21

30 1 0
                                    

"Ne istiyorsun?"

Geriye doğru taranmış saçlarını düzeltip gülümsedi.

Kendimi mafyaların içine düşmüş film karakteri gibi hissettim.

"Kızımdan uzak duracaksın. Onun aklına çelmeyeceksin. Ayrıca işlerimde bana yardımcı olabilirsin. Siz öğretmenlerin öğrencileri ile araları iyi olmalı"

"Bk yardım ederim ayrıca Su'dan uzak durmama sen değil o karar verir. Şimdi uğraştırma bizi" çiçeğe yöneleceyim sırada önüme geçti.

"Hoca senin çevren geniştir. İşlerim aksadı elimde çok mal var"

Dişlerim sızladığında çenemi sıktığımı fark ettim. " ne kadarlık fazla malın var?"

Faruk memnuniyetle gülümsedi.
"70.000"

Biraz düşündüm.
Malları ben alabilirdim.
Ama ne yapacaktım.
Su içmek isterse ona verirdim. İstemezse imha ederdim.
Parası önemli değildi. Şu an iki sevdiğim insan önemliydi.

"Tamam alacağım ama 50.000 lira vereceğim"
Bakışları kısıldı.
"60.000"

Cidden pazarlık mı yapıyordu.
"Lan param yok."

"Peki ama hemen istiyorum"

Başımı sallayıp cebimden telefonumu çıkardım.
"Iban numaranı ver"

Verdiği numaraya istediği miktarda para gönderdiğimde onun telefonundan ses geldi.

O cebinden telefonu çıkartırken ben yaklaşıp elindeki ilacı aldım ve Çiçeğe yöneldim.

Önüne diz çöküp içindeki ilacı çıkardım.
"Çiçeğim aç ağzını"

Baygın gözlerle bana bakıp başını olumsuz anlamasa salladı.

"Hadi ama lütfen. Eve gideceğiz şimdi"
Yutkunup ağzını araladığı da ilacı içine bıraktım.
Biraz zorlansada yutmuştu.

Onu kucağıma tekrar aldığımda odanın çıkışına yürüdüm.

"En kısa zamanda göndereceğim"
Göndermesene olurdu. Hepsini kendi zıkkımlanabilirdi.

Odadan çıktığımda Su peşimden geliyordu. Bu sefer çıkmamıza engel olmamışlardı.

Arabaya gelince Çiçeği arka koltuğa yatırdım.
Sürücü koltuğuna geçtiğimde Su'da oturmuştu.

Arabayı yavaşça sürerken rahatsız edici bir sessizlik vardı.

"Ben"

"Açıklama yapmak zorunda değilsin. Kullanacaksan kullan, bırakmak istersen yardımcı olurum."

Sinirliydim çünkü her şey Su yüzündendi.
Daha önceden bırakmasını istediğimde oralı olmamıştı.
Şimdi ise babası her şeyi mahvetti.

"Kullanmayı seviyorsun ve bunu anlamıyorum ama daha fazla da ısrar etmeyeceğim"

Eve gidene kadar susmuştuk. Geldiğimizde Çiçeğide alarak yukarı çıktık.

Çiçeği yatağına yatırınca odasından çıkacaktım ki "abi"
Diye seslendi.
Ses tonu bile içimi acıttı.

"Efendim güzelim"

"Kimdi onlar , neler oldu?"

Yanına gidip yatağına oturdum ve her şeyi kısaca özet geçtim.
Sadece susup dinlemişti.
Konuşmam bittiğinde

"Lavaboya gideceğim"
Diyerek ayağa kalktı.
O evdekine göre daha iyi duruyordu.
Kusma sesleri geldiğinde garipsemedim. Vücudundaki yabancı maddeyi çıkartıyordu.

Bir süre sonra lavabodan çıktığında gelip yatağına uzandı.
Odasından çıkıp kapısını kapattığımda salona geçtim.
Su koltukta oturuyordu.
Yanına gidip koluma açtım ve onu kendime çektim. Bana sıkıca sarıldığında aynı şekilde onu sardım.

"Özür dilerim"
Dedi boğuk çıkan sesi ile.

"Geçecek"
Dedim sadece saçlarını okşarken.
Sarılmayı baktığında yüzüne eğilip baktım.
Gözleri sulanmıştı.
Eğilip burnunu öptüğümde gülümsedi.


Merhaba çok kısa bir bölüm oldu biliyorum ama şu an bu kitap için fikir bulamıyorum. Ama yazdığım başka bir kitap var ve bu kitabı  bitirdiğinde bastırmayı düşünüyorum.
Öğrencim'i okuyan çok az kişi var. Size sormak istiyorum bu kitabı yayından kaldırıp yeni yazdığımı yayınlayayım mı
Hem o yeni yazdığım kitapta Öğretmen-öğrenci ilişkisi var çok daha güzel olduğunu düşünüyorum daha kapsamlı bir kitap.
Yorum yaparsanız fikrinizi belirtirseniz çok sevinirim.

Eğer buna devam et derseniz çok sık bölüm atmamam. YKS25 öğrencisiyim ve iki kitabı bir arada götürmek zor olur.

ÖĞRENCİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin