ÖĞRENCİM

13

Gözlerim huzurlu bir uykunun verdiği his ile aralandı.

Açık olan penceremden içer hafif serin rüzgar eserken perdem uçuşuyordu.
Kıpırdanırken kolumun üstündeki ağırlığı fark ettim.

Başımı çevirdiğimde Su cenin pozisyonunda uyuyordu. Elimi ellerinin arasına almış başınıda kolumun üstüne koymuştu.

Bu yakınlık benide rahatsız etmişti.
Kolumu çekmek için kıpırdattığımda Su birden uyandı.

İri gözleri ile etrafa bakarken nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Beni fark ettiğinde gözleri biraz daha açıldı. En sonunda pozisyonunu fark ettiğinde hemen bende uzaklaştı.

"Neler oluyor?"

Ayaklarımı kendime çekip bağdaş kurdum.

"Kaç tane içtin pembe şekerlerinden?"

Kızgın değildim kötü hissetmesini istemiyordum.

"Bilmiyorum"
Dedi utanarak

"Kriz mi nöbet mi ne geçerdin. Babana ulaştım hallettik. Baban uyanınca onu aramanı söyledi"

Başını salladığında telefonuna bakındı.

"Sonra ararsın ,kahvaltı yapalım"

Başını salladığında kendi telefonumu alıp saate baktım.
"Oha!"

Saat bire geliyordu. Öğlen olmuştu

"Ne oldu?"

"Saat bire geliyor"

Eli ile anlına vurdu.

"Gitti iş"

Ona bakıp
"Ne işi?"
Dedim

"Annemin hastanede olduğu zaman kafeye gidemedim. Otomatikman kovuldum, yeni iş görüşmesine gidecektim"

Sadece başımı salladım.
Şu an bu konularda konuşmak istemiyordum.

Telefonuma gelen mesajlara bakarken Çiçeğin mesajını gördüm.

Çiçeğim; İyi uykular size. Arkadaşlarla birlikteyim. Gelince her şeyi anlatacaksın abicim:)

Yüzümün kızardığını hissettim. Kim bilir bizi nasıl görmüştü.

"Hocam?"

Yüzümü ona döndüğümde gülüyordu.

"Ne oldu?"

Omuz silktim.

"Yok bir şey. Hadi hazırlanda dışarıda kahvaltı yapalım"

Yataktan zıplayarak kalktığında gözleri parlıyordu.

"O zaman ben eve gideyim. Ama hazırlanmam biraz uzun sürebilir"

Anlayış ile başımı salladığım
"Benimde öyle olacak büyük ihtimalle"

Açık oda kapısından çıktı bende peşinden gittim.

Koridorda durmuş balkona bakıyordu.
"Anahtarımı almadınız değil mi?"

Unutmuştum. Balkondan girip içeriden çıktığım için aklıma gelmemişti.