Dün ki piknikte esmer gittikten sonra küçüğün pek keyfi kalmamıştı, en azından haber veremez miydi ki? Bu yüzden çok geçmeden eve geçmişlerdi ve yorgun düşen Jungkook erkenden uyumuştu.
Şu an saat 7-8 civarındaydı, küçük olan yatağında esnedi ve sağına döndü, gözlerini yavaşça araladı. Ardından tek elini yumruk yaparak gözlerini ovuşturdu. Elini gözünden çekip telefonu aldı ve üstte ki hatırlatıcıdan gelen bildirimi gözlerini kısıp okudu.
../../...
Lazer.
Okuduğu tek kelime ile bu gün lazer günü olduğunu hatırlayan küçük hızla yerinden fırladı, daha 3-4 saat vardı fakat küçük olan duşa girdi. Vanilyalı duş jeli ile güzelce temizlediği vücudunun ardından tekrardan vanilya kokusu içeren bir şampuan ile saçlarını da yıkadı. Duştan çıktığında ilk olarak saçlarını kuruladı ve taradı, yumuşacık saçları dümdüz duruyordu. Küçük olan yatağa oturdu ve vücudunu süzmeye başladı, bacakları gerçekten güzel duruyordu. Elini bacağına koydu ve bacağında elini gezdirdi, bir anlık gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Bu ellerin yerinde şu anda Taehyung'un eli olabilirdi. Eğer böyle oyalanmaya devam ederse geç kalacaktı ve isteği olamayacaktı! Küçük olan hızla gözlerini açtı ve ayağa kalkıp vanilyalı vücut losyonunu alıp bacaklarından başlayarak vücuduna sürdü. Küçük dolabını açıp beyaz bol bir gömleği giydi, ardından beyaz bir pantolon da giyerek gömleği hafifçe içine sokuşturdu. Küçük aynanın karşısına geçip kendine baktı ve kıkırdadı. Aldığı beyaz bir tokayı gözünün önüne düşen saçlarına taktı, inci tanelerine benzeyen bir bilekliği de taktıktan sonra saatine baktı. Neredeyse vakit gelmişti. Hızla aşağı kata indi ve evden çıktı. Yürüyerek gitmek için zamanı vardı.
...
Sonunda gideceği yere varan küçük kapının önünde durup derin bir nefes aldı, en son piknikte birden ortadan kaybolduktan sonra hiç konuşmamıştı Tata'sıyla. Onu özlemişti ama hevesini kırdığı için ona azıcık kızgındı. Küçük olan içeri geçti ve onu karşılayan kadına bakarak gülümsedi.
"Merhaba Tata- yani Taehyung Bey'in müşterisiyim, lazer seansım için gelmiştim."
Kadın ona bakarak gülümsedi ve Tae'nin bulunduğu odayı işaret etti.
"Buyurun şu an herhangi bir seansı yoktu kendisinin."
Jungkook teşekkür etti ve kendi kendine gülümseyerek Taehyung'un olduğu odanın kapısının karşısına geçti. Kapıyı iki kez tıklayarak içeri girdi. Anında kapıya bakan esmerle göz göze geldiklerinde yavaşça gülümsedi ve kafasını eğdi.
"Hoş geldin Jungkook."
Esmer ayağa kalktı ve küçüğe doğru adımladı, kolunu küçüğün omuzundan geriye atıp kapıyı kapattı, ardından küçüğü kapıya yasladı.
\\belki buradan sonra azıcık ayıp şeyler olabilir, dikkat okuyucular! Rahatsız olanlar dursun burada.//
"Özledim."
Küçük dudaklarını büzüp kafasını kaldırdı ve esmerden kafasını yavaşça uzaklaştı.
"Tata, dün neden gittin? Ben çok üzüldüm."
Bebek gibi konuşan küçüğe karşı iç çekti ve gözlerine bakarak konuşmaya başladı.
"Güzelim dün annem rahatsızlanmış, hemen oraya gittim. Dün full hastanedeydim, özür dilerim sana yazamadım."
Bu açıklama ile küçük kendinen oldukça utanmıştı, neden düşünmeden ona kızmıştı ki?
"Özür dilerim tata, bunu düşünemedim. Annen şu an nasıl?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lazer. //Taekook//
FanfictionTüm vücut için lazere gelen Jungkook ve mükemmel Yakışıklı lazercisi.