ERDEM'in ANLATIMI İLE....
Ders boyunca Su'ya bakmamıştım.
Ona sinirliydim çünkü ben onu merak ederken o umursamaz davranıyordu.Bir yandan da okula neden gelmediğini merak edip endişeleniyordum.
Sinirim belkide yersizdi.
Ders bitmesine son 10 dakika kala sınıfı serbest bıraktım.
Masamın üstüne onun tam karşısına oturdum.
Gözlerim ile onu izlemeye başladım.Bir kaç saniye sonra okuduğu kitabın arasına ayracı koydu. Gözlüklerini çıkarıp bana döndü.
Bir süre gözlerine baktım."Nerdeydin?"
Dedim çok meraklı durmamaya çalışarak.Gözlerini kaçırdı ilk önce. Parmaklarının kenarındaki derileri soymaya başladı.
Söylemekte kararsız gibiydi.
Derin bir nefes aldı ve kısık sesle konuştu."Annem....annemi kaybettik"
Ağzım şaşkınlık ile açıldı.
"Ne zaman?"
Diye sordum sesimi kısarak.Bir kaç defa ağzını açıp kapattı.
"Okuldan kaçtığım gün kalp krizi geçirdi. Yoğun bakıma alındı sonra. 2 hafta kaldı ama değerleri düzelmedi. Sonra... gitti işte"
Üzgün durmuyordu. Gözleri dolmamıştı. Sabahta gayet neşeliydi.
Yalan mı söylüyordu
Ama kimse böyle bir konuda yalan söylemezdi ki.Zil çalınca sınıfın büyük bir kısmı çıktı.
Tam konuşmak için ağzımı açtığımda geçen Su ile konuşan çocuklardan bir geldi."Su, Oğuz seni bekliyor"
Su gözlerini devirip sırasından kalktı.
Sınıftan çıktığında dinleme huyumdan vazgeçemeyip bende çıktım.
Koridorda konuşuyorlardı. Cebimden telefonumu çıkarttım ve kulağıma götürdüm.
Biri ile konuşurmuş gibi yaparken onlara yaklaştım.Su arkası dönük olduğu için beni göremiyordu.
"Su. Bir müşteri var yüklü bir alım yapmak istiyor. Denemesi için bizim paketten bir kaç tane verdim. Beğendi ve almaya karar verdi. İlk alımını 5 kilo ile yapmak istiyor. Babana haber ver en kısa zamanda temin etsin"
Su omuz silkti.
"Biraz beklemesi gerek. İçeride olduğu süreçte müşterilerin çoğu mağdur kaldı. Onları bir halledelim ondan sonra""O halde sen bana haber edersin"
Konuşmanın bittiğini anladığımda yanlarından uzaklaştım.
Durum vahimdi.
Zil çalana kadar bu konuda olan her şeyi düşündüm.
Tek başıma bir şey yapamazdım. Hem yapsam bile Su kadar babasına düşkün birini babasız bırakmakta acımasızlık olurdu.
Dersimin olduğu sınıfa girdiğimde nerde kaldığımızı sordum.
Gelen cevap ile ders işlemeye başladım.-----------
Cuma gününde sonlandırdığımızda Onur hocadan öğretmenler toplantısının olduğunu öğrendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRENCİM
Teen Fiction"İmkansız diye bir şey yoktur. Tarihte kaç aşk var evlilik var arada dağlar kadar yaş varken. Unutma aşk iki kişiliktir başkalarının fikrine yer yoktur." ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ Oy Verip Yorum Yapmayı Unutmayın