0.5

116 8 0
                                    

Cesur Alaz: Bak, sen prensese damarına mı bastım, yoksa?

Cesur Alaz: Kusura bakma ama benim seninle uğraşacak kadar boş zamanım yok.

Cesur Alaz: Ayrıca, seninle uğraşacak kadar önemli değilsin benim için.

Cesur Alaz: Ayrıca, kayıt yapmaya bile bu kadar iddialı bir elbise giymek zorunda mısın kızım sen?

Siz: Ah, Cesurcum, kendini fazla önemsiyorsun.

Siz: Evet, zorundayım.

Siz: Benimle baş edemeyeceğini biliyorsun tabii.

Siz: Ama korkma, zarar vermem sana, sadece düşüncelerini bu kadar açık dile getirmen hoşuma gitti.

Cesur Alaz: Sana hakaret etmemin hoşuna gittiğini mi söylüyorsun şu an?

Cesur Alaz: Sen cidden tuhaf birisin.

Siz: Ah, Cesurcum, çevremde o kadar ikiyüzlü insan var ki, düşüncelerini dürüstçe dile getiren insanlar hoşuma gidiyor.

Cesur Alaz: Bana Cesurcum deyip durmasana, kızım, ne bu samimiyet?

Siz: Olmaz!

Siz: Şu an kafam yerinde değil, o yüzden sana istediğim gibi seslenebilirim, Cesurcum.

Siz: Off, Can ağlamaya başladı, ne yapacağım?

Siz: Cesurcum, cevap versene.

Siz: Ağlayan insan nasıl susturulur, bilmiyorum ben.

Cesur Alaz: Ben nerden bile yim, kızım.

Cesur Alaz: Hem, Can kim?

Siz: Can benim, Can'ım. Ahaha!

Siz: Ay, dur, çok kafiyeli oldu bu, hoşuma gitti.

Siz: Can benim arkadaşım, kardeşim, çocukluğumun.

Siz: Can benim her şeyim.

Siz: Ve şimdi ağlıyor, ben nasıl susturacağım onu?

Siz: Ya, Cesurcum, yardım etse ne iyi olur.

Cesur Alaz: Sen ağladığın zaman seni ne sakinleştirir onu yap, Canına.

Cesur Alaz: Neyse, Canım, benim.

Siz: Ben ağlamam ki hiç.

Siz: Neyse, sustu kendi kendine.

Siz: Ahaha, onun da kafası uçtu galiba, bir gülüp bir ağlıyor.

Siz: Ay, bu arada, ben sana yalan söylemedim biliyor musun?

Cesur Alaz: Buna inanmıyorum.

Siz: Neden? Beni tanımıyorsun bile, nasıl bu kadar eminsin sana yalan söylediğimden?

Cesur Alaz: Çünkü seni tanıyorum.

Siz: Hayır, tanımıyorsun. Seni hiç görmedim bile.

Siz: Ayrıca, gerçekten yalan söylemiyorum.

Siz: Biliyor musun, annem arkadaşımın cenazesine gitmeme bile izin vermedi.

Siz: Çocukluk arkadaşımın cenazesine gizli gizli gidip köşeden izledim ben.

Siz: Sonra da sinirimden gidip dağıttım, yine.

Siz: Galiba alkolik olacağım, bu gidişle.

Siz: Teşekkürler, anne!

Cesur Alaz: Prenses.

Cesur Alaz: Ciddi misin sen?

Cesur Alaz: Doğru mu bunlar?

Siz: Benim ne dediğimin ne önemi var ki? Sen zaten kendi kafanda yazıp çizdin her şeyi.

Siz: Doğru dese de inanacak mısın?

Siz: Yoksa vicdanını rahatlatmak için yalan dememi mi istersin?

Cesur Alaz: Prenses, kafamı karıştırıyorsun.

Siz: Neyse, çekimler için yeni tarih belli oldu mu? Anne, bugün toplantı yapmaya gitmişti.

Siz: Ona soramayacak kadar kafam güzel.

Siz: Menajerin annen olması kadar boktan bir durum yok, bu arada.

Siz: Ay, pardon, var, var; birçok şey var, ama olsun, bu da berbat.

Cesur Alaz: Evet, belli, iki gün sonra.

Siz: Oha, çok erken ama!

Cesur Alaz: Kusura bakmayın, prenses, ama koskoca bir şirket yönetiyorum ben, sizin gibi keyfime göre hareket edemiyorum.

Siz: Hey, beni tanımıyorsun, hakkımda böyle konuşma.

Siz: Ya da konuş, banane.

Siz: Ben neden seninle konuşuyorum ya?

Cesur Alaz: Bilmem, sana sormalı, niye bana yazıp duruyorsun?

Siz: Galiba kendimi yalnız hissettiğim içinnn.

Siz: Sen neden cevap veriyorsun?

Cesur Alaz: Ayıp olmasın diye.

Siz: Ahaha, öldüm gülmekten, asıl yalancı sensin.

Siz: Neyse, sen ne yapıyorsun?

Cesur Alaz: Yalnız mı sen, mi ciddi misin, kızım? Sen hiç inandırıcı değil.

Siz: Orayı karıştırma, şimdi. Ne yapıyorsun, dedim?

Cesur Alaz: Ne yapabilirim bu saatte, prenses? Yatıyorum, uyuyacağım.

Siz: İyi, ben seni tutmayayım daha fazla. Git, yat.

Cesur Alaz: Sen?

Siz: Gece benim için daha yeni başlıyor, Cesurcum. Bayılana kadar içeceğim ben.

Siz: Daha önce de dediğim gibi herkesin yas tutma şekli farklıdırrr

Cesur Alaz: sen cidden tuhaf birisin prenses

Cesur Alaz: kafamı karıştırıyorsun

FİRDEVS | YARITEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin