Hostile Kingdoms//Hyunlix

14- Şaşırmak

Sabah, bir haftadır alıştığı sıcaklığın aksine üşüyerek uyanmıştı. Bunun üzerine gözlerini açmış ve etrafına bakınmıştı. Fakat deltasını görememişti. Kalçasındaki ağrıyı umursamadan yatakta oturur pozisyona geçmişti. Lee krallığında olan düğünün ardından Hwang krallığında da gösterişli bir düğün yapılmıştı ve bunun üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir hafta içerisinde Felix Hwang sarayına ve insanlarına alışmaya başlamıştı. Hâlâ onu sevmeyen olduğunu biliyordu fakat bunu umursamıyordu. 

Ayağa kalktı ve öncelikle iç çamaşırı giydi ve yerdeki kirlileri kaldırdı. Tam bir haftadır aralıksız her gece sex yapıyorlardı ve iki taraf da bundan oldukça memnundu. Lavabonun kapısını açacakken açılmasıyla irkilmişti Felix. Hyunjin sadece belini örten bir havlu ve ıslak vücuduyla karşısında duruyordu. Hyunjin sırıtarak kollarını Felix'in beline dolamıştı ve eğilerek boynuna öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Sabah sexine ne dersin?" Normalde olsa asla reddetmeyeceği şeyi reddetmişti Felix. Hyunjin'i itti ve kendine yol açıp içeri girdi. Hyunjin şaşkın  bir şekilde Felix'e bakarken Felix umursamazca elindeki kirlileri sepete atıyordu. İşini bitirince çıkmak için kapıya yönelmişti ki Hyunjin'in şaşkın şaşkın ona baktığını görünce kıkırdamıştı.

"Bugün Bang kraliyet ailesi gelecek ya, karşılarında topallamak istemiyorum. Şu an biraz daha iyiyim en azından. Bir daha yapamayacakmışız gibi siktiğin için olmaz."

Hyunjin suratını asmış, belimi bükmüş hüzünle dolabının önüne gelmişti. O sırada Felix hızlı bir duşa girmişti. duştan çıkınca üzerine bir elbise geçirdi ve saçlarını kurutup onu bekleyen deltasının yanına giderek hazır olduğunu söylemişti. Kol kola girip aşağı inmişlerdi. 

Mini bir kahvaltı faslından sonra salonda oturmuş Bang kraliyet ailesini bekliyorlardı. Sonunda misafirler geldiklerinde ayaklanmışlardı ve öncelikle krallar tokalaşmış ardından Hyunjin gülümseyerek Bang kralına sarılmıştı. Bang krallığı ve Hwang krallığının yakın olduğunu biliyordu fakat bu kadarını tahmin etmemişti. Sıra Felix'e geldiğinse ufak bir reverans ile geçiştirmişti. Herkes bir yere oturduğunda omega bir hizmetli çayları dağıtmıştı. Çayları masaya koyarkenki cilvesi gözünden kaçmamıştı Felix'in. Sorun sadece Hyunjin'in ve kral Bang'in çaylarını koyarken cilve yapmasıydı. Felix sinirlenmeye başlamıştı bile. Omegası ise Felix'in bedeninin kontrolünü ele almaya çalışıyordu. 

Seungmin bu durumu fark etmiş ve kız tatlıları dağıtmadan önce onu mutfaktan çağırdıklarını söylemişti ve işi devralmıştı. Oldukça düz bir surat ifadesiyle dağıtmıştı. Ardından reverans verip çekileceği sırada Bang kralının konuşması onu durdurmuştu.

"Su verir misin?" Arkasını dönmüş ve yüzüne bakmadan, ki kural gereği hizmetlilerin soyluların yüzlerine bakmaları yasaktı fakat kimse uymuyordu buna, suyu masaya koymuştu. "İzninizle." Reverans verip çekildi. 

Bir süre sonra kral Bang, kral Hwang ve Hyunjin kalkıp gittiler. Kral Bang'in annesi ve kız kardeşi Hannah; Kraliçe Hwang, prenses Yeji, prens Jeongin ve Felix kalmıştı. Prens Jeongin izin isteyerek kalkıp gitmişti. Felix tek kalmıştı. Herkes birbirleriyle konuşurken birden konu Felix'e gelmişti.

"Hayırlı olsun bu arada." Felix gülümseyip teşekkür etti. Birkaç sorunun ardından bu sorular fazlalaşınca Felix sorulara yetişememişti. Bir anda Seungmin gelip Felix'i çağırmıştı sanki Felix'in yardıma ihtiyacı olduğunu hissetmişti. "Prens Hyunjin sizi çağırmamı istedi efendim."

Felix bunu duyduğu gibi ayağa kalkmışve Seungminle birlikte yürümeye başlamıştı. Bir odanın önüne geldiklerinde Seungmin kapıyıı tılattı ve 'Gel' komutunu duyduğunda kapıyı açtı ve  Felix'in geçmesi için yol açtı. Felix içeri girince Seungmin kapıyı kapattı ve kapının dışında dikilmeye başladı. Felix içeri girdiğinde beklediği gibi kral Bang ve Hyunjin karşılıklı oturmuş çay içiyorlardı. 

Bunlar daha demin çay içmedi mi diye geçirdi içinden Felix.

Felix deltasının yanına oturduğunda Hyunjin elindeki çay fincanını sehpaya bıraktı ve Felix'in belinden tutup kendisine çekti ve vücutlarını birleştirdi. Felix kral Bang'in de burada olduğunu hatırlatmak amacıyla Hyunjin'e dirseğini geçirerek vücutlarını ayırdı. Kral Bang bunu fark edince kıkırdadı ve nasıl rahatlarsa öyle devam etmeleri gerektiğini söyledi. Hyunjin'in tekarar vücutlarını birleştirmesiyle artık pes etmişti. Odanın köşesinde duran Seungmin'in mutfağa gönderdiği kız omega Felix'in dikkatini çekmişti. Boş fincanları kız toplarken haddinden fazla eğiliyor ve Felix'in neden kısa olduğunu hâlâ anlayamadığı elbisenin altı açılıyordu. Felix daha fazla dayanamamıştı.

"Bırak." Kız anlamadığı için için Felix'e dönüp bakmıştı.

"Bırak diyorum neyini anlamıyorsun? Çık git. Bir daha deltamın yanında görmeyeceğim seni!" Felix'in ani yükselen sesi ile herkes irkilmiş kız ise korkudan titreye titreye arkasını dönüp kaçar gibi çıkmıştı odadan. Koşarken kalçasını fazla kıvırdığını fark etmişti Felix. "Bak hâlâ!" Felix kalkmış kızın arkasından gidecekken Hyunjin kolundan tutup kendine çekmiş ve onu eski pozisyonuna döndürmüştü. Gülerek Felix'in mavi gözlerine bakmıştı. Hoşuna gidiyordu omegasının onu kıskanması.

"Sakin ol omegam." Hyunjin Felix'e sarılıp onu sakinleştirmek için feromon yaymaya başlamıştı. Seungmin gördüğü ve duyduğu şeylerle hemen kapıyı tıklatmış ve girmek için izin istemişti. İzni alınca hiç vakit kaybetmeden içeri girmişti. İçeri girdiğinde Felix ve Hyunjin sarılıyordu, kral Bang ise onları gülerek istiyordu.

"Prens Felix, bir sıkıntınız mı var? bağırdığınızı duydum." Felix, Hyunjinden ayrılıp Seungmin'e dönmüştü. "Seunmin şunları götürür müsün? Bir de gelirken kurabiye ve kahve getirir misin?" Seungmin hızlıca boş fincanları eline almış odadan çıkmıştı. Felix bir süre sonra sakinleşmiş ve kollarını kavuşturup arkasına yaslanmıştı. Seungmin'in gelmesini bekliyordu hâlâ. 

"Size bir şey sormak isterim prens Felix."

"Sizi dinliyorum kral Bang."

Oturuşunu dikleştirdi kral Bang. Sorup sormama konusunda kararsızdı. Fakat cidden çok beğenmişti omegayı.

"Şahsi hizmetliniz, Seungmindi sanırım. Seungmin'in bir alfası var mı?"

Felix beklemediği soruyla şaşırmıştı. Sonrasında şaşırdığına şaşırmıştı çünkü Seungmin çok güzel ve çekici bir omegaydı. "Hayır, yok."

Şaşırma sırası şimdi de kral Bang'teydi. O kadar güzel bir omeganın nasıl bir alfası olmazdı? Gerçi bu onun için iyiydi. Gülümsedi ve kısa bir teşekkür sundu. Zaten ondan sonra da Seungmin içeri girmişti ve konuşma burada bitmiş, kral Bang ve Hyunjin arasında farklı bir konu açılmıştı.