Gerçekler Gün Yüzünde (Düzenlenecek)

12- "Neye bulaştığını bilmiyorsun..."

Bu kitap bir kurgu ve hayal ürünüdür. Gerçek değildir. Başka bir kitaptan çalıntı değildir.

Teşekkürler

:)

Gözlerinde geçen ifade de yanılmadıysam kıskançlık vardı. Ne kadar doğru olurdu bilemiyorum. Nasılsa beni ayakta uyutmaya kalkışmış bir adamdı. Uyutmak demişken... Asude hala onun evinde mi kalıyordu ki?

Aras Ali'nin bana karşı oynadığı bir oyun sonucu bu hale gelmiştik. Ben gerçekleri öğrendiğimde ise korkak yerine koymuştum onu. Ama içimde ki kendini bilseydi utanırdı halinden...

Bana oynadığı oyunu günlerce araştırmış ve bulmuştum. Aras Ali bilinmeyen biri tarafından tehdit edilmişti. Benim üzerimden. Ne kadar bir zamanlar tanışmışsakta onu hatırlamadığım bir gerçekti. Tehdit eden kişi ne bana görünmüştü ne de Aras Ali'ye.

Aras Ali anlaşmayı kabul etmemişti. Bir kaç gün gizemli kişiyi araştırmıştı bir şey bulamayınca ve üstüne başka birşeyden de tehdit edilince kabul etmişti.

Benim üzerimden tehdit eğer Asude'yle sevgili olmayıp onu eve almazsa benim kalbime tutulan bir lazer ışıkla öbür tarafa gideceğimi söylemişti. Ayrıca Aras Ali'nin bilgilerini dışarı sızdırmakla tehdit etmişti.

Diğer tehdit ise Annesi üzerineydi. Annesi hakkında ne olduğuna bakmamıştım. Çünkü bu onun hayatıydı. Beni ilgilendirmezdi.

Yer altı kralı gözlerini Aras Ali'ye çevirdi. Aras Ali ise yer altı kralını siklemiyor sadece Barut'a burnundan dumanlar çıkarak bakıyordu. Burak'a döndü bakışlarım. Gülce'ye bakıyordu hayranlıkla.

Masada döndü gözlerim. Asude, babası, Barut, yeraltı kralı, Fatih Teoman, Burak, Burak'ın babası, Lavinia Sergio, Alexa Daniel, Dan (den), Merve Kardelen, İsmail Kardelen, İshak Sönmez, Elif Leyal, Melis Leyal, İzo Leyal ve Işık Akgün.

Işık Akgün'le göz göze geldiğimizde tebessüm ettim. Aynı şekilde karşılık verirken yer altı kralının konuşmasıyla bakışlarımız ona döndü. "Sakin ol Ali. Kavga istemiyorum. Kavga etmek için burda değiliz Çağatay'ın mirası konumuz."

Yer altı kralıyla göze göze geldiğimde gözlerimi devirip Işık Akgün'e döndüm. Benim oturduğum yerin sağ çaprazımdaydı. Ayağa kalkıp elimi uzattım. "İkra Karaduman. Burda bana destek olacak ikinci kişi sensin sanırım."

Işık ayağa kalkıp elimi tuttu. "Bende Işık Akgün biliyorsunuzdur zaten ve evet ben sizin destekçinizim." Gülümsedim. Gülce kıskanmış bir şekilde yanımızda belirip tanıttı kendini. "Bende Gülce İkra'nın en yakınıyım." Işık Gülce'ye de gülümsedi. "Memnun oldum."

Tanışma faslımızı bölen "tanışma faslınız bittiyse konuya dönelim." Öldürücü bakışlarım Fatih Teoman'ı buldu. Tabii benimle birlikte Gülce ve Işık'ın sert bakışlarına maruz kalmıştı. "Rahatsız oluyorsan siktir git. Sana meraklı değiliz."

Kralın dudaklarında bir gülümseme oluşurken Fatih Teoman morarmıştı. "Bana saygısızlık yapmaya hakkın yok." Sırıtarak kaşlarımı kaldırdım. "Senin de bana tır çarpıtıp komaya sokmana ve felç kalmama hakkın yok o zaman."

Diğerleri arasında fısıldaşmalar başlarken Alexa Daniel "sakin olalım. Konuya geri dönelim." Kral bir anda elini fazla sert bir şekilde masaya vurunca herkes irkildi. Aras Ali irkilmemiş sadece dudağında oluşan küçük tebessümle izliyordu.

"Ne demek felç kalmak? Tır çarpmak? Fatih?" Fatih Teoman'ın götü tutuşurken kekeliyerek. "Bu-bu kız yalan söylüyor yok öyle bir şey." Kaşlarımı çattım. "Hastane raporları ve Aras öyle demiyor ama."