Bu gün yeni okulumun ilk günüydü. 6 Şubat depreminden sonra mecburi olarak Ankara'ya taşınmıştım.
Ailemi kaybetmiştim ve toparlanmak benim için çok zordu.
Onlar evdeyken ben dışarıdaydım arkadaşım ile beraberdim.
Şimdi diyorum ki keşke ailemin yanında olsaydım belki şimdi yine onlarla olurdum.Gömleğimi düzeltip okuldan içeri giriş yaptım.
Yeni öğrenciler ile tanışacak olmak heyecan verici olmalıydı ama ben hiç öyle hissetmiyordum.
Ders başlayalı 4 dakika olmuştu ama açıkçası pek umrumda değildi.Birden arkamdan biri koluma çarpıp koşarak yanımdan geçti ve geçerkende "özür dilerim" dedi. Sadece iki saniye yüzünü görebilmiştim.
Benim için okulun ilk günüydü ama öğrenciler için 3. Haftaydı.
Kız koşarak okula girdiğinde bende peşinden girmiştim.
Girişteki okul planının olduğu tablodan son sınıfların ilk katta olduğunu öğrenerek yukarı çıktım.12-C sınıfını bulduğumda kapıyı açıp içeri girdim ardından az önce bana çarpan kız elinde su şişesi ile içeri girdi.
Kantine uğramıştı sanırım."Geç kaldım kusura bakmayın"
Öğretmenler masasının tam karşısına oturduğunda sınıf tamamen sessizleşmişti.
"Merhaba ben sınıf ve edebiyat öğretmeniniz Erdem Seyhan"
Sınıfta fısıldaşlamalar devam ederken "SESSİZLİK!" Diye bağırdım.
Kafam hiç bir gürültüyü kaldıracak halde değildi.
Benim bağırmam ile birlikte az önceki kız korku ile irkildi.
"Kusura bakma"
Dedim kıza bakarak, o ise omuz silkip çantasından okuma kitabı çıkarttı.Kalınlığından bile anladığım kitabın ismine baktım.
"Suç ve ceza. İlk kez mi okuyorsun ?"Sınıftakiler yine konuşmaya başladığında kafamı kaldırmam ile sustular ama soru sorduğum kızın herkesin kendisini dinlemesinden rahatsız olacağı düşündüğümden
"Sessiniz çok yükselmesin"
Diyerek konuşmalarına izin verdim."3. Okuyuşum"
Dedi sessizceTam karşısına öğretmenler masasına oturup ayaklarımı sallandırdım.
"Niye o kadar çok okudun?"
Parmaklarını çıtlatarak
"Her seferinde anladığımı zannettiğim yerlerden başka bir şey anlıyorum hem yılda bir kere okuyorum. Umarım bu son olur"
DediGülerek saçlarımı karıştırdım
"Ben 4 defa okumuştum biraz maldım."Kızın söylediklerimden sonra gözleri parladı.
Sanırım bir kaç defa okuduğunu söylediğinde utanmıştı."Adın ne?"
"Su "
Kaşlarımı çatıp
"Başka ismin yok mu?"
DedimOmuz silkerek
"Hayır"
DediSadece Su olması garibime gitmişti.
"Nerelisiniz hocam?"
"Malatya"
Dediğimde büyük ihtimal ile depremzede olduğumu anlamıştı."Bir sıkıntınız yoktur inşallah"
Gözlerimi ondan ayırıp cama çevirdim.
"Ailemi"
Dedim ve sustum.Niye hemen dile getiriyordum ki
Öğrencilerim acısın diye mi
Acınmaya ihtiyacım yoktu, acınmak acizlikti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRENCİM
Novela Juvenil"İmkansız diye bir şey yoktur. Tarihte kaç aşk var evlilik var arada dağlar kadar yaş varken. Unutma aşk iki kişiliktir başkalarının fikrine yer yoktur." ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ Oy Verip Yorum Yapmayı Unutmayın