Lazer. //Taekook//

-7

Esmer artık sadece lazerde görmek değil, her an görmek istiyordu bu çocuğu. Bu yüzden derin bir nefes alıp neredeyse düzelmiş ses tonu ile konuştu.

"Numaranı alabilir miyim?"

...

O gün Taehyung numaramı almıştı, şu an sabahın körüydü. Dün eve gider gitmez yorgunluk ile uyuya kalmış, şimdi sabah erkenden kalkmıştım. Duş alacaktım fakat bir sorun vardı, telefonu bırakmak istemiyordum. Taehyung hâlâ yazmamıştı ama ya ben duştayken yazarsa? Yani şey diye endişeleniyorum, birisinin mesajına geç bakmak ayıp olabilir.

En sonunda kararımı verip küvetin yanı başında alen lere bildirimleri son ses açıp telefonu bıraktım. Ardından duşa girdim. Sıcak suyun altında tekrar gevşediğimi hissederken duşumu alıp çıkmam gerektiğini hatırladığımda duş jelini aldım, bacaklarıma yaydığım duş jelini kasıklarıma çıkarttığımda taehyungun ilk teması aklıma düştü, bir süre karnımda ki kendi elim değilmiş, o kemikli ellermiş gibi karnımı okşadım. Ne yaptığımı fark ettiğimde hızla ellerimi çektim ve saçlarımı yıkadım.

Duştan çıktığımda bu erken saatte uyanmış bebek kardeşimin ağlama sesleri geldi, henüz üzerimde hâlâ havlu varken kapım tıklanmadan birden açıldı.
Annem kardeşimi göstererek konuştu.

"Jungkook, hemen giyin ve kardeşini parka götür."

Bana itiraz hakkı verilmeden kapıyı kapatıp gitti, oflayarak dolabımı açtım gözüme çarpan hoş desenli bebek mavisi üst ile beyaz bir eşofman giydim. Saçlarımı elimle şekillendirdikten sonra aşağı kata indim, ne ara sofra kurulmuştu?

Annem konuştu.

"Hadi yemeği ye ve kardeşinle ilgilen."

Kafamı yukarı aşağı salladım ve masaya oturdum, henüz kimse oturmamıştı.

"Sen başla onlarda gelir jungkook."

Kafamı tekrar salladım ve atıştırmaya başladım, karnım neredeyse doymuşken ablamın bedenini görmem ile hızla ayağa kalktım, kardeşim Jaem'i kucağıma aldığım gibi kapıya koşarak ilerledim, kolumdan tutan annem olmasaydı evden kaçmıştım bile. Annem elime bir çanta tutuşturdu.

"Biberon emzik falan var, git hadi."

...

Çanta ile evden çıkmış bize aşırı uzak olmayan parka gelmiştim, kardeşimi salıncağa koymuş usulca sallarken telefonumdan bildirim geldi. Hızla telefonu elime alıp mesajlara bakındım.

05*********
Merhaba Jungkook, ben Taehyung

-

Pamuk çocuk:
Merhaba Taehyung

*Bu kişiyi lazerci olarak kaydettiniz*

-

Lazerci:
Nasılsın iyi misin? Aç mısın?
-

Pamuk çocuk:
İyiyim, aç mı?

Lazerci:
Ah, kahvaltı için bir yerlere gidelim diyecektim de o yüzden sordum

Pamuk çocuk:
Aaa, oluur.  Ben de kahvaltı yapmadım, kardeşimle parktayız şu an.

Lazerci;
Bana konumunu atabilir misin, oraya geleceğim.

Pamuk çocuk:
*Konum*

Taehyung attığım mesajı beğenmişti, yani kahvaltı yaptım ama birde  onunla yapsam ne olur ki?
Aradan bir süre geçtikten sonra parkın kenarına park edilen motor ve inen adama gözlerim kaydı, kaskını çıkarttığında bakışlarımızın buluşması sonucu utanç içinde kafamı eğdim. Neden mi utandım? Aklıma dünün anıları doldu.

O yavaş yavaş yanımıza gelirken ben dalmış bir şekilde bebek kardeşimi sallıyordum, yanıma geldiğinde ona baktım ve gülümsedim, gözlerime bakarak gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"Gidelim mi?"

"Hemen şimdi mi? Onun izin vereceğini sanmıyorum. Hatta bak."

Bebek kardeşimi tutup salıncaktan kaldırmaya çalışmam ile ağlaması bir olduğunda onu bıraktım, tekrar sallanması ile o kıkırdarken kaşlarımı çattım.

"Of! Sabahtan beri sallanıyorsun! Bari ben oturayım da biraz da sen salla."

Cümlem bittiğinde arkamdan, tam kulağımın dibinden esmerin sesini duydum.

"Seni sallamamı ister misin?"

"Beni mi?"

"Hmhm."

Hoşuma giden ve inkar edemeyeceğim bir teklifti.

"Yani, olur. Hem istersen bende seni sallarım sonra."

Yapılı adam bu sözlere gülerek küçüğü sırtından ittirdi ve diğer salıncağa yerleşmesini sağladı.
Esmer onun arkasına geçti ve ilk olarak yavaşça sallamaya başladı.

"Taehyung bu ne ya? Kardeşim daha hızlı sallanıyordu."

"Hızlı mı istiyorsun?"

"Hıhıı."

"Ne kadar hızlı?"

"Çokk"

Esmer aldığı cevapla birden sertçe ittirdi, öne doğru kayan çocuk kıkırdamalar eşliğinde sıkıca tutunurken esmer birden sertçe ittirdi, çocuk tutunmasan sanki salıncağın korumalı yerinden sıyrılıp düşecekti. Bu hızla, kıkırtılar eşliğinde konuştu.

"Tata dur!!"

Esmer başkasından duysa alay mı ediyor diye düşüneceği şeyi bu sevimli dudaklardan duyduğunda olduğu yerde durdu, elleri önde kaldı.

"Ne dedin?"

🎲🎲🎲

Bu tete ismi bir ficin konusunda mı vardı bilmiyorum, eğer bir ficin özel hitabı ise değiştireceğim. Beğenmeyi unutmayın.