-2- Kanlı Hikaye

31 8 43
                                    

Yeni bölümden selamlar!
Ağır ağır ilerlemek hoşuma gidiyor, kaldığımız yerden devam.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Üzerinizde gözler hissetmek nasıl bir histi? Bana nefes aldırmıyor gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerinizde gözler hissetmek nasıl bir histi? Bana nefes aldırmıyor gibiydi. Yavaş yavaş sizi boğan ve korku dolu dakikalardan sonra ölümü beklemek gibi bir şeydi. Birinin beni izlediğini hissediyordum. Hayır hissetmiyordum, biliyordum.

Gözlerim hala kumlara yazılı duran yazıdaydı. Gemi battıktan sonra dalgaların bizi sürüklediği yer sevgilim ile tatil için geldiğim Desis Adası'nın ta kendisiydi. Oysa ki burada güzel tatil adına hiçbir şey yoktu.

Artık Joseph de yoktu.

Dizlerimin bile titrediğini hissettim ama yere düşmemek için kendimi tuttum. Bir gölge tam karşımda yeniden durdu.

Siyah Panter

Gözlerimi kaldırdığım an kırmızı gözleri beni içine çekti. Öfkeli durmuyordu veya bana yaklaşmıyordu. Sadece izliyordu ve sanki bir şeyler yapmamı bekliyordu. Hangi cesaretle attığımı bilmeden öne doğru bir adım attım. Hayvanın bakışları ayaklarıma indi ve yeniden gözlerime tırmandı.

"Lütfen," Dedim. "Lütfen beni buradan kurtar." Deliliğimin son kırıntılarını bir panterden yardım isteyerek kullanıyordum. Beni her an parçalayıp akşam yemeği yapabilirdi ama burada kalırsam zaten ölecektim. Panter bana sırtını döndüğünde geldiğim yere doğru ilerlemeye başladı. Tam ağaçların arasında kaybolacak iken ona doğru atılıp temkinli adımlarla takip etmeye başladım. Kuyruğu arkasında asil bir şekilde sallanıyordu ve sırtındaki bir hayvana ait olan kasları görebiliyordum.

Kesinlikle güçlü bir hayvandı ve beni saniyeler içinde yiyebilirdi.

Yutkundum ve pelerine sarılıp onu takip etmeye devam ettim. Bir sürü ağacı arkamızda bırakmıştık ve artık başında uyandığım ateşe dair de bir iz yoktu. Hatta duman bile tütmüyordu. Aklımdan bir çok şey dönüyordu ancak hiçbirinin cevabı bende bir yanıt bulmuyordu.

Panterin adımları artık toprağa değil taşlara basıyordu. Bunu fark ettiğim an kafamı kaldırdım ve küçük bir mağara girişi gördüm. Mağaradan aşağı inen merdivenler ise beni küçük bir gösteriye davet ediyordu. O gösteriye katılmadan önce mağaranın girişinde bana bakan pantere döndüm. "Teşekkür ederim." Diye mırıldandım. "En azından ağaçlar arasında ölmeyeceğim. Taşlar daha iyi bir ölüm şeklidir, değil mi?"

Kesinlikle delirmiştim.

Panter başını pençelerine doğru eğdi ve yeniden kafasını kaldırdı. Bir çeşit uğurlama falan olmalıydı. Titrek bir nefes alıp mağaranın merdivenlerinden aşağı inmeye başladım. O pelerinli şey neyin nesiydi? Joseph'e ne olmuştu? Ateşi benim için kim yakmıştı ve en önemlisi ben şu an ne yapıyordum?

Cehennem Ritüeli (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin