Büyükler, gençleri rahat bırakmak adına başka bir odada iş konuşuyorlardı. Prenses Yeri ve prens Jeongin sevgiliilerinin yanına gitmişlerdi ve Minho, Jisung, Seungmin, Hyunjin, Felix ve Hyejin bir oturma odasında oturuyorlardı. Minho ve Hyunjin birbirlerine kötü kötü bakarken Felix, ona dik dik bakan ve inatla feromon salgılayan Hyejin'i boş vermeye çalışarak Seungmin ile Jisung'a birkaç günde yaşadıklarını anlatıyordu. Jisung duyduklarından sonra Hyejine side eye atmış ve Felix'in bin kat daha güzel olduğunu kararlaştırmıştı. Hyejin dışlanmış bir şekilde oturuyordu. En sonunda oda Hyejin'in feromon kokusuyla dolup taşınca tüm gözler Hyejin'e dönmüştü fakat hâlâ o, keyifle çayını içiyordu.
"Yeter artık Hyejin. Misafirlerimi ve beni rahatsız ediyorsun."
Hyunjin büyük bir ciddiyetle ona bir şeyler söylüyordu fakat Hyejin takmıyordu bile.
"Ben rahatsız olmuyorum."
"Teknik olarak kendi feromonlarından rahatsız olman imkansız zaten."
Felix bilgisini konuşturarak Hyejin'i bozmuştu. Bozulduğunu belli etmemeye çalışarak (gerçi herkes bozulduğunu fark etmişti) konuşmaya devam etti Hyejin.
"Ben senin misafirin değil miyim Hyunjin'ciğim"
Felix ve omegası Hyejin'i yolmayı planlarken Hyunjin duyduğu hitapla yüzünü buruşturdu ve kusma isteğini bastırdı.
"Değilsin, sen ailemin misafirisin. Benim misafirim, eşimin ailesi."
Hyunjin'in eşim kelimesini bastırarak söylemesiyle Felix ve omegasının keyfi yerine gelmişti Hyejin ise sinirden kıpkırmızı kesilmişti. Jisung kıkırdarken Minho yine kötü kötü bakıyordu Hyunjin'e. Seungmin ise hâlâ Hyejin'e sinirliydi. Hyejin'in kalkıp gitmesiyle herkes derin bir nefes aldı. Hyunjin de Felix'in beline elini atıp kendine çekmiş ve kafasını boynuna gömmüştü yine çünkü içeride çok rahatsız edici bir feromon kokusu bulunuyordu.
"Seungmin camı açar mısın?"
Seungmin, Felix'in dediğini yapmış, camı açıp kendini koltuğa atmıştı. Bir süre daha öyle oturmuşlardı ve bir süre sonra Felix'in canı sıkılmıştı. O sırada içeri bir beta girdi ve Hyunjinle Felix'i düğün hazırlıları için çağırdı. İkili kalkıp odalarına gittiğinde şaşırmışlardı çünkü daha demin terzilerleydiler. Felix odasına girdiğinde daha da şaşırmıştı. Kendi terzisi tam karşısında duruyordu.
"Ben yarın için ölçü alacağım majesteleri. Önceki de burada yapılacak düğün içindi."
Felix yaklaşıp arkada kendi krallığından gelen tasarımcısının elindeki kağıdı alıp incelemişti, gayet sade ve hoş olduğunu görünce bir şeyler anlatmaya uğraşmayacağı için sevinmişti.
"Benim ölçülerim zaten sende yok muydu?"
"Vardı efendim fakat majesteleri yine de ölçü almamı emretti"
"Peki öyleyse."
Felix ikinciye soyunmuş ve tekrardan ölçü için beklemeye başlamıştı. İşleri bittiğinde tekrar odadan çıkmıştı Felix. Aynı anda karşısındaki kapı da açıldı ve içeriden Hyunjin çıkmıştı. Bu küçük tesadüf Felix'in içini bir hoş etmişti.
Tamam sınav haftam geçtiğine göre hızlı ve uzun yazmaya çalışıcam kısa yazmayı ben de sevmiyorum fakat gerçekten fikir kıtlığı çekiyorum (AYRICA BU YILIN İLK BÖLÜMÜ)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostile Kingdoms//Hyunlix
FanfictionLee krallığı ve Hwang krallığı yüzyıllardır düşman iki krallık. Lee krallığının küçük prensi, dünyanın en güçlü omegası olarak da bilinen Lee Felix ve Hwang krallığının veliahtı, dünya üzerindeki iki deltadan biri Hwang Hyunjin. Hiç ummadıkları bir...