8. Bölüm: Tül Sabahlık

5.1K 562 238
                                    

⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Sarayın büyük taht odasına girdiklerinde, Seungmin ve Felix gördüklerine bakakalmışlardı.

Upuzun, gepgeniş bir giriş alanında kırmızı bir halı seriliydi. Etrafında uzanan irili ufaklı kurt adam büstleri, aralardaki boşluklarda ise nöbet halindeki muhafızlar yer alıyordu.

Kırmızı halı, metrelerce uzanıyordu.

Sonunda tahtın önüne geldiğinde, artık son buluyordu.

Bir iki basamak üstlerinde, gümüş renginde parlak bir taht vardı. Arkasındaki duvar boydan boya cam olduğundan, tüm gökyüzünü ve ormanı görebiliyorlardı.

Tahtın hemen yanında, camekanın içindeki süslü kırmızı yastığın içinde parlak gümüşten bir taç vardı. Kralın ya da prensin tacı olduğu ilk bakışta anlaşılacak kadar büyüleyiciydi.

Kırmızı halı boyunca Felix ve Seungmin yan yana önde, Chan ise arkalarında yürümüştü.

Boş tahtın önüne geldiklerinde durdular.

Muhafızların mızraklarını yere vurarak sert ve keskin bir metal sesi çıkartmalarından bir şey olduğunu anlamışlardı.

Chan, arkadan dizlerini dürttüğünde iki omega diz çöktü.

Sigma... Arkalarından uzun kırmızı halıyı aşarak tahta ulaştı, sanki zorla getirilmiş gibi bir suratla tahtına oturdu.

Rahat değildi. Bacaklarını sağa sola açmamış, aksine sıkıca kapatmıştı. Sırtını tahta da dayamıyordu, ama dik ve asil oturuşu onun ilk bakışta bir prens olduğunu söyler cinstendi.

Hyunjin, tam bir ezik gibiydi aslında.

Chan omegaların önüne geçip saygı ile eğildi. "Prensim, gördüğün gibi omegalar burada."

"Şu kim?" Diye işaret etti Hyunjin, tanımadığı oğlanı.

"Ah o..." Chan geriye dönüp Seungmin'e baktıktan sonda yeniden Hyunjin'e döndü. "Anlatacağım, biraz uzun bir mesele."

"Hı-hm."

Bir süre herkes birisinin bir şey söylemesini bekledi, ama büyük taht odasından çıt çıkmıyordu.

Sonunda cesaretini toplayan Felix... Aptal Felix... Mantıklı bir fikir olduğunu düşünerek söze girdi.

"Sizi iyileştirene kadar burada kala-"

Ama Chan'ın fırlayıp ağzını kapatmasıyla sesi kesildi. "Bu bir hastalık mı gerizekalı?" Diye hırladı Chan, omeganın yüzüne karşı.

"Bırak onu." Hyunjin'in sesi derin, hırıltılı geliyordu.

Chan omegayı bıraktığında yeniden konuştu. "Kalk şimdi."

Felix çekinerek doğrulurken, Hyunjin'in ona olan bakışlarıyla iyice altına edecek durumdaydı.

"Bu iyileşecek bir şey değil." Dedi Hyunjin sinirle. "Ama sırf bunun için seni yanımda tutmayacağım. Gitmekte özgürsün."

"Ama Hyunjin-"

"Kes." Chan konuşmaya çalışsa da, öfkeyle dolup taşan sigma ona izin vermemişti.

Omega bir kere sigmayı reddedip onun gururunu kırmıştı, Felix de aslında yaptığını çok iyi anlıyordu.

Sigmaya dokunması, ona ulaşması ya da duygusal bir bağ kurmaları neredeyse imkansızdı, sigma buna izin vermeyecekti.

Çünkü Felix'in hareketi yüzünden gurur denen bir duvar çekmişti sigma araya.

MoonLight | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin