BÖLÜM 15: OYUN KURUCU
"Bazen hissedersin, bu bilmekten öte bir şeydir."
🕸Nefes almakta zorlanmalarım sıklaştığında beynim vücudumu hareket etmem için zorluyordu. Yattığım yerde aniden sıçrayarak uyanabildim en sonunda, ellerimin altındaki sıcacık ipek kumaşın üzerinde oturur pozisyondaydım. Sanki dakikalardır biri boğazımı sıkmışcasına kalbim güm güm atıyor, göğsümü sarsacak kadar hızla nefes alıp vererek kendime gelmeye çalışıyordum.
Şakağımdan aşağıya akan ter damlasının nasıl soğuduğunu hissettim, ellerimin altındaki çarşafın da öyle, burası benim odamdı. Karşımdaki koltukta öylece sessiz ama bir o kadar pür dikkat oturan adam Krov'dan başkası değildi. Beni yatağa taşıyan da ondan başkası olamazdı.
Bir eli koltuğun kenarından dışarı uzanırken diğer elinin işaret ve baş parmağı, yüzüne burnundan altını örtecek şekilde sarılı, dirseği yine koltuk kenarına yaslıydı. Uzun bacakları siyah kumaş pantolonunun içinde öylesine çekici duruyordu ki bir kaç saniye oraya takılı kaldı gözlerim. Bir dizini diğerine göre hafifçe kırmış şekilde yere basıyordu.
Sonra tekrar gözlerine tırmandı bakışlarım, inip kalkan göğsümü zorla şerle zapt etmeye başlamıştım. Kara gözlerinin içindeki soru işaretleri ölümcüldü, ellerimin altındaki kumaşı daha da sıktım. Öylesine boş ve düşmancıl bakıyordu, korkuyordum. Yaptığım şeyin bir bedeli illaki olacaktı fakat aynı zamanda o gözlerin bana zarar vermeyeceğinden de emindim.
"Neden buradasın?" diye sordum artık ezici bakışlarına dayanamayarak, gözlerini tehlikeyle kıstı. Daha da dikkatli inceliyordu şimdi bedenimi, son kez derince çektiğim nefes göğsümü gergince şişirdiğinde eteklerimi toparlayıp bacaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Ufak bir zıplayışşa indim yataktan, sakince üzerimi düzeltmeye ve kırışıklıkları gidermeye çalıştım.
Asıl iş burada başlıyordu.
Lacivertin en güzel tonu bu elbise müthiş gözüküyordu, dikleşip tekrar ona baktım, sessizdi. Yaptığım hışırtıların kesilmesiyle oda tamamen ölüm sessizliğine bürünmüştü. Sorduğum soruya cevap vermeyi düşünmediğini gözlerinden okuyabiliyordum.
"Ne istedin ondan?" diye sordu, hiç acı çekmiyor ya da kınamıyordu. Ses tonu beni şaşırtmıştı, kaşlarımı kısa bir an istemsizce kaldırdım fakat hemen sonra geri indirdim. "Saygısızlık yapıyordu." diyerek kestirip attım. Hala çenem yukarıda gururla gözlerine bakıyordum. O da kılını kıpırdatmamıştı.
"Saygısızlık yapıyordu..." Söylediğim kelimeleri sessizce mırıldanarak aklına kazımak istiyordu sanki. Ya da birazdan delirecekti.
"Evet! Sadece o da değil! Hepsi!" Sesim yaralı bir ceylanınki kadar incinmiş ve buruk çıkıyordu. Ama yüksek tutmayı başardım. Oyunumun ilk sahnesini sunuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şafakta Vampir Çıkmazı (+18)
VampireBir vampirin kucağına düştüm. Burada kalmam için her şeyi yapabilecek bir vampir... Bir gece ansızın duyulan o ses Kulağımı tırmaladığında, Ne olacağını bilemedim Ve kaçtım kucağına. Beni kullanıyor, hemde kanımın son damlasına kadar. Çünkü ben on...