"7 - Ölürken Kaybederiz!"

1.5K 128 22
                                    

21.04.2024, 21:53

Selamlar! İki bölüm üst üste yazıp atınca tüm ilhamımı kaybettim. Bölümü o yüzden bu kadar gecikti.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar!

"7.
ÖLÜRKEN KAYBEDERİZ!"

"Gün ışığı mezarına vurduğunda kaybettiklerine ağla, acın seni güçlü kıldığında acımasız olmaktan korkma."

Gece boyu uyuyamamış olmanın verdiği huysuzlukla oturduğum yerde arkama yaslanıp gözlerimi kapattım. Yorgundum yine de dün gece inat edip Korer'in yanından ayrılmamış yaptığı her şeyi dikkatle izlemiştim. O notlar ve bir demet ölü çiçekten sonra güvenliği bir kaç katına çıkarmıştı. Gecenin bir yarısı Polat ve Elsa'yı buraya çağırıp bana göz kulak olmalarını istemişti.

Ben ise Korer'in peşinden ayrılmadığım için Polat ve Elsa'yı uyumaları için misafir odasına göndermiştim.

Şimdi Korer'in çalışma odasındaydım, Korer bir kaç dosaya ile uğraşırken odadaki koltukta oturuyordum.

"Nadya." gözlerimi açtım elindeki dosyayı bırakıp oturduğu yerden kalktı bir kaç adımda önümde durduğunda kafamı biraz daha geriye yatırdım. "Git biraz uyu."

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Uyumayacağım."

"Yavrum." önümde diz çöktü. "Dinlenmen gerekiyor."

Omuz silktim. "Senin de dinlenmen gerekiyor Korer."

Derin bir nefes aldı. "Peki." çömlediği yerden kalktı eğilip beni kucağına aldığında kaşlarımı çattım. "Gidip beraber dinlenelim o zaman." odadan çıkmak için bir kaç adım atmıştı ki kapının açılmasıyla adımları duraksadı.

"Nadya." içeir giren Polat elindeki telefonu bana uzattı. "Aynı numara yedinci kez arıyor." Elsa'nın telefonu, büyük ihtimalle Polat Elsa uyanmasın diye telefonu bana getirmişti.

Telefonu aldığımda tekrardan çalmaya başladı. "İndir beni."Korer sorgulamadan beni indirdiğinde çalışma odasının balkonuna çıktım, ısrarla çalan telefonu açıp kulağıma götürdüğümde tanıdık sesle göz devirdim.

Elsa'nın annesi.

"Telefonlarımı niye açmıyorsun?" konuşmak için dudaklarımı araladığımda konuşmama müsaade etmedi. "Her neyse, Kutsal denen heriften bana daha çok uyuşturucu al." durdu bir süre. "Paran yoksa da altına gir alışıksındır sen."

"Yasemin hanım." içimdeki öfkeyi sakin tutmaya çalıştım. "Birilerinin altına girmek sizin işiniz." derin bir nefes aldım hemcinsime hakaret etmekten hiç hoşlanmam ama bu kadına da her sözüm müstahak. "Altına girip çıktığınız Menderes Yakut size istediğiniz şeyleri vermiyor sanırım."

"Sen."

Konuşmasına müsaade etmedim. "İnan bana babam olacak adamla yediğin boklar umrumda değil Elsa'dan uzak durmazsan olacaklardan ben sorumlu olmam." telefonu kapatıp derin bir nefes aldım, Elsa'nın annesinin babamla yatıp kalktığından haberi yoktu olsun da istemiyordum. Babam gerçekten umrumda değildi tek düşündüğüm Elsa'ydı.

Arkamı döndüğümde Elsa ile göz göze geldim dolu olan gözleri her şeyi duyduğunun kanıtıydı. "Nadya." yutkundu canı yanıyordu konuşmak onun için zordu aramızdaki mesafeyi kapatıp ona sarıldım. "Ben."

KALBE BİN KURŞUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin