi.
Acıyla baktım sadece. Acıyordum bu haline. Acıyordum kendini çevirdiği kişiye.
Midem kasılırken sadece baktım. Tek yaptığım buydu. Arkamdan odanın kapısı açıldı aynı anda ciğerlerime dolan kokuyla bakışlarımı kısa bir süre ona çevirdim. Tekrar karşımda ki kadına döndüm. "Hala değişmemişsin kızım."
Alayla güldüm. Durdukları masanın önüne gelip ellerimi masaya koydum öne doğru eğilerek. "Aynen ben senin kızınım asla beni 5 yaşımda küçücük bir çocukken terk etmedin asla bana 4 yaşımdayken bıçak saplamaya kalkışmadın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekler Gün Yüzünde (Düzenlenecek)
Chick-LitGerçekleri öğren ve onlarla baş etmeye çalış. 25 yaşında olan İkra Karaduman doğduğunda dört yaşına kadar üvey ailesinden taciz tecavüz şiddete uğrar. Bir gün babasından tacize uğrayan İkra'yı bilmediği tanımadığı bir kadın kurtarır bilmezki bu kadı...