Gitmek, her zaman en kolayıydı. Önüne ardına bakmadan koşarcasına yürüyüp gitmek... İşte bu senin işindi.
Öyle ya, gitmek bir tek sana bu kadar yakışırdı. Güzelliğinden tek damla eksiltmezken benim gözüme bir kum tanesi kadar zarif görünürdün giderken.
Geri dönmesen de...
Beni tekrar, bir kez olsun, görmesen de kalbim sen varcasına sana kalacaktı şu küçücük dünyada.
Şimdi kilometrelerce uzaktan, senin huzurunda, yüzüne açıyor gözlerim. Nemli taç yapraklarından polen polen dökülüyorsun. Sanki bir kez olsun koklamamı istemezcesinesin bugün.
Yine de küçük gül, küçük gonca, güzel kokulu Mimoza... Kalbim her gün hiç reddedilmemişçesine seni koklamaya, koklayamasa dahi senin kokunu düşlemeye devam edecekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceye Fısıldayanlar
عشوائيHerkes birilerine, bir şeylere fısıldadı. Herkesin herkesi, bizimse bizden başka kimsemiz yoktu belki de. Biz o kimsesizliğin içinde birbirimizi bulmaya çalışıyorduk. Hem birbirimizi hem de kimsenin bulamadığı benliğimizi... Biz, geceye fısıldamay...