Lazer. //Taekook//

-5

"Bunu almak istiyorum."

Kremi elimden alıp inceledi.

"Tabii ki de efendim, fakat bu tanıtım ürünü. Asıl ürünü vereyim."

Kremi kenara koyup bana açılmamış bir paket ile yenisini verdi, parasını ödeyerek oradan çıktım...

Mesaj atma olayı yalan değildi, ne zaman yalan söyledim ki? Jimin yanına çağırmıştı, yakınlarda bir kafedeymiş. Buradan çıkar çıkmaz kafeye doğru adımladım, ne ara olduğunu bilmeden gelmiştim bile. Kafeye geldiğimde etrafıma bakındım, lazer odası fazlasıyla sıcak olduğu için mayışmış gibiydim, dostumu gördüğümde yanına adımladım, o gülümsediğinde bende gülümsedim ve yanına oturdum. Bana bakarak tek kaşını kaldırdı.

"Ne bul hal?"

"Hani lazere gidiyorum ya, oradan geldim."

"Lazeri sen mi yaptın sanki? Terlemişsin resmen."

"Orası sıcaktı ondan."

Sahi sıcak mıydı orası? İlk girdiğimde değildi.

Jimin elini koluna atıp minicik sarı tüylerinde gezdirdi.

"Memnun musun? Bende gitsem mi acaba?"

Nedense esmer adamın bana yaptığı gibi jimine dokunup çıplak vücudunun önünde olmasını hayal ettim, açıkçası bu hayalden nefret ettim. Kafamı hızla sağa sola salladım.

"Hayır! Ne gerek var? Bebek gibisin."

Tek elimi yüzüne atıp yanağını çekiştirdim, mızmızlanarak elimi ittirdi.

"Sen değilsin sanki? Bende geleceğim."

Kaşlarımı çattım.

"Rezervasyonlar dolmuş."

O da kaşlarını çattı.

"Hani yeni açılmıştı?"

"Çok kaliteli yer, dolmuş rezervasyon."

Kollarını birbirine bağladı.

"Öyle olsun."

...

Jiminle akşama kadar dolaşmıştık, eve geldiğim de elimi cebime attım, anahtarım olmadığını fark ettiğimde elimi cebimden çıkartıp zile bastım.
Kapıyı açan ablam beni gördüğünde kaşlarını çatmıştı.

"Hoş geldin jungkook."

Çatılı kaşları ile yutkundum ve belki yumuşar diye genişçe gülümsedim.

"Hoş buldumm. Nasılsın abla?"

"Mükemmelim jungkook, eşim ile balayından geldik hatta çocuğumla vakit geçiriyorum."

Tek elini arkaya doğru uzatıp yerde kendi kendine oyun oynayan bebek kardeşimi parmağı ile işaret etti.

Tekrar yutkundum ve dudaklarımı birbirine bastırıp hızla içeri girdim, üst kata çıkacağım sırada ablam beni yakaladı.
Kaşlarımı çatıp konuştum.

"Yakışıklı adama kur yapamadın diye kızdın dimi?"

kulağım yerine yanağımı sıkıca tutup yukarı doğru çekiştirdi.