-7- Efendi

16 3 15
                                    

Yeni bölümden selamlar.

Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

O böyle karşımda durdukça ona bunca kötü şeyleri nasıl anlatacağımı bilmiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O böyle karşımda durdukça ona bunca kötü şeyleri nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Üç yüz seneyi aşkın bu adanın efendisiydim. Herkes benim emrime itaat eder, ben ne dersem onu yaparlardı. Beni gözlerinde yüceltir, bana adaklarını adarlardı.

Şimdi o karşımda bir tanrıçaydı ve ben ona her an diz çökmeye hazırdım. Adadaki insanlar efendilerini bu halde görseler kıyamet koptuğunu düşünebilirlerdi. Oysa ki ben sadece karanlık bir çukurdan ibaret olan kalbimde sadece onun görebileceği bir çiçek yetiştiriyordum.

Efendisinin çiçeğine istediği zaman sahip olabilirdi çünkü sadece ona aitti.

Evet o bir tanrıçaydı, benim tanrıçamdı. Onu kucağımda taşırken söylediğim bu sözcük tamamen içime kazınmıştı. Vâlaris benim tanrıçamdı. "Bana daha ne kadar öyle bakmaya devam edeceksin?" Dediğinde sert bir nefes verip gözlerimi önümde duran kitaplara indirdim. "Sadece bir şey düşünüyordum." Rastgele bir sayfa çevirdiğimde panter zihnimin içinde konuştu.

"Kötü bir yalancısın." dediği an kafamı çevirip pantere baktım. Bakışlarımı kısarak, "Efendinle düzgün konuş." Dedim. Zihnimde esnerken gerçekte de esnemiş ve gözlerini kapatarak hemen yanımıza uzanmıştı. "Onunla mı konuşuyorsun?" Iona'ya bakarak başımı salladım.

"Bende istiyorum." deyip küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü. O dudaklara yeniden yapışıp ruhunu benim yapmak istiyordum. "Bu imkansız." dedim ve bir sayfa daha çevirdim. "Bunu ancak benim gibi efendiler yapabilir. Panter herkesten daha kutsal bir varlıktır Iona, bu adanın koruyucusudur. Tanrıya bizlerden daha yakındır bu yüzden herhangi biri onunla konuşamaz."

Kollarını göğsünde birleştirdiğinde ona özel seçtiğim elbisenin dekoltesinden göğüsleri öne çıktı. "Bakışlar yukarı." dediğinde zorda olsa gözlerine baktım. "Ben herhangi biri miyim yani? Bunu mu demek istiyorsun? Buraya geldiğimden beri kutsanmış olan sensin Iona, diyerek peşimde gezen sendin."

Panter zihnimin içinde kahkaha atıyordu. Ona çenesini kapatmasını söyledim.

"Bu doğru Iona ve hayır sen herhangi birisi değilsin. Sadece bunu yapamayacağını söylüyorum." Başını inatla iki yana salladı. "Bunu yapacağım Vâlar ve sen sadece uzaktan beni izleyeceksin." İnatçıydı ve bu ona daha çok tutulmama neden oluyordu.

"Nasıl istersen, denemek sana bir şey kaybettirmez." dedim ama mümkün değildi. Iona efendi falan değildi. Kutsanmış olması ona bazı özellikler elbette katardı. Bunu ona söylemeye hazırlandım. "Evet şimdi beni dinle." Tüm odağını bana verip dinlemeye başladı. Panter bile uyumaktan vazgeçerek uzandığı yerde bana bakıyordu.

"Tarihçemiz çok eskiye dayanıyor ve tüm bunların nasıl başladığını inan bende bilmiyorum, kimse bilmez Iona. Sadece her efendi ömrü boyunca en az otuz cilt kitap yazmak zorundadır çünkü bunlar diğer nesillere aktarılır." Iona etrafındaki kitaplara baktı. "Tarihiniz baya eskiye dayanıyor gibi." dediğinde başımı salladım.

Cehennem Ritüeli (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin