Seni düşündüğüm her an kalbim büyük bir acıyla kıvranmaya başlıyor. Hayır, neden olduğunu bilmiyorum. Onu bu derece acıyla kıvrandıran neden ne, bilmiyorum.
Beni ardında bırakıp gitmen mi yoksa hiç sevmemiş olman mı?
Biliyor musun, artık hiçbirinin bir önemi yok.İtiraf edeyim ki o günden beridir unutulmuş bir sevgiydin sen. Acı çekmemin tek sebebi ise acıyı yok edemeyecek kadar yorulmuş olmamdı. Şimdi toparlandım, dinlendim ve güçlendim. Tekrar, tekrar ve tekrar yaşamaya başlayabilirim.
Ne de olsa,
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan,değil mi?
Sen de bilirsin ki ben, bana yakışmayan çirkin bir kalpte barınmak için kimsenin ayakları altına sermem gururumu.
Defterime senin için yazdığım son notum bu. Bundan sonrasında sen ve ben en tanıdık yerlerde en tanıdık iki yabancı görevini üstleniyoruz.
Sana mutluluklar bile dilemiyorum. Hak etseydin o mutluluk zaten seni bulurdu.
°•○•°○°•○•°○°•○•°
Evvett, şimdi asıl hikayeye geçiyoruz. Eminim ki bu mektupların böyle bir bitişle aslında bir başlangıç yapacağını tahmin etmemişsinizdir çünkü ben de tahmin etmiyordummm.
Oy vermeyi ve yorumda bulunmayı unutmayınn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceye Fısıldayanlar
RandomHerkes birilerine, bir şeylere fısıldadı. Herkesin herkesi, bizimse bizden başka kimsemiz yoktu belki de. Biz o kimsesizliğin içinde birbirimizi bulmaya çalışıyorduk. Hem birbirimizi hem de kimsenin bulamadığı benliğimizi... Biz, geceye fısıldamay...