🕸 AMON SINIRI 🕸

441 22 8
                                    

BÖLÜM 16: AMON SINIRI

"Gizlenmek mükemmeldir, bulunmamak felaket."

🕸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕸

Odanın içinde bir ölüm sessizliği vardı. Pencereler kapalıydı ama rüzgar içeri giriyordu sanki. Hiç birinden çıt çıkmıyordu. Hiç birine bir şey söylemedim. Korkuyorlar mıydı? Yoksa arkamdan söyledikleri şeylerden sonra bana seslenmeye yüzleri mi yoktu? Belki de haklıydılar hayır, kesinlikle haklıydılar. Bu saraydan bir cenaze çıkmıştı. Katili bendim o cenazenin. İşte bu da karşılığıydı. Fakat umurumda mıydı? Henüz değildi.

Varsın sessizce dursunlar varsın hiç durmasınlar. Bu yüzden hazırlanıyordum. Bu yüzden benden nefret etseler de bana bir köpek gibi hizmet etmek zorundaydılar.

Bu gün o kutlu gündü, sonunda kendime bir hizmetçi seçecektim. Lakin herkes bu hizmetliyi iyi eğitimli, sarayda çalışabilmek için düşük sınıf soylu ailelerini geride bırakanlar arasından seçeceğimi sanıyordu. Soylulara güvenecek kadar aptal değildim. Ne kadar hizmet etmeye gelecek olsalar da soylu çevreleri vardı, beni sırtımdan bıçaklamaya yetecek cürretleri, haddi olmayan şeylere hevesleri vardı.

Oysa ben bir oyuncak istiyordum. Ezilip bükülecek bir oyuncak, ellerimle şekil verebileceğim türde bir şey. O yüzden aklımda yalnız bir seçenek var. Bir köle istiyorum. Elinde kaybedecek bir tek canı kalmış bir köle.

İşleri bitince peşime takıldılar, aşağı indiğimizde yanımıza iki adet muhafız daha geldi. Bu ucubeler bana ayak bağı oluyordu, özellikle de hizmetçiler. Uzun süredir bir erkek gücüne ihtiyacım vardı zaten. Bir kaç tane aday gözüme çoktan kestirmiştim. Bir tanesi de yanımıza gelmişti işte. Denemeye bir yerden başlamalıydım. Umuyordum ki kısa sürede aradığımı bulacaktım. Sadece eğer bu çocuk doğru çıkarsa biraz fazla şanslı sayacaktım kendimi yoksa ondan da kurtulmak gerekebilirdi.

"Siz bir sonraki arabaya binin." dedim diğerlerine dönüp, yanımda o çocuk kalmalıydı sadece.

Hizmetliler arkadaki kameryaya yanlarında bir muhafızla beraber binerken yanımda kalan bu vampire bir kez daha bakmadan dönüp peşimden gelmesi için elimi kısaca bir kez açıp kapattım. 

Önce ben bindim, sonra da o. Bu arabaların nasıl çalıştığını az çok biliyordum. "Onlar evcilik oynayacağım sanıyor." diye başladım konuşmaya. "Ama biz oraya gitmiyoruz."

"Çoktan gelmedik değil mi?" diye ağzımın içinde mırıldanıp pencereden dışarıya baktım. Hala saraydaydık. "Güzel, şoföre söyle biz gitmiyoruz. " dedim gözlerinin içine bakarken.

Kafasını bir kez önüne eğerek onayladı beni. "Söylediğiniz her şeyi duyuyor." dedi. Bu sürücüler nasıl bir şeydi? Ya da varlar mıydı gerçekten? Neyse neydi. Şaşkın bakışlarımı düzelttim. "Diğer araba çoktan şehirde mi?" diye sordum. "Gittiler efendim." demekle yetindi.

Şafakta Vampir Çıkmazı (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin