Zili çaldıktan bir kaç saniye sonra kapı Su tarafından açıldı.
Şok ile bana bakarken ben ona utanç ile bakıyordum.
"Hocam iyi misiniz ? Ne oldu"
Ensemi kaşıyarak
"Yardıma ihtiyacım var"
Dedim
Başını sallayarak vestiyerden terliklerini aldı.
Beraber benim evime geldiğimizde Aralık bıraktığım kapıyı açtım. İçeri girdikten sonra yine aynı şokla yere bakıyordu.
"N'aptınız siz"
"Evi silecektim sonra ayağım takıldı düştüm. Suyu çekmek için süpürgeyi kullandım ama sanırım bozuldu. Telefonumda yere düştüğümde cebimden çıkmış içine su girmiş oda rahmetlik oldu."
Başını sallayıp bileğindeki tokayı çıkardı ve saçlarını topladı.
"Dur sen sadece ne yapacağımı söyle ben yaparım."
Omzunun üzerinden bana dönüp ters bir bakış attı.
"Siz hiç karışmayın bence"
Süpürge ile telefonu alıp bir köşeye koyduktan sonra kovayı alıp çevirdi ve kuru bir yere baktı.
Paspas sapını alıp yerdeki suyu yavaş yavaş alıp kovanın içine sıkmaya başladı.
Yaklaşık on dakika boyunca aynı şeyi yaptıktan sonra yerdeki bütün su yine kovanın içindeydi.
Kovadaki suyu lavaboya boşalttıktan sonra yeniden su doldurup içine deterjan döktü.
Evi silmeye başladığında itiraz etsemde yine ters bir şekilde bakmıştı.
Öğrencim dediğim insan evimde iş yapıyordu.
O evi silerken ben mutfakta bardaklara meyve suyu koyuyordum.
Bardakları alıp salona döndüğümde Su yere oturmuş alet çantası ile süpürgeyi açıyordu.
"Hey hey bu senin ilgi alanın değil"
Kafasını kaldırıp bana aşağılayıcı bir şekilde baktı.
Susup koltuğa oturduktan sonra bardakları sehpaya bıraktım.
---------
"Taktım fişi"
Su süpürgeyi çalıştırdığında denemek için halıyı süpürdü ve geri kapattı.
"Elime sağlık iyi yapmışım"
Kendini koltuğa atıp meyve suyunun hepsini içti.
Süpürgeyi topladıktan sonra yerine koyup geri döndüğümde Su televizyonun yanındaki resimlere bakıyordu.
"Bu kız kim?"
Yanına gidip eğildiğimde resime baktım dikkatlice.
"Kız kardeşim Çiçek"
Nur resime hayranlık ile bakarken konuştu.
"Çok güzel ama gerçekten güzel gözleri dudakları ,yüzü bebek gibi"
Resmî elinden alıp biraz daha yakından baktım.
"Öyleydi"
Su korkak bakışlarını bana çevirdi ama yinede gülümsedi destek vermek istercesine.
Tepkisine şaşırıp elimi enseme attım.
"Bak onlardan annem ile babam"
Diğer resimde alıp ona uzattım.
"Baban-ız annenizi çok seviyor muydu ?"
Başımı salladığımda
"Ne güzel"
Dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRENCİM
Подростковая литература"İmkansız diye bir şey yoktur. Tarihte kaç aşk var evlilik var arada dağlar kadar yaş varken. Unutma aşk iki kişiliktir başkalarının fikrine yer yoktur." ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ Oy Verip Yorum Yapmayı Unutmayın
