Hostile Kingdoms//Hyunlix

15- Kızgınlık -M-

Bang kraliyet ailesinin 3 günlük ziyareti bitmiş gerisin geriye dönmüşlerdi. 3 gün içerisinde Seungmin şapşal şapşal sırıtıp durmuştu. Kral Bang'in yakışıklı bir alfa olduğunu biliyordu fakat bu kadarını beklememişti. Şimdi ise suratı düşük bir şekilde etrafta dolanıyordu. Felix de bunu fark etmişti. Seungmin ile sürekli yanyanalardı fakat konuşamıyorlardı. Bu ikisinin de sinirini bozuyordu. Hiçbir zaman yalnız kalamıyorlardı. Felix'in de Seungmin'in de fazlasıyla işi vardı. Bu şekilde bir haftayı daha geçirmişlerdi.

Felix sonunda boşluk yarattığını düşünüp Seungmin'i de yanına alarak kimsenin olmadığı bir salona geçip bir koltuğa oturmuştu ve Seungmin'i de kendine çekip yanına oturmasını sağlamıştı. "Ay anlat hadi. Üç gün ağzın kulaklarındaydı şu kaç gündür de suratın beş karış. Ne oldu? Kral Bang ile alakalı değil mii?" Seungmin kızarmış ve sırıtarak başını sallamıştı.

Seungmin heyecanla ağzını açmış anlatmaya başlayacaktı ki içeriye birkaç hizmetli omega girdi ve ikimizin olduğunu görünce özür dileyerek etrafı temizlemeye başladılar. Seungmin'in tüm hevesi gitmişti. "Ay anlatmayacağım ya. Sonra heveslenince gecenin üçünde seni uyandırır anlatırım." Felix, Seungmin'in sessizce dediğine kıkırdarken Seungmin somurtmaya devam ediyordu. Felix omegalardan birisini yanına çağırdı ve ondan iki çay ve iki dilim pasta getirmesini istemişti.

Seungminle Felix başka bir konudan konuşmaya başlamışken Felix, kapıdaki alfa muhafızların çok fazla feromon yaydığını fark etmişti. "Muhafızlar sence de fazla feromon yaymıyor mu? Senin de feromonların arttı çok bir sorun mu var Seungmin?"

"Ne? Ben feromon yaymıyorum ki. Muhafızlar da aynı şekilde. Asıl senin bir sorunun mu var Felix? Feromon yaymaya başladın."

O sırada Felix'in karnına ağrı girmesiyle acıyla inlemişti. Seungmin endişeyle Felix'in belini kavramış neyi olduğunu soruyordu. Felix'ix boynundaki siyah açelyalar birden altın sarısına dönüşmüş, ışık saçarak tüm bedenine yayılmıştı. "Sanırım kızgınlığa giriyorum." Felix'in inlemesini duyduktan sonra içeri giren muhafızlar Felix'i kucaklayıp odasına götürmek için hamle yapmışlardı fakat hamlelerini Seungmin engellemişti. Seungmin, müstakbel kraliçenin şahsi hizmetlisi olduğu için neredeyse tüm saray çalışanlarından daha üst rütbeliydi. Bu yüzden muhafızlar onu dinlemek zorunda kalmışlar ve bir şey yapmamışlardı. Seungmin Felix'i kucağına alarak odasına kadar taşımıştı. Odanın önüne geldiklerinde Seungmin oradaki muhafızları kovmuştu fakat muhafızlar hiçbir tepki vermeden aynı durmaya devam etmişti.

"Size diyorum. Kaybolun buradan." Muhafızlar aynı şekilde durmaya devam ediyorlardı. Alfa olan muhafızlar feromon salgılamıyorlardı. Gerçi herkes salgılamadığını düşündüğü zaman aslında az da olsa salgılarlardı fakat çok az bir miktar olduğundan kimse fark etmez ama bilirdi. Bu hissedilmeyen feromonları Felix kızgınlıkta olduğundan dolayı iliklerine kadar hissediyor ve aşırı midesi bulanıyordu. Felix, Seungmin'in kucağında rahatsızca kıpırdandığında Seungmin onu odaya soktu ve yatağın üzerine bıraktı.

Hyunjin sarayda değildi. Şehre inmişti. O gelene kadar Felix'in beklemesi gerekiyordu. "Seungmin, muhafızları istemiyorum." Felix'in mızmızlanmaya başlamasıyla Seungmin, Felix'in üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya koyuldu. Felix kızgınlığındayken kıyafetle durmaktan nefret ederdi.

"Muhafızlar konusunda endişen olmasın bebeğim. Şimdi senin için küvete soğuk su dolduracağım sen de prens Hyunjin gelene kadar orada kal tamam mı? Zaten o da kızgınlığa girmiştir bu yüzden şu anda da yolda olduklarını düşünüyorum." Seungmin, öncelikle banyoya girip küvetin suyunu açmıştı ardından suyu dolarken çıkıp muhafızları yine kovmuştu. Yine bir şey demedikleri zaman Seungmin bunun  Felix'in bir emri olduğunu söylediğinde yine çekilmemişlerdi. Muhafızlar müstakbel kraliçenin başına bir şey gelirse kendilerinden bileneceğini söyleidklerinde Seungmin onlara hak verdi fakat yine de gitmelerini istedi.