Sabah ezânı ile uyanmış, bir süre okunan ezânı dinledikten sonra abdest alıp namazını kılan Kara sessizce konağın bahçesine çıkmıştı. Günlük rutini haline gelen sporunu yapmaya başlamıştı. Üç yüz şınav, mekik çektikten sonra çardak demirlerinde düz olarak iki yüz, bacaklarından asılarak da yüz barfiks çekmiş koşu yapmak için bahçeden çıkmıştı...
Bir saat boyunca tempolu bir şekilde sokaklarda koşmuş geri dönmeye başlamıştı ki duyduğu sesler ile adımları durmuştu.Bir kaç adım gerisinde kalan sokağın girişine geldiğinde sokağın çıkışında bir kadını zorla arabaya bindirmeye çalışan dört kişiyi görmüştü. Hızlı adımlarla yanlarına yaklaşıp kadının kolundan tuttuğu gibi arkasına çekmişti.
"Ne oluyor lan burda? "
"Sen de kimsin? "diye sormuştu biri, diğerleri başka birileri var mı diye etrafa bakıyordu.
"Karışma işimize, bas git yoksa başın yanar" demişti biri de belinden silah çıkararak.
"Kara ben" diyip silahlı adamın elinden tek hamlede silahını alıp karşısında ki dörtlüye doğrulttu.
"Polisi ara" demişti arkasına aldığı kadına. Genç kadın hızla cebinden telefonunu çıkarıp polisi aramaya başlamıştı.
Polis lafıyla tedirgin olan adamlar genç adamın üzerine yürümüş, dikkatini dağıtmaya, kaçmaya çalışmıştı lakin karşılarındaki genç adam normal bir vatandaş değildi. Yapmak istediklerini pek alâ anlayan Kara silahı beline sokup üzerine gelen ilk adamın yüzüne sağlam bir yumruk atmıştı. İlk üçünü kolayca haklamış sonuncuyu halledecekken adam cebinden çakı çıkarmış Kara'nın sağ böbreğinin olduğu yere sertçe saplamıştı. Kara hissettiği yanma ile kısa bir süre duraksamıştı ama kendisini bıçaklayan iti de bayıltmıştı.
Bıçak derine geldiği için olduğu yere çöküp kalmıştı Kara. Genç kadın kendisini kurtaran genç adamın başına çökmüş yardım geleceğini uyanık kalmasını söylemekteydi. Bir iki dakika sonra sokağın başında polis ve ambulans ekibi araçları durmuştu.
"Yardım edin! " diye bağırmıştı genç kadın.
"Neler oldu? " diye sormuştu bir polis, ambulans görevlileri yaralı genç adam ile ilgilenmeye başlamıştı. Polisler ise baygın halde olan dört adamı kelepçeliyordu.
"Bu dört adam bana saldırıp kaçırmaya çalıştı. Beyfendi beni kurtarırken bıçaklandı." demişti telaşla, biran önce hastaneye götürülen genç adamın yanına gitmek istiyordu kadın...
"Peki siz kimsiniz, isminiz nedir hanımefendi? "
"Ben Cumhuriyet Savcısı Elmas DOĞAN."
"Savcım karakolda yazılı ifade vermeniz gerekmekte"
"Beyfendinin durumu iyi olduğunda geleceğim polis bey, şimdi lütfen beni hastaneye götürün" demesinin ardından polisler ile hastaneye gelmiş, kendisini kurtaran adamın ameliyatta olduğu bilgisini alınca beklemeye başlamıştı genç kadın...
*****
Kara DENİZER:
Üzerimde hissettiğim yorgunlukla zorla gözlerimi açmıştım. Birkaç saniye nerede olduğumu sorgulasam da başımda ki kadını görünce neler olduğu zihnimde canlanmıştı.
"İyi misiniz beyfendi? " diye sormuştu kadın, ormanları andıran yeşil gözleri vardı. Alev renginde kızıl saçları...
"İyiyim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA
Historia Corta"Geri dönmen kolay olmayacak, ne yapmayı düşünüyorsun evlât? " "Geri dönmeyi düşünmüyorum. Ben değil onlar benim dönmem için uğraşacaklar." diyip saniyelik kara gözlerini yanındaki yaşlı adamın gözlerine çevirmişti genç. "Nasıl olacak o? " diye sor...
